Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKaya, Muzaffer
dc.date.accessioned2021-01-14T18:19:22Z
dc.date.available2021-01-14T18:19:22Z
dc.date.issued2015
dc.identifier.issn1308-2140
dc.identifier.issn1308-2140
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpjd016WXlNZz09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12587/13626
dc.description.abstractBu roman Albert Camus'nün, ön yargıları olan bir topluma karşı ortaya koyduğu tepkisini anlattığı bir eserdir. Toplumsal ve doğal olmak üzere çifte davranışa sahip olan bir insan için hayatın ne ifade ettiği konusunu anlatır. Tüm bu anlatım boyunca insanoğlunun saçmalığını, her şeye sahip olma ve kendisi için mutlak olan gerçeği empoze etme arzusunu bizlere gösterir. Camus'nün sömürge Cezayir'inin gerçekçi tablosunu çizmeyi denemediğini söylemek doğru olmasa da böyle bir durumun saçmalığını göstermeyi denediği söylenebilir. Bu eser hep birinci tekil şahısta yazılmıştır ve bu da demek oluyor ki Camus'nün karakteri, kahramanı Meursault'lun ki ile bağdaşıyor ve hikayeyi onun ağzından anlatıyor. İlginçtir, kahramanımızın ölümünü biz göremiyoruz zira kendisi hikayeyi anlatan kişidir ve kendi ölümünü anlatması mümkün değildir. Meursault bize, duygu ve düşüncelerini anlatarak,kendi iç dünyasını tanıma olanağı sağlıyor. Şunu söyleyebiliriz ki Meursault ve Camus arasındaki ilişki kapalı bir kutu. Birinci tekil şahısta yapılan anlatım bir otobiyografi gibi düşünülebilir ama biz bunun hiç de böyle olmadığını biliyoruz."Ben" kavramı Camus ve Meursault arasında olanları açıklamayı ve değer yargısını kolaylaştıran ayrımı ortadan kaldırarark Meursault'un iç dünyasını anlaşılmaz hale getirmek içindir. Bu çalışmada, Albert Camüs'nün L'Etranger adlı eserinde dört alt başlıkta yabancılaşma duygusunu inceledik. Başkahramanımız olan Meursault 'nın kendisine, dünyaya, topluma kendi duruşmasına nasıl yabancılaştığını irdeledik ve sonuca vardık. Bu doğrultuda yabancılaşmanın çağımızın en önemli sosyal sorunlarından biri olduğunu ve bu sorunların da eski kültürel değerlerin ve yeni alışkanlıkların çatışmasıyla ortaya cıkan toplumsal bir psişik bozulmaya neden olduğunu saptadıken_US
dc.description.abstractThis is a novel by Albert Camus in which he tells about his reaction against a prejudiced society. He expresses the meaning of life for a person who has a both social and natural behavior. Through all this narration, he shows us how pointless humans are, and their desire to own everything and to impose what he thinks is absolutely real on others. It is not true to say that Camus did not try to portray the real case of colonial Algeria, but it is true that he wanted to show that such a situation is pointless. This work is narrated in the first person singular by the main character, Meursault, which means that Camus’s personality suits his hero. It is interesting that we are unable to see the death of the hero as he is the narrator of the story who cannot narrate his own death. Instead, Meursault let us discover his inner world by expressing his emotions. It is possible to say that Meursault and Camus has a secretive relation. The narration in the first person singular might be considered as an autobiography, however, we know it is not. The usage of “I/me” concept intends to describe the relation between Camus and Meursault, and to make Meursault’s inner world obscure by eliminating the distinction which eases value judgment. Meursault never feels himself out of the nature.We recognize that some natural situations about the world are abnormal to him.It’s not a matter of alienation from the world but feeling alienation from the situations individually.It won’t be enough to say that Meaursault is sensitive to the special occasions besides he is sensitive to the atmosphere .We submit that Meaursault isn’t out of the world.We can say that he always lives the events inside.The reality that he always wants to make explanation because of his character or his behaviour to the events comes from the conflicts between his inner world and the real world outside.Meaursault has become estranged to his life before being a murderer,since he became a murderer.In front of the lawyer,he trys to stimulate his life inside himself but makes it hardly.Thus we see that he has become self-alienated.The occasion about him is discussed without asking his idea and he watchs that he is on an absolute insensitive trial.He becomes estranged to his trial.Meaursault is insensitive about love too.A woman is a value just for sexual desires but no more.Meaursault is estranged to the humanistic values. We studied estrangement in Albert Camus’ work, L’Etranger, under four titles. We have come to a conclusion after examining how Meursault, the main character, became estranged from himself, the world, the society, and his own trial. Accordingly, we have found that estrangement is one of the most important social problems of today’s world, and it causes a social psychical corruption triggered by the conflict between the former cultural values and the new habits.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleAlbert Camus’nün Yabancı Adlı Eserinde Yabancılaşma Duygusunun Yazınsal İşlenişinin Kavramsal Ve Algısal Açıdan İncelemesien_US
dc.title.alternativeANALYSIS OF CONCEPTUAL AND PERCEPTUAL PROCESSING OF LITERARY OF ALIENATION IN THE STRANGER BY ALBERT CAMUSen_US
dc.typearticleen_US
dc.identifier.volume10en_US
dc.identifier.issue8en_US
dc.identifier.startpage1613en_US
dc.identifier.endpage1625en_US
dc.relation.journalTurkish Studies (Elektronik)en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster