Avrupa Birliği’nde Demokrasi Açığını Kapatma Yollardan Biri Olarak Euroseptisizm Ve Bu Kavramın Türkiye’deki Karşılığı
Künye
Çelik, V. (2018). Avrupa Birliği’nde Demokrasi Açığını Kapatma Yollardan Biri Olarak Euroseptisizm Ve Bu Kavramın Türkiye’deki Karşılığı. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 6(14), 254 - 272.Özet
İkinci Dünya Savaşı?nın ardından Avrupa kıtasında barışı tesis etmek adına altı kurucuülke tarafından kurulan ve genişleme sürecinin ardından yirmi sekiz üyeyle dünyadakigelişmelerde söz sahibi olmaya çalışan Avrupa Birliği (AB), üye ülkeler ve üye ülkelerinvatandaşları tarafından zaman zaman eleştirilmektedir. Özellikle ulusal egemenlik yetkisininAB?nin güçlenmesiyle her geçen gün azalması ulus devletler tarafından büyük bir tehdit olarakalgılanırken, bunun sonucunda bazı üye ülkeler birliğin bazı politika alanlarına dâhil olmamışvebazı anlaşmalar üye ülke vatandaşları tarafından reddedilmiştir. Vatandaşlar tarafındanüyeliğin veya bazı anlaşmaların reddedilmesi ise AB sürecinin artık elitler tarafından değil devatandaşlar tarafından yönlendirilecek bir entegrasyon sürecine doğru evrildiği anlamındayorumlanmıştır. Bu algının ve durumun arkasında ise İngiltere?de ortaya çıktığı düşünülen ve ABpolitikalarına şüpheyle yaklaşan ve entegrasyon sürecini sorgulayan Euroseptisizm kavramınınolduğu düşünülmektedir.Ulus devlet bazında bazı partiler şüphecilik anlamında ya tamamen AB?ye karşıçıkmakta ya da geleceğine ilişkin muhalif görüşler sunmakta, bu duruma paralel olarak AvrupaParlamentosu?nda da bağımsız Euroseptik bir grup bu düşünceleri ulusüstü seviyededillendirmektedir. Amaç ise AB?de yaşanan demokrasi açığını olabildiğince azaltmaktır. Bu açığıkapatmak için ise Avrupa vatandaşlığı fikri yerleştirilmeye ve sürece vatandaşların katılımısağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak Euroseptisizm coğrafi, ekonomik, aday veya üye ülke veyamezhep durumu anlamında farklı karşılıklar bulabilmektedir. Konuya Türkiye açısındanbakıldığında ise partiler ve vatandaşlar arasında Euroseptisizmin yükselişte olduğugörülmektedir. After the Second World War, European Union (EU) was established by the six foundingnations to base peace in Europe and trying to have a say in the developments in the world withtwenty eight members after the enlargement process. But EU sometimes criticized by thecitizens of the member states and member states. In particular, the decline in nationalsovereignty by the strengthening of the EU is perceived as a great threat by the nation states.As a result of this, some member states have not been involved in certain policy areas of theUnion and some agreements have been rejected by the citizens of the member states. Therejection of membership or some agreements by the citizens implies that the EU process hasevolved into an integration process to be led by the citizens, not by the elites. Behind thissituation is thought to be the concept of Euroscepticism, which is said to have emerged in theUK and which doubts the EU policies and questions the integration process.On the nation-state basis, in the sense of scepticism some parties are either totallyopposed to the EU or present opposition views about the future. Parallel to this situation, anindependent Eurosceptic group in the European Parliament also expresses theseconsiderations in the supranational level. The aim is to reduce as much as possible thedemocracy deficit in the EU. In order to close this gap, the idea of European citizenship is putinto place and participation of the citizens is tried to be provided to the process. Euroscepticism,however, finds different responses in the sense of geographical, economic, candidate ormember state or sectarian status. When we look this subject from the perspective of Turkey,Euroscepticism is rising between the parties and citizens.
Kaynak
Avrasya Uluslararası Araştırmalar DergisiCilt
6Sayı
14Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXpFMk16Y3hNUT09https://hdl.handle.net/20.500.12587/1404