Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorToprak, İsmet Y.
dc.contributor.authorAydın, Mesut
dc.date.accessioned2021-01-16T18:58:22Z
dc.date.available2021-01-16T18:58:22Z
dc.date.issued1997
dc.identifier.uriBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12587/15052
dc.descriptionYÖK Tez ID: 62115en_US
dc.description.abstractVI ÖZET Hızlı nüfus artışı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan aşırı şehirleşme son elli yılda ülkemizin tanık olduğu en önemli olgulardandır. Çeşitli nedenlerle şehre gelen kitleler, buralarda düzenli işler bulamamışlar ve bu durum diğer sorunlardan daha önemli sorunları doğurmuştur. Böylece kentlerin çevresinde gecekondu bölgeleri olarak nitelendirilen kötü barınma ve yaşama koşullarının söz konusu olduğu mahalleler hızla çoğalmıştır. Nüfus hareketi son yirmi beş yıl içinde kentlere özellikle büyük yerleşim yörelerine kaymıştır. Bu durum ise büyük şehir niteliği taşıyan yörelerde ulaşım, konut, sağlık güvenlik gibi sorunların artarak görülmesine yol açmıştır. Alt yapının yeterli olmaması da bu şehirleri adeta yaşama koşullarının iyice kötüleştiği yerler konumuna getirmiştir. Ülkemizde sözü edilen bu olumsuz yapı içinde hayata geçirilen ve bu çalışmanın konusu olan büyük şehir belediyeleri sistemi, var olan ve giderek ağırlaşan sorunlara bir çözüm bulmak amacıyla atılmış adımlardan belki de en önemlisidir. Türkiye'de büyük şehir özelliği gösteren ve ülkemizdeki nüfusun önemli kısmını barındıran bu tür yerlere özel yönetim şeklinin uygulanması ise ilk olarak, 3030 sayılı yasanın 1984 yılında yürürlüğe girmesi ile başlamıştır. Getirilen düzenleme ile yönetim sistemimize büyük şehir belediyesi adında yeni bir yönetim birimi girmiştir. 3030 sayılı yasa, büyük şehir belediyesini, bulunduğu şehirdeki önemli hizmetler diyebileceğimiz hizmetleri ifa etmek üzere görevlendirmiş, ilçe belediyelerini de büyük şehir belediyelerinin görevleri dışındaki tüm hizmetleri yerine getirmekle yükümlü tutmuştur. Ancak yasada görevler konusunda yeterli bir açıklık bulunmamaktadır. Gelişmiş ülkelerin önemli kentlerinin uzun zamandan beri özel yönetim şekli ile yönetildikleri görülmektedir. Bu durum ülkemizin özel bir yönetim modelini uygulamakta geç kaldığım göstermektedir. Gelişmiş ülkelerin düzenlemelerinden etkilenerek hazırlanan büyük şehir belediye yönetiminde, büyük şehir belediyelerine kaynak bakımından da yüklendikleri hizmetlere oranla yeterince cömert davranılmamıştır. Örnek alman batılı ülkelerde bu tür yönetimlerin bütçeden aldıkları kaynakların dışında kendilerinin tahsil edebildikleri özel vergiler de bulunmakta ve kaynaklar bakımından ülkemize göre geniş bir serbestiye sahip olmaktadırlar. Son olarak yöneltilen eleştirilerle birlikte bu tür yönetim şeklinin ülkemizde uygulanmasının faydalı yanlan bulunmaktadır. Ayrıca sistemin yeni olmasından dolayı bazı eksikliklerin olması doğal karşılanmalıdır. Eksikliklerin giderilmesi yönünde yapılacak çalışmaların ülkemizin gelişimi açısından olumlu olacağı açıktır.en_US
dc.description.abstractVII ABSTRACT Rapid population growth and excessive urbanization, which has happened as a result of this fact, are two most important issues, witnessed by our country for the last 50 years. The masses who have migrated to the cities because of several reasons, could not find permanent jobs, and this situation has caused heavier problems than others. Therefore, many bad circumstances-dominated shanty regions around the cities in which life and sheltering conditions were very poor, have spread quickly. Population movement has been directed into the cities, especially into the great metropolitans during the last 25 years. This development has induced some important troubles concerning transportation, habitation, health and security which have been getting even worse. The fact that there is no adequate infrastructure has made these cities the places where life conditions have gotten graver. Perhaps the metropolitan municipal system which is put in practice under the above- mentioned negative circumstances in our country, has been one of the most important steps taken to find solutions to the existing problems which have gradually gotten heavier. This special governing system was brought into forcen by Act No 3030 in 1984 in the metropotans in which the important section of the population has lived in Turkey. As a result, a new governing method has been added to our present governing system by the mentioned act. Act No 3030 makes the metropolitan municipalities authorized to conduct the main services related to the metropolitan areas of the cities, and the district municipalites authorized to carry aut other secondary services apart from the metropolitan municipalities. But there is no adequate transparency in the duties expressed in the act. It can be shown that the big metropolitan cities of developed countries have been administrated in the above-mentioned special governing method for a long time. This fact displays that our country has delayed in application of this type of a governing method.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherKırıkkale Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectKamu Yönetimien_US
dc.subjectPublic Administrationen_US
dc.subjectFerah Ali Paşaen_US
dc.subjectFerah Ali Pasha ; Türk-Rus-İran ilişkilerien_US
dc.subjectTurkish-Russian-Iran relationsen_US
dc.titleTürkiye'de büyük şehir yönetimien_US
dc.title.alternativeAdministration of metropolitan areas in Turkeyen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentKKÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalıen_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.endpage172en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

DosyalarBoyutBiçimGöster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster