Eritematotelenjiektatik tip rozase hastalarında serum triptaz düzeylerinin araştırılması
Abstract
Amaç: Rozase, deride yüzün santral konveks alanlarında eritem, telenjiektaziler, papül, püstül ve fimatöz lezyonlarla karakterize olan kronik ilerleyici inflamatuvar bir hastalıktır. Triptaz, mast hücre sayısı ve aktivasyonunun bir göstergesi olarak kullanılmaktadır. Mast hücrelerinin, rozasenin etyopatogenezinde rolü olduğuna dair araştırmalar mevcut olmasına rağmen henüz kesin olarak bu ilişki kanıtlanamamıştır. Bu çalışmada, vazodilatasyon ve anjiogeneze ait klinik semptom ve bulguların ön planda olduğu eritematotelenjiektatik tip ve eritematotelenjiektatik tip ile kombine olan rozase alt tiplerinde triptaz düzeylerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Hasta grubuna Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı polikliniğine başvurmuş ve rozase klinik tanısı konulmuş olan kişiler; kontrol grubuna ise, rozaseli hastalarla yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş, mast hücre yüksekliği beklenmeyen hastalıklar nedeniyle polikliniğe başvuran kişiler dahil edilmiştir. Çalışma gruplarına dahil edilen kişilerin serum total triptaz düzeyleri ölçülerek sosyodemografik özellikler, Fitzpatrick deri tipleri, hastalık başlama yaş ve süreleri, tetikleyici faktörler, tutulan bölgeler, ilk semptomlar, kullanılan tedaviler ve tedavi yanıtı, rozase klinik skoru, oküler tutulum ve şiddeti, aile öyküsü, ilaç kullanımı ve bazı laboratuvar değerleri ile ilişkisi araştırılmıştır. Bulgular: Çalışmamız 40 eritematotelenjiektatik rozase hastası ve 40 kontrol hastası ile yürütülmüştür. Serum total triptaz düzeyleri rozase grubunda, kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p<0,001). Rozase grubunda ve kontrol grubunda cinsiyetlere, ek hastalık durumlarına, Fitzpatrick deri tiplerine, tedavi durumlarına, aile öyküsü durumlarına, oküler tutulum durumlarına, oküler tutulum şiddetine ve laboratuvar değerlerine göre serum total triptaz düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05). Rozase grubunda ve kontrol grubunda sigara kullananlarda serum total triptaz düzeyleri, sigara kullanmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p<0,05). Rozase grubunun ve kontrol grubunun serum total triptaz düzeyleri ile yaşlar arasında anlamlı korelasyon bulunmamıştır (p>0,05). Rozase grubunun ve kontrol grubunun serum total triptaz düzeyleri ile vücut kitle indeksleri arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulunmuştur (p<0,05). Rozase grubunda hastalık başlama yaşı, hastalık süresi ve rozase klinik skoru ile serum total triptaz düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon bulunmamıştır (p>0,05). Sonuç: Çalışmamızda rozase hastalarında serum total triptaz düzeyi kontrol grubundan anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır.Bu bulgu, rozase hastalarında mast hücre aktivasyonu olduğu hipotezini desteklemektedir. Aim: Rosacea is a chronic progressive inflammatory disease characterized by erythema, telangiectasias, papules, pustules and fimatous lesions in the central convex areas of the face. Tryptase is used as an indicator of mast cell amount and activation. Although there are researches on mast cells' role in the etiopathogenesis of rosacea, this relationship has not yet been fully established.The aim of this study was to investigate tryptase levels in erythematotelangiectatic rosacea and rosacea subtypes in combination with erythematotelangiectatic subtype have clinical signs and symptoms of vasodilatation and angiogenesis. Methods: The patients group consists of patients who were admitted to the outpatient clinic of the Department of Skin and Venereal Diseases, Kırıkkale University School of Medicine and who were diagnosed with rosacea. The control group consists of patients who age and sex matched with rosacea and who applied to the outpatient clinic due to diseases that do not cause an increase in the amount of mast cells. Sociodemographic characteristics, Fitzpatrick skin types, age of onset, duration of the disease, triggering factors, affected areas, initial symptoms, treatments used and treatment responses, rosacea severity score, ocular involvement and severity, family history, medicine use, some laboratory values and their relationship with serum total tryptase levels were investigated. Results: Our study has been conducted on 40 rosacea patients and 40 control patients. Serum total tryptase levels were significantly higher in the rosacea group than in the control group (p<0.001). There was no statistically significant difference in serum total tryptase levels in the rosacea and control groups according to gender, additional chronical disease states, Fitzpatrick skin types, treatment status, family history, ocular involvement, severity of ocular involvement and laboratory values (p>0.05). Smokers in both groups had significantly higher serum total tryptase levels compared to non-smokers in both groups (p<0.05). There was no significant correlation between serum total tryptase levels and ages in both groups (p>0.05). There was a significant correlation between serum total tryptase levels and body mass index inboth groups (p <0.05). There was no significant correlation between serum total tryptase level and the age of onset, duration of disease, severity of disease in the rosacea group (p> 0.05). Conclusion: In our study, serum total tryptase levels were significantly higher in rosacea patients than in the control group. This finding supports the hypothesis that there is mast cell activation in rosacea patients.