Rus kimliği ve dış politika üzerindeki etkileri
Özet
Çarlık Rusya'sında 19. yüzyılda başlayan modernleşmeye dayalı zihniyet değişimi Rus kimliğinin derin kırılmalar yaşayarak dönüştürülmesine sebep oluşmuştur. Bu dönüşümün asıl sebebi Batının sanayileşmiş toplumlarından gelen pozitivist düşünce akımı ile imparatorluk yapılarının tek koruma dayanağı olan gelenekselci görüşün çarpışması ile ortaya çıkan farklı toplumsal tabanın oluşmasıyla alakalıdır. Bu sürecin Rusya'ya getirdiği katkılardan birisi de Entelijansiyasının oluşumu ve işçi sınıfının ortaya çıkışıdır. Çünkü bu dönemde Entelijansiya, işçileri örgütlemiş ve bir kimlik temeli olarak imparatorluğa ideolojiyi aşılamıştır. Bu ideolojik yapı imparatorluğu bir ?süper güç? haline getirmiş fakat Sovyet sisteminin yerinde dönüşümler yapmaması onu çağın gerisinde bırakmış ve 1990'lı yıllara gelinirken imparatorluk dağılmıştır. Ardından gelen Rus kimliğini yeniden oluşturma çabaları tezimizin asıl konusunu oluşturmaktadır ve bu bağlamda kısa sürede oluşturulmaya çalışılan yeni kimliği inceleyen bu tezin cevap bulmaya çalıştığı sorular şunlar olacaktır;Rusların imparatorluk yapısını bırakarak ulusal kimlik unsurlarına geçiş yapması ideolojik değişiklikler çerçevesinden Rusya'ya ne getirdi ne götürdü? Dış politika yaklaşımları bu değişim sırasında nasıl şekillendi?Buradaki amaç Rusya'daki kimlik değişiminin onun bölgesel dış politikasını nasıl etkilediği ve bu dış politika yöneliminin sistemde onu nasıl bir konuma getirdiğini ortaya koymaktır. Çünkü bildiğimiz gibi Rusya'nın tarihten gelen bazı dış politika projeleri vardır ve bu projeler Rus kimliği çerçevesinde şekillenmiştir. Burada değişen kimlik zihniyetinin Rus dış politikasına nasıl bir etki yaptığı ve yapabileceği araştırılmaktadır.Yukarıdaki sorumuzun bir uzantısı olarak, Rus dış politikasının hangi parametreler noktasında değiştiği ve hangi yeni jeo-stratejik ve jeo-politik yapıları ortaya çıkardığı da araştırmamızın temel yönelim eksenlerinden birini oluşturmaktadır. Çünkü artık Rusya yeni bir coğrafyadır ve Soğuk Savaş döneminde sınırları içerisinde yer alan bölgeler artık Rusya'nın komşusudur. Bu nedenle Rusya bölgede artık yeni dış politikalar üretmek zorundadır. 1994 yılında kurduğu Bağımsız Devletler Topluluğu'nu yaşatabilmesi ve bu bağlamda yeniden dış politikasını şekillendirip eski gücüne yeniden kavuşarak Rusya'ya edilgen değil etken bir rol verilmesi Büyük Rusya imparatorluğunu kurma fikrinin öncülleri halini almıştır.Bildiğimiz gibi Rus Federasyonu bir nevi kendi kimliğini yeniden bulmak zorunda kaldı. Artık yeni bir Rusya yaratılmalıydı ve bu bağlamda ilk oluşturulmaya çalışılan da Rus insanının fikir yapısıydı, artık bağlılığı Rus milletine kanalize etmeye çalışan Rus Entelijansiyası zaman darlığı nedeniyle yeni kimlik oluşumunu Jakoben bir tarzda yapmak zorunda kaldı. Bu bağlamda hareket edilerek toplum çok hızlı bir şekilde ideolojik toplum sisteminden geleneksel ulusal yapıya dönüştürülmeye çalışıldı. Bu hızlı değişimin Rusya'ya getirdikleri ve ondan götürdükleri çalışmamızın önem verdiği bir başka konudur.Bu amaçlarla ve bu sorulara cevap aranırken dönemlere göre Rusya'nın kimlik yaklaşımları, kimliğindeki değişimler ve bu değişimlerin dış politika üzerindeki etkileri incelenecektir. İdeolojik Sovyet dönemindeki dış politika yaklaşımıyla Soğuk Savaş sonrası Rusya'nın dış politikaları arasında Rus kimliği açısından bir karşılaştırma yapılacak ve bunun uluslararası sistem ve Türkiye açısından doğurabileceği sonuçlar incelenecektir. The modernization mindset of the 19th century caused Russian identity to transform itself dramatically. The main reason for this change is the positivist tradition of thought which was imported from the western countries. The clash between this western tradition and the traditional structures, which was necessary to maintain the empire, created new social classes in the society such as a labour class and stimulated new ways of thinking about social issues. During this period, the Russian intelligentsia united the workers (labourers) and provoked an ideology as a form of lifestyle throughout the Russian Empire. This ideological structure turned the Empire into a `Super Power.? The rise to a superpower position in the early 20th century and the collapse of the Soviet Empire in the 1990s deeply influenced the development of a Russian identity. Development and evolution of Russian identity is the main subject of my thesis.The main research questions can be summerized as follows: What are the main break points in the development of the Russian identity? How did the evolution of Russian identity reflect upon the Russian foreign policy? What are the main characteristics of Russian identity which shape the Russian perspectives of the near abroad. The aim of these questions is to reveal how the political change in Russia affected its regional foreign policy.I also researched the conitnuous and changing parameters of the Russian foreign politicy besides the newly emerging geostrategic and geopolitical structures within the context of Russian identity and foreign policy. Russia now describes a different territory and the region which is different from the Soviet Era. The lands which were part of Russia during the Cold War are now Russia?s neighbours. This is a drastic change for Russians which calls for new approaches and a new mindset in Russian foreign policy. To maintain the Commonwealth of Independent States (CIS), which is established in 1994, and to regain its former superpower status Russia wants to play an active role in its region.Russia has to find a new sense of identity. The Russian Intelligentsia tried to create a new Russia to direct people?s loyalty to the newly emerging Russian nation. However the time cinstraints on Russia forced them to achieve this goal through Jacobenic methods. The main goal was to create a traditionalist nationalist Russia out of an ideological society as soon as possible.In discussing these developments and their reflections on both Russian identity and foreign policy, I identified certain periods when Russian identity had radical changes. At the end, I compare the ideological Soveit period foreign policy with that of post Cold War Russia. In so doing, my goal is to analyze the consequences of Russian transformation both for Turkey and for the international system.