Önkol çiftkırığı nedeniyle intramedüller k teli ile tespit uygulanan çocuk ve adolesanlara ait klinik ve radyolojik sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Abstract
Giriş: Çocuk ve adolesanlardaki önkol çift kırıklarının büyük çoğunluğu kapalı redüksiyon ve alçılama ile tedavi edilebilmektedir. Çocuklardaki önkol çift kırıklarının cerrahi stabilizasyonu gerektiğinde, intramedüller çivileme tekniği kullanılabilmektedir. Bu tedavinin uygulanma nedeni, karmaşık işlevleri olan bu iki kemiği tespit etmektir.Amaç: Bu çalışmanın amacı, kapalı redüksiyonu başarısız olan instabil diafizial önkol çift kırıkları, intramedüller K teli tespit yöntemi ile tedavi edilen çocuk ve adolesanların klinik ve radyolojik sonuçlarını retrospektif olarak gözden geçirmektir.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, dominant (n=10) veya dominant olmayan (n=13) ekstremitesinde tam önkol çift kırığı tedavi edilen, yaşları 5-16 yıl arasında (ortalama yaş 11.17 yıl; 21 erkek ve 2 kadın) olan 23 hasta dahil edildi. Alçı tespitinin ilk 7 günü içinde redüksiyon kaybından sonra, redüksiyonu takiben K teli kullanılarak intramedüller tespit yapıldı. Bütün hastaların başlangıç ve izlemin on ikinci ayına ait klinik ve radyolojik değerlendirmeleri yapıldı. Radius ve ulnanın açılanmasını değerlendirmek amacıyla anteroposterior ve lateral radyografilerden ölçümler yapıldı. Fonksiyonel sonuçlar, Wilson-Krout kriterlerine göre değerlendirildi.Bulgular: Yirmi üç hastanın tellerinin postoperatif dönemde çıkartılması için geçen ortalama süre 46.7 (aralık 41-75 gün) gündü. Cerrahi sonrası anteroposterior ve lateral radyografilerden ölçülen radial ve ulnar açılanmalar, cerrahi öncesi ölçümlerden anlamlı derecede düşüktü (tüm karşılaştırmalar için p<0.001). Cerrahi sonrası on ikinci ayda ölçülen tüm açılanmalar 5º veya daha düşüktü. Dominant önkol kırıklarında, postoperatif dönemde kırık ekstremite el kavrama kuvveti ile diğer ekstremite el kavrama kuvveti değerleri arasında anlamlı fark yoktu (p=0.175). Dominant olmayan önkol kırıklarında, postoperatif dönemde kırık ekstremite el kavrama kuvveti, diğer ekstremite el kavrama kuvvetinden anlamlı derecede düşüktü (p=0.005). Etkilenen önkol rotasyon kısıtılılıkları hem supinasyon (4.61±1.34 derece) hem de pronasyon (5.04±1.22 derece) için normal sınırlardaydı. Fonksiyonel sonuçlar 23 hastanın tamamında (% 100) mükemmeldi. Olguların 8'inde implanta bağlı cilt irritasyonu gelişti (%34.7). İki hastada yüzeyel doku enfeksiyonu gelişti (%8.6). Hastaların hiçbirinde nöropraksi veya telin çıkartılmasından sonra açılanma, yeniden kırılma, ekstremite boyunda farklılık gelişmedi.Sonuç: Önkol çift kırıklarının alçı tespiti ile tedavisi sırasında redüksiyon kaybı olduğunda uygulanan K teli ile intarmedüller fiksasyon, mükemmel anatomik ve fonksiyonel sonuçlar sağlayan güvenilir bir tedavidir.Anahtar Sözcükler: İntramedüller çivileme, önkol çift kırıkları, çocuklar ve adolesanlar. Introduction: The majority of both-bone forearm fractures in children and adolescents can be treated with closed reduction and casting. When operative stabilization of forearm fractures in children is necessary, intramedullary nailing tehnique can be used. The reason of this treatment is to stabilize the radius and ulna which have the complicated function.Objective: Aim of the study was to retrospectively review the clinical and radiological results from children and adolescents with treated with intramedullary K-wire fixation method for unstable diaphyseal both-bone forearm fractures for which closed reduction has been unsuccessful.Material and Method: Twenty three patients between 5-16 years of age (mean age 11.17 years; 21 male and 2 female), who were treated for complete both-bone forearm fractures-of dominant (n=10) or non-dominant (n=13) limbs- were included. Intramedullary fixation was performed following reduction using K-wires after failure of initial reduction of both-bone forearm fractures during first seven days of cast treatment. All patients were available for clinical and radiologic assessments at baseline and twelvfth month of follow up. Anteroposterior and lateral measurements from radiographies accounted for the angulation of the radius and ulna. Functional results were assessed using the Wilson-Krout criteria.Results: Removal of the nails was undertaken in all 23 patients at a mean of 46.7 days (range 41-75 days) post-operatively. Radial and ulnar angulations measured postoperatively from anteroposterior and lateral radiographies were significantly lower than those measured preoperatively (p<0.001 for all dual comparisons). All angulations measured at postoperative twelfth month are equal or less than 5º. The grip strength mean of dominant forearm fractures was similar to that of non-dominant one (p=0.175). The grip strength mean of non-dominant forearm fractures was significantly lower than that of dominant one (p=0.175). The rotational restrictions for both supination (4.61±1.34 degree) and pronation (5.04±1.22 degree) of affected forearms were within normal limits. Functional results were excellent in all 23 patients (100%). Eight patients developed skin irritation (34.7%). Two patients developedsuperficial tissue infection (8.6%). None of the patients developed neurapraxia, or after removal of the nail, angulation, refracture or extremity length discrepancy.Conclusion: Intramedullary fixation with K-wire for reduction losses during cast treatment of both-bone forearm fractures is a safe treatment providing excellent anatomic and functional results.Key Words: Intramedullary fixation, both-bone forearm fracture, children and adolescents.