Peri-implantitisin cerrahi tedavisinde lazer uygulaması ve T-TZF kullanımının anjiogenik biyobelirteçler üzerine etkilerinin karşılaştırılması
Abstract
Giriş: Giderek yaygınlaşan dental implant uygulamaları peri-implant hastalıkların görülme sıklığında artışı da beraberinde getirmektedir. Artan peri-implant hastalıkların ise standart bir tedavi prosedürü yoktur. Bu konunun aydınlatılması önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; peri-implantitisli hastaların kemik içi defektlerin tedavisinde T-TZF kullanımı ve diyot lazer uygulamasının peri-implant sulkus sıvısında anjiogenik biyobelirteçler üzerine etkisini karşılaştırmaktır. Materyal ve Metot: Çalışmaya peri-implantitise sahip toplam 23 hasta, 36 implant bölgesi dahil edilmiştir. Yapılan cerrahi tedaviye göre hastalar açık flep cerrahisi sırasında, diyot lazer ile dekontaminasyon uygulanan, T-TZF uygulanan ve diyot lazer ile dekontaminasyon uygulanıp, defektlere T-TZF uygulanan grup olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Sondlama derinliği (SD), klinik ataşman seviyesi (KAS), modifiye plak indeksi (mPİ), modifiye gingival indeks (mGİ), modifiye sulkus kanama indeksi (mSKİ) parametreleri başlangıç ve 3. ayda değerlendirilmiştir. Başlangıç, 7.gün ve 3.ayda peri-implant sulkus sıvısı (PİSS) örnekleri elde edilip, anjiogenik biyobelirteçlerden VEGF-A, PDGF-BB ve FGF-2 miktarları ELİSA yöntemi ile ölçülmüştür. Bulgular: Çalışmamızda peri-implantitis cerrahi tedavileri sonucunda SD, KAS, mPİ, mGİ, mSKİ değerlerinde her üç grupta da başlangıca göre 3. ayda önemli azalma saptanırken (p<0.05), T-TZF ve diyot lazer birlikte kullanıldığında klinik parametrelerdeki düşüşün daha fazla olduğu bulunmuştur. Ancak gruplar arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Buna ek olarak, T-TZF uygulanması PİSS'teki anjiogenik biyobelirteçlerin seviyesini artırmıştır, ancak bu artış anlamlı bulunamamıştır. Sonuç: Peri-implantitis tedavisinde cerrahi sırasında hem diyot lazer hem de T-TZF kullanımı oldukça başarılıdır. Ayrıca T-TZF uygulanması PİSS'teki anjiogenik biyobelirteçlerin seviyesini artırmıştır. Introduction: Increasingly widespread dental implant applications bring about an increase in the incidence of peri-implant diseases. There is no standard treatment procedure for increasing peri-implant diseases. It is important to clarify this issue. The aim of this study is to compare the use of T-PRF in the treatment of intraosseous defects in patients with peri-implantitis and the effects of laser application on angiogenic biomarkers in peri-implant sulcus fluid. Materials and Methods: A total of 23 patients with intraoral peri-implantitis, 36 implant sites were included in the study. According to the surgical treatment, patients, divided into three groups: diode laser decontamination during open flap surgery, T-PRF applied during open flap surgery, and diode laser decontamination and T-PRF application during open flap surgery to defects. Peri-implant probing depth (PD), clinical attachment level (CAL), modified plaque index (mPI), modified gingival index (mGI), modified sulcus bleeding index (mSBI) and keratinized mucosa width (KMW) parameters were evaluated at baseline and 3rd month. Peri-implant sulcus fluid (PISF) samples were obtained at baseline, the 7th day and the 3rd month, and the amounts of angiogenic biomarkers VEGF-A, PDGF-BB and FGF-2 were calculated by ELISA method. Results: In our study, there was a significant decrease in PD, CAL mPI, mGI, mSBI values at the end of the operation in both groups at the 3rd month compared to baseline (p<0.05), but no significant difference was found between the groups (p>0.05). In addition, application of T-PRF increased the level of angiogenic biomarkers in PİSS, but this increase was not found to be significant (p>0.05).
URI
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=5XiSE4yCP_gmnukpMEp65e_sLTd9vGIEEaTgKMIi9GA-fSs5W7cVQ_I0fMrSWJiIhttps://hdl.handle.net/20.500.12587/18609