Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKarabulut, Ayşe Anıl
dc.contributor.authorÖzuğuz, Pınar
dc.date.accessioned2021-01-16T19:16:23Z
dc.date.available2021-01-16T19:16:23Z
dc.date.issued2009
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12587/17440
dc.descriptionYÖK Tez ID: 243296en_US
dc.description.abstractGünümüzde Behçet Hastalığı'nın (BH'nin), endotel disfonksiyonuna (ED'ye) neden olan, sınıflandırılamamış, sistemik bir vaskülit olduğu kabul edilmektedir. BH için kabul edilen tipik vasküler tutulum bulgularını sergilemeyen hastalarda bile ED saptanabildiği bildirilmiştir. Önceki birkaç çalışmada; BH'de ED'nin varlığının gösterilmek üzere yüksek duyarlıklı C reaktif protein (hs-CRP), asimetrik dimetilarjinin (ADMA), homosistein gibi parametreler sınırlı olarak değerlendirmeye alınmış ve normalden sapmalar dikkati çekmiştir. Burada sunulan çalışmanın amacı; ED ile ilişkili olduğu iyi bilinen serum lipid profili, homosistein ve hs-CRP değerlerinin yanı sıra akım bağımlı dilatasyon (ABG) ölçümü ve ADMA düzeyi gibi yeni belirteçlerin, BH olgularında olası ED'nin araştırılmasıdır. Bu amaçla, oluşturulan çalışma protokolünde, BH erişkin olgularının, yaş ve cinsiyet uyumlu, sağlıklı gönüllülerden oluşan kontrol grubuyla karşılaştırılması hedeflenmiştir.Çalışmaya; ?Uluslararası Behçet Hastalığı Çalışma Grubu? tanı kriterlerine göre BH tanısı konulan 40 erişkin hasta ve 20 sağlıklı gönüllü dahil edilmiştir. Kontrol grubunda; yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi (VKİ) gibi tanımlayıcı özellikler bakımından hasta grubu ile benzer dağılım gösteren erişkinlere yer verilmiştir. Olguların fizik ve dermatolojik incelemeleri tamamlandıktan sonra tanımlayıcı özellikleri, muayene bulguları kaydedilmiş ve K.Ü.T.F. Kardiyoloji A.D. tarafından değerlendirmeleri yapılmıştır. BH grubundaki olguların sadece %6'sında vasküler hastalık öyküsü saptanmış olup, başvuru anında olguların hiçbirinde aktif dönemde vasküler lezyon belirlenmemiştir. Her iki grupta yer alan olguların, total kolesterol, düşük dansiteli kolestrol (LDL-K), yüksek dansiteli kolestrol (HDL-K), trigliserid, ADMA, homosistein ve hs-CRP düzeyleri çalışılmış, ABG ölçümleri yapılmıştır. Çalışma verileri istatistiksel analizlerle karşılaştırılmıştır.İki grup arasında; tanımlayıcı özellikler, sistolik kan basıncı, diyastolik kan basıncı, total kolesterol, LDL-K, HDL-K, trigliserid düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. BH grubunda; ortalama hs-CRP, eritrosit sedimantasyon hızı (ESR), homosistein ve ADMA düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksektir. Hasta grubunda, aktif dönemdeki BH hastalarının hs-CRP, ESR ve homosistein düzeyleri remisyondaki hastalara göre anlamlı derecede yüksektir. Serum ADMA düzeyi ortalaması aktif dönemdeki hasta grubunda remisyondaki hasta grubuna göre yüksek olmakla birlikte fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. ABG ölçümleri açısından değerlendirildiğinde, BH grubuna ait ABG değerlerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük olduğu belirlenmiştir ancak aktif dönemdeki hastalarla remisyondaki hastalar arasında fark anlamlı bulunmamıştır. Aktif dönemdeki hastalarda ABG ile hastalık süresi, yaş, homosistein, CRP, ESR ve ADMA düzeyleri arasında ilişki de izlenmemiştir. Remisyon dönemindeki hastalarda ABG ile hastalık süresi ve ADMA düzeyleri arasında negatif ilişki saptanmıştır. Tüm hastalar değerlendirildiğinde, ABG ile hastalık süresi ve ADMA düzeyleri arasında negatif ilişki saptanırken, serum ADMA düzeyleri ile hastalık süresi, serum homosistein düzeyleri ile VKİ ve serum hs-CRP düzeyi ile ESR düzeyleri arasında pozitif ilişki olduğu gösterilmiştir.Sonuç olarak bu çalışma ile belirgin vasküler tutulum göstermeyen BH olgularında ED belirteçlerinin tümünün değerlendirilmesi ile ED'nin varlığı ortaya konmuştur. BH'de homosistein, hs-CRP düzeylerinde anlamlı artış mevcut olup hastalık aktivitesi ile ilişkili görünmektedir. Serum ADMA düzeyleri ve ABG ile hastalık aktivitesi arasında ilişki olmadığı sonucuna varılmış, bu durumun daha çok kronik süreçte birikici endotel hasarını yansıtabileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada her ne kadar vasküler tutulum ve tromboza eğilimin nedeni aydınlatılamamış olsa da BH'de ateroskleroz öncülü olduğu düşünülen ED'yi değerlendirmede hs-CRP, homosistein ve ADMA düzeylerinin yanı sıra, invazif olmayan ve kolay uygulanabilir bir yöntem olan ABG'nin hastaların rutin değerlendirmeleri için kullanılmasının faydalı olabileceği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte BH ile ED arasındaki ilişkiyi aydınlatacak daha geniş hasta serileri üzerinde yürütülecek ileri çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.en_US
dc.description.abstractCurrently Behçet?s disease (BD) is accepted as an unclassified systemic vasculitis causing endothelial dysfunction (ED). Even BD patients without the typical vasculary involvement findings are reported to have ED. Previously in a few study parameters like; high sensitivity C-reactive protein (hs-CRP), asymmetric dimethylarginine (ADMA), homocysteine were invested in order to find out the presence of ED and abnormal results took the attention. Herein the aim of this study is to investigate the possible presence of ED in BD, by evaluating the wellknown ED parameters serum lipid levels, homocysteine and hs-CRP and also the new parameters like ADMA and flow mediated dilatation (FMD). The study protocol for this purpose targetted to compare adult BD patients with age and sex matched healthy volunteers.Forty patients with BD, fulfilling the ?International Study Group Diagnostic Criteria for BD? as the patients? group and 20 healthy volunteers for the control group were included into the study. The control group was composed of adult healthy volunteers who had similar properties for the descriptive characteristics (like age, gender, body mass index) with the patients group.Descriptive properties and physical findings were recorded after the physical and dermatologic examination of each case and study group was further evaluated in the University of Kırıkkale, Medical School, Department of Cardiology. Among the BD patients only %6 of cases reported vasculary involvement in their past medical history whereas none had vasculary involvement finding at the attandance.Total cholesterol, low-density lipoprotein (LDL) cholesterol, high-density lipoprotein (HDL) cholesterol, triglyceride, ADMA, homocysteine and hs-CRP levels were evaluated in each case. Data of the study was analized statistically. There were no statistically significant difference concerning descriptive properties, systolic-diastolic blood pressure values, total cholesterol, LDL-cholesterol, HDL cholesterol, triglyceride levels between the patients and control groups The mean hs-CRP, erythrocyte sedimantation rate (ESR), homocysteine and ADMA levels were statistically significantly higher in BD group than the control group. The mean hs-CRP, ESR and homocysteine levels were statistically significantly higher in the active BD patients than the patients in remission period. Although, the mean ADMA levels were higher in the BD patients in active period than the patients in remission period, the difference was not statistically significant. There was not any statistically significant difference in terms of FMD between the patients in active period and remission period but the FMD values were significantly lower in BD patients than the control cases. There was no correlation between the FMD values and duration of disease, age, homocysteine, ESR, CRP, ADMA levels in the active Behcet patients whereas there was a negative correlation between FMD and duration of disease and ADMA levels in the BD patients within remission period. Considering all patients into account, there was a negative correlation between the duration of disease and ADMA levels. On the other hand, there was a positive correlation between the ADMA levels and duration of disease, between homocysteine levels and BMI, between ESR and hs-CRP levels.As a result, in this study even in BD patient without prominent vasculary involtment the presence of ED was found out by evaluating all the markers for ED. Homocysteine, hs-CRP levels were significantly elevated in BD patients seems to be correlated to disease activity. There was no correlation between ADMA levels or FMD and disease activity, indicating the chronical process with possible cumulative endothelial disturbance. Although the cause of vasculary involvement and tendency to thrombosis in BD is not clarified with this study, we suggest that all the mentioned ED markers and FMD which is a non-invasive easy method to evaluate ED, can be used for routine evaluation of BD patients. However; further studies on larger study groups of BD are needed to clarify the exact relationship between BD and ED.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherKırıkkale Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectDermatolojien_US
dc.subjectDermatologyen_US
dc.subjecten_US
dc.subjecten_US
dc.subjecten_US
dc.subjecten_US
dc.subjecten_US
dc.subjecten_US
dc.titleBehçet Hastalığı'nda endotel disfonksiyon belirteçleri ve vasküler reaktivite testlerinin değerlendirilmesien_US
dc.title.alternativeEndothelial dysfunction markers and evaluation of vasculary reactivation tests with Behçet's Disease.en_US
dc.typespecialistThesisen_US
dc.contributor.departmentKKÜ, Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hast. Anabilim Dalıen_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.endpage59en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster