Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Temelinde Şirketlere Karşı İnsan Haklarının Korunması Hakkında Somut Öneriler
Künye
Bu makale açık erişimli değildir.Özet
Geleneksel insan hakları öğretisi; devletin, insan hakları ihlali ve önlenmesi ile bireyler arasındaki insan hakları ihlalinde devletin yaptırım sistemi üzerine kuruludur. Ancak dünya genelinde evrensel, ileri düzeyde ve standart bir insan hakları korumasının olmadığı belirtilebilir. Halen, dünyanın birçok yerinde devletler; bu hakları ihlal etmekte ve vatandaşlarının insan hakları ihlalinin önüne geçmemekte veya geçememektedirler. Öte yandan, çokuluslu şirketlerin, birçok ülkede insan hakları ihlaline ortak olduğuna tanık olunmaktadır. Hal böyle olunca insan haklarının dünya çapında korunması yönünde, devletler yanında şirketlerin ve özellikle de küresel şirketlerin de etkin bir rol oynaması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu yönüyle sınır aşan nitelikte iş yapan şirketler için, bu haklara yönelik Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, küresel şirketlerin; şirket merkezinin dışındaki ülkelerdeki bu hakları ihlali nedeniyle, yerleşik olduğu ülkede yaptırıma tabi tutulması, insan haklarının korunmasında rol oynayacaktır. Böylesi şirketler; bu hakların korunmadığı ülkelere örnek bir model olmanın yanında, bu ülkelerin yaptırım uygulamamasından kurtulamayacak ve bu hakların koruması etkin şekilde sağlanabilecektir. Bu amaç çerçevesinde; Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin bu yönü ile ele alınması, alana katkısı bakımından oldukça önemlidir. Bu çalışmada; söz konusu Sözleşme bağlamında, şirketler ve insan hakları ilişkisinde alınması gereken ve şirketler hukuku alanına yönelik bazı somut önerilere yer verilmeye çalışılacaktır. Traditional human rights doctrine is based on the state’s preventing enforcement system with regards to state’s human rights violation and prevention as well as the human rights violations between individuals. However, it should be noted that there is no universal, advanced and standard human rights protection in the world. Currently, many states around the world are violating these rights and do not, or cannot, prevent the violation of the human rights of their citizens. On the other hand, companies with multinational and supra national statues are witnessed to be partnering human rights violations in several states. When this is the case, the conclusion to be reached is that in addition to the states, companies and global companies in particular, need to be involved effectively in the worldwide protection of human rights. In this sense, the United Nations Global Compact has an important role with regards to these rights in companies operating in manners beyond the limits. Furthermore, global companies being sanctioned in the country of violation for violating these rights outside their home country shall play an important role in protecting human rights. A swell as setting an example for the countries where these rights are not protected, these companies will also not be able to escape sanctions, hence ensuring an effective protection of these rights. Under the scope of this purpose, it is highly important to address the United Nations Global Compact in this sense so that it can contribute to the field. In this study, the compact in question will be addressed to provide some concrete proposals with regards to the relations between companies and human rights as well as the corporate law.
Kaynak
Banka ve Ticaret Hukuku DergisiCilt
35Sayı
2Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXpFNU5qVXlNZz09https://hdl.handle.net/20.500.12587/238
Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [128]
- Makale Koleksiyonu [72]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [3218]