Entübasyon sonrası trakeal rüptür: Olgu sunumu
Özet
Amaç: Entübasyon sonrası trakeal rüptür nadir görülen bir komplikasyondur. Sıklıkla tanı konuncaya kadar, saatler geçer ve bu durum hastanın hayatını tehlikeye sokar. Olgu sunumu: Olgu 71 yaşında bayan, total diz protezi için operasyona alınmış. Yaklaşık 2 saat 15 dakika sonra yüz ve boyun bölgesinde şişlik görülmesi, muayenesinde mediyastinal amfizem, yüz ve boyun bölgesinde krepitasyon tespit edilmesi üzerine hasta yoğun bakım ünitesine kabul edildi. Kontrastsız toraks BT’de anterior torasik bölgede boyuna doğru uzanan diffüz yumuşak dokuda ödem ve trakeada yaklaşık 1 cm yırtık görüldü. Suprajuguler insizyonla pretrakeal fasya açılarak foley sonda yerleştirilerek drenaj sağlandı. 12 saat sonra yapılan kontrolde cilt amfizeminin gerilememesi üzerine fiberoptik bronkoskopi (FOB) yapıldı. FOB’da karinanın 3-4 cm üzerinde posteriyor duvarda membranöz kısımda 5-6 cm büyüklüğünde yırtık tespit edilmesi üzerine hasta ileri tetkik ve tedavi için sevk edildi. Sonuç: Trakeal rüptür görülen olgularda erken dönemde BT ile birlikte FOB yapılması trakeal rüptür boyutunun daha doğru tespit edilmesini sağlar. Tanı ve tedavi protokolünü belirlememize yardımcı olur. Hızlı tanı ve tedavinin hayat kurtarıcı olacağını düşünmekteyiz. Objective: Tracheal rupture following intubation is a rare complication. Hours often pass before a diagnosis can be established, creating a life-threat. Case report: A 71-year-old female patient was operated for a total knee prosthesis placement. After approximately 2 hours and 15 minutes, swelling was noticed in the face and neck areas. In the examination, mediastinal emphysema and crepitation in the face and neck areas were noted. Thus, the patient was moved to the intensive care unit. Non-contrasted thorax CT showed diffuse edema of the soft tissue extending to the neck in the thoracic area and a rupture of nearly 1 cm in the trachea. Pretracheal facia was opened by a suprajugulary incision and a Foley drain was inserted to provide drainage. Follow-up examination after 12 hours revealed that skin emphysema had not regressed, and thus, fiberoptic bronchoscopy (FOB) was applied. In the FOB, a rupture of 5-6 cm was detected in the membranous side of the posterior wall 3- 4 cm above the carina. Conclusion: In patients who suffer tracheal injury, CT and FOB applied in the early period aid in determining the extent of tracheal rupture and diagnosis and treatment protocols. Timely diagnosis and treatment will be life-saving.
Kaynak
Genel Tıp DergisiCilt
19Sayı
4Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/T1Rjd01UWTI=https://hdl.handle.net/20.500.12587/1347