Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorPoyraz, Yasin
dc.contributor.authorBayrakcı, Esra Tuğba
dc.date.accessioned2021-01-16T18:58:43Z
dc.date.available2021-01-16T18:58:43Z
dc.date.issued2011
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12587/15190
dc.descriptionYÖK Tez ID: 308677en_US
dc.description.abstractİnsanların doğuştan sahip olduğu insan onurunu ve vazgeçilmez haklarını tanımak, dünyadaki özgürlük, adalet ve barışın temelidir.Bireylerin temel haklarının korunması, hukuk devleti kavramının en önemli yansımasıdır. Temek hak ve özgürlükleri, herkese, özellikle de devlete karşı koruyacak bir güvenceye ihtiyaç vardır. Bu da adil bir yargılamadır. Adil yargılama, hukukun üstünlüğü ilkesinin en esaslı unsurudur.Adil Yargılanma Hakkının bir unsuru olarak savunma hakkı ise temel hak ve özgürlüklere dair bir insan hakkı olup, söz ve düşünce özgürlüğünün en önemli uygulama biçimidir. Çünkü kişilerin, yargılama makamları önünde serbestçe ve hiç bir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanması zorunludur. Hukuk düzeninin kişilere böyle bir imkanı tanımaması halinde, iddia ve özellikle savunma serbestçe yapılamayacak ve yargılamada hedeflenen gerçeğe ulaşmak da söz konusu olamayacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ve Anayasamızın 36. maddesinde de açık bir şekilde herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Ancak, AİHS'nin 6. maddesinin içeriği olan ?adil yargılanma hakkı? birçok ülke ile birlikte, ülkemizce de ihlal edilmektedir.Ülkemizin adil yargılanma hakkına ilişkin madde nedeniyle mahkûm edilmesi sebepleri çeşitlidir. Bu nedenlerin bir bölümü, mevzuatımızın yetersizliğinden kaynaklanmakta iken; önemli diğer bir bölümü, adaleti sağlamakla yükümlü bulunan uygulayıcıların yeterince bilgi sahibi olmamaları, AİHM tarafından verilen kararların uygulamaya yansıtılmaması, işbaşına gelen iktidar ve yöneticilerin insan hakları standartlarını yükseltmek gibi bir gayelerinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölümde; adil yargılanmanın en eski belgelerden günümüze değin tarihsel gelişim süreci irdelenmiştir. İkinci Bölümde adil yargılanma, kavramsal çerçevede tartışılmış ve unsurları Türk Hukuku ve mevzuatı bakımından da irdelenerek açıklanmıştır. Üçüncü Bölümde, sanığın (kişinin) hakları tartışılmış ve son tahlilde konuyla ilgili AHİM kararları irdelenmiştir.en_US
dc.description.abstractRecognizing the human dignity that is belonged humanity inherently and its equal indispansable rights is the basis of freedom, justice and peace in the world. The most important part of Constitutional state conception is related with protection of basic rights. There are needed to protect this fundamental rights and freedom against everyone and especially state. This is a fair trial. And fair trial is the most fundamental element of rule of law. Right of defense that is the fact of fair trial right is a human right of which is concerning to fundamental rights and freedoms. Also, it is most important application form of latitude of thought. Because, on the the court authorities, the suspects should claim their rights without being under the influence of no concern and freely or should have the opportunity to defence themselves. If the legal arrangement doesn?t provide this conditions, claim and especially defense is not being freely and there is no chance to achieve for targeted truth during judgment. In the 6th Article of European Convention on Human Rights (ECHR) and 36th Article of Turkish constitutional charter it is defined obviously that everyone has the right of fair trial. But contents of 6th Article of European Convention on Human Rights (ECHR) as in many countries are being violeted in Turkey also.The reasons of sentenced of Turkey which is caused by the violation of 6th Article of European Convention on Human Rights (ECHR) are various. One part of this reasons are came from the lack of legislation. But most important part this violation is occured by the illiterate law enforcement personel, not applying of ECHR decisions, and the lack of mission of the power holders and administrators about increase the standart of human rights. This written research has three parts. In the first part, historical development period of fair trial has been studied from oldest documents to present.In the second part, fair trial has been studied as conceptual framework and its facts have been examined by in terms of Turkish Law and its legislation. In the third part, the right of suspects and decisions of ECHR about fair trial have been studied.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherKırıkkale Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectHukuken_US
dc.subjectLawen_US
dc.subjectMetrik uzaylaren_US
dc.subjectMetric spacesen_US
dc.titleAdil yargılanma hakkının bir unsuru olarak savunma hakkıen_US
dc.title.alternativeRight of defense that is the fact of fair trial righten_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentKKÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalıen_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.endpage151en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster