Bitkisel içerikli bir lolipopun tükürük Streptoccus mutans düzeyleri üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Özet
Çalışmamızda bitkisel (meyan kökü) içerikli bir lolipopun çürüksüz ve yüksek çürük riskli çocuklarda, diş çürüğünden sorumlu esas etken olduğu bilinen Streptoccus mutans'ın tükürükteki düzeyi üzerine etkilerinin plasebo kontrollü olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamız çeşitli okullarda yapılan taramalarda 5-11 yaş arası çürüksüz ve yüksek çürük riskli (ds/DS ?10 ve tükürük S.mutans düzeyi >105 CFU/ml) olan toplam 108 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Gruplar, çürüksüz (Grup A, n=36), yüksek çürük riskli - diş tedavileri lolipop kullanımı öncesi tamamlanan (Grup B, n=36) ve yüksek çürük riskli - koopere olamadığı için diş tedavisi yapılamayan (Grup C, n=36) çocuklardan oluşmaktadır. Gruplar kendi içinde kullanılacak lolipop türüne göre (bitkisel ve plasebo lolipop) iki alt gruba (A-1, A-2, B-1, B-2, C-1, C-2) ayrılmıştır. B grubundaki çocuklardan diş tedavisi öncesi ve A, B ve C gruplarında lolipop kullanmadan önce, sonra ve 3. ay kontrolünde tükürük S. mutans sayısının belirlenmesi için bir dip-slide testi olan 'Dentocult SM Strip Mutans testi' kullanılarak tükürük örneği alınmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi için yapılan istatistiksel analizlerde grup içi karşılaştırmalarda Wilcoxon İşaret Testi, gruplar arasındaki karşılaştırmalarda ise Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Çalışma sonuçları değerlendirildiğinde, C-1 grubu hariç tüm gruplarda lolipop öncesi ve sonrası tükürük S. mutans değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir (p>0,05). Yalnızca bitkisel lolipop kullanan yüksek çürük riskli, diş tedavileri yapılmamış olan çocuklardan oluşan C-1 grubunda, lolipop sonrası tükürük S. mutans değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma olduğu saptanmıştır (p<0,05). Ayrıca, diş tedavileri tamamlanan grupta (B), tedavi sonrası tükürük S. mutans sayılarının tedavi öncesine oranla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düştüğü belirlenmiştir (p<0,05). 3. ay kontrolünde, plasebo lolipop kullanan çürüksüz grupta (A-2) ve bitkisel lolipop kullanan yüksek çürük riskli, diş tedavileri tamamlanmış grupta (B-1) S. mutans değeri istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Diğer gruplarda S. mutans değerlerinde anlamlı bir farklılık görülmediği tespit edilmiştir (p>0,05). Sonuç olarak; çalışmamızda yüksek çürük riskli diş tedavileri yapılmamış çocuklarda, bitkisel lolipopların S. mutans'ın tükürükteki düzeyini düşürmede etkili olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle bitkisel lolipopların, küçük yaştaki diş tedavisine uyum göstermeyen, sedasyon ve genel anestezi uygulanamayan ve karyojenik gıdalarla beslenmesi kontrol altına alınamayan çocuklarda, karyojenik şekerlemeler yerine alternatif olarak tavsiye edilebileceği düşüncesindeyiz. Bununla birlikte, meyan kökü ekstresinin, çürük gelişimini önleyici etkisini değerlendirebilmek için daha geniş ve kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır. The aim of this study was to evaluate the effect of an herbal lollipop on salivary S. mutans, which is known to be the main factor responsible for dental caries, in caries free and high caries risk children compared with a placebo control group. Study has been carried out in 5-11 aged, caries free and high caries risk 108 children, (ds/DS ?10 and salivary S.mutans levels >105 CFU/ml) who have been examined at different schools. Groups are consisted of caries free children (group A, n=36); children with high caries risk, whose dental treatment completed before lollipop use (Group B, n=36) and children with high caries risk, who did not comply with dental treatment (group C, n=36). Groups were divided into two subgroups (A-1, A-2, B-1, B-2, C-1, C-2) according to lollipop types (herbal and placebo lollipops). Saliva samples were taken before dental treatment in group B; before and after consuming lollipops, and at the end of the third month in all groups, to determine the level of S. mutans using a dip-slide method 'Dentocult SM Strip Mutans test'. The results were statistically analyzed with Wilcoxon signed-rank test for comparison within the groups and Mann-Whitney U test for comparison between the groups. In all groups except C-1, there was no statistically significant difference in the levels of salivary S. mutans levels between before and after lollipop use (p>0,05). Significant reduction in salivary S. mutans levels were seen only in the high caries risk children who did not have dental treatment and used herbal lollipop (p<0.05). In the group who completed dental treatment, salivary S. mutans counts were decreased significantly after the treatment (p<0.05). At the third month control, in caries free children using placebo lollipops and children with high caries risk who had dental treatment and using herbal lollipops, S. mutans levels were found to be significantly higher (p<0.05). There were no significant differences in other groups (p>0,05). As a result; herbal lollipops were found to be effective in children with high caries risk who did not have dental treatment. Therefore, herbal lollipops containing licorice root extract could be recommended as an alternative to cariogenic confectionery to children who do not comply with dental treatment, who could not be treated under sedation and general anesthesia, and children consuming cariogenic foods with uncontrolled diet. More extensive and comprehensive research is needed in order to evaluate the effect of licorice root extract in caries prevention.