Çin dış politikasında süreklilik ve değişim
Özet
Bu araştırmada Çin dış politikasına yön veren tarihsel, geleneksel ve psikolojik unsurlar, ilk Çin devletinin kurulduğu, MÖ 221'den günümüze kadar olan süreçte incelenmiştir. Çalışmada "Orta Krallık" anlayışı ve "Aşağılanma Yüzyılı" tecrübesi Çin dış politikasının hedeflerine yön veren etkenler olarak belirlenmektedir. Buna göre, 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti'nin temel hedefleri; 1840 öncesinde sahip olunan ülkesel bütünlüğe, ekonomik güce ve siyasi saygınlığa ulaşmaktır. Saptanan hedeflere ulaşma sürecinde Çin dış politika uygulamalarının özellikle, ekonomik araçlarla bağımlılık ilişkisinin yaratılması ve yumuşak gücün etkin kullanımı gibi konularda imparatorluk deneyimleriyle örtüştüğü savunulmaktadır. Üstün medeniyet algısı sürmekle birlikte bu algının Çin'in mevcut gücüyle örtüşmemesi, dış politika uygulamalarındaki farklılığın başlıca sebebi olarak değerlendirilmektedir. Çin, imparatorluk döneminin aksine, çok kutuplu bir sistem savunmakta ve eşitlikçi ve işbirlikçi bir tutum sergilemektedir. Konfüçyanizm, dış politikadaki önemini korumakla birlikte, Çin'in ekonomik kalkınma hedefine yönelmesiyle yeniden ön plana çıkmaya başlamıştır. Çin ekonomik yükselişi için barışçıl bir bölgesel ve küresel sisteme ihtiyaç duymaktadır. Ahenkli bir dünya düzeni hedefleyen Konfüçyanizm'le Çin, yükselişinin bir tehdit oluşturmadığını uluslararası topluma hissettirmeye çalışmaktadır. Ancak Çin'in silahlanmaya giderek daha fazla yatırım yapması ve özellikle Güney Çin Denizi'nde izlediği siyaset, Çin'in çıkarları uğruna şiddete başvurmaktan çekinmeyeceği izlenimini yaratmakta ve barışçıl söylemlerine gölge düşürmektedir. Çin ekonomik güç olma hedefine büyük oranda ulaşmış durumdadır. Çalışmada Çin'in ülkesel ve siyasi hedeflerine ulaşma yolunda, ekonominin önemli bir dış politika aracı olduğu öne sürülmektedir. Ayrıca, dünyanın en büyük ikinci ekonomik gücü olarak ortaya çıkışının Çin'e, ABD'yi bölgesel ve küresel sistemde dengeleme fırsatı sunduğu savunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çin, Orta Krallık, Konfüçyanizm, Aşağılanma Yüzyılı, Ekonomik Yükseliş. This research examines historical, traditional, psychological components dominating China's foreign policy starting from 221 BC, when the first Chinese state founded, to the present. In this research, "Middle Kingdom" perception and "Abasement Century" experience are identified as factors that direct the foreign policy objectives. Accordingly, main objectives of PRC are reaching territorial integrity, economic potential and political prestige same as before 1840. Contemporary Chinese foreign policy practices are compatible with empire's experiences, particularly in issues like creating dependence relation by economic facilities, using soft power efficiently. However superior civilization perception continues, the fact that the perception does not conform to its current power is considered as the main reason for the foreign policy differentiation. Unlike emperorship era, China defends multipolar system with egalitarian and collaborator attitude. Confucianism maintains its importance in foreign policy and becomes prominent again, when China tended to its economic development objective. Regionally and globally peaceful system is required for China's economic rise. China desires to clarify that its rise is not a treat with Confucianism aiming harmonious world order. China's armament investments and policy especially in South China Sea leave an impression that it won't abstain from violence and compromises its peaceful statements. China has largely succeeded in its objective In this research, economy is significant foreign policy tool for reaching territorial, political objectives. Additionally, becoming the second biggest economic power gives China an opportunity to balance USA in regional, global system. Keywords: China, Middle Kingdom, Confucianism, Abasement Century, Economic Rise.