Yüksek çürük riskli bireylere, farklı kurumlarda yapılan restorasyonların değerlendirilmesi ve bir ekonomik analiz
Özet
Diş hekimliği uygulamalarının %80'i toplumun riskli olan %20'lik bölümüne yapılmaktadır. Bu durum, bireylere verilen tedavi hizmetinin sınırlanmasından değil, hastalığın toplumdaki dağılımından kaynaklanmaktadır. Yüksek riskli bireylerde restorasyon ömrü daha kısadır. Çünkü yüksek riskli bireylerde restorasyon yapım ve yenilenme sıklığı, düşük riskli bireylere oranla iki kat daha fazladır. Bu durum, restorasyon maliyetlerini artırdığı gibi, bu tip bireylerde ek koruyucu uygulamaların ihtiyacına da işaret etmektedir. Çalışmamızda dört farklı ilde farklı kurumlarda yüksek çürük riskli bireylere yapılmış restorasyonların durumu değerlendirildi. Bireylerin koruyucu uygulamalar yapılması durumunda ortaya çıkacak giderlerin ekonomik analizi de yapıldı. Yaş aralığı 19- 25 olan 146 yüksek çürük riskli hastada toplam 629 restorasyon USPHS kriterlerine göre değerlendirildi. Hastaların ortalama DMFT ve DMFS değerleri 8,23±3,75 ve 18,05±13,21 olarak hesaplandı. Üniversite kliniklerinde yapılan restorasyonların diğer illerdeki sağlık kurumlarındaki restorasyonlara nazaran daha iyi sonuçlar sergilediği tespit edildi. Restorasyonlarda temel başarısızlık sebebinin sekonder çürük olduğu tespit edildi. Amalgam restorasyonlarda %16,23 ve kompozit restorasyonlarda %22,89 oranında sekonder çürük tespit edildi. Amalgam restorasyonlar da kompozit restorasyonlara göre daha ideal sonuçlar izlendi. Ortalama restorasyon ömürleri sırasıyla: Kırıkkale 23 ay, Kütahya 14 ay, Niğde 14 ay, Eskişehir 16 ay. Toplam 146 hastadaki tedavi maliyeti ve profesyonel koruyucu uygulamalar sonrası olası maliyetler sırasıyla: Kırıkkale 15.097 - 13.501 , Kütahya 20.574 - 17.814 , Niğde 17.265 - 15.196 ve Eskişehir 21.655 - 20.007 .Sonuç olarak, yüksek çürük riskli bireylerde alınacak ilave profesyonel koruyucu uygulamalar yeni çürük oluşumunu engelleyeceği ve restorasyon başarısını arttırabileceği gibi ekonomik açıdan da olumlu sonuçlar verebilir. Eighty percent of dental practice is performed on the 20% of population having carries risk. This is not concerned with the limitation of dental service but in consequence of the distribution of caries prevelance within population. This unequivalency between the patient is not related with the dental service employed, but is stemmed from the fact that caries burden varies among population. Generally, the longevity of restoration placed high caries risk individuals has lower survival rate. Because the frequency of repeating restorations on these patients is two times greater than those of the patients having low caries risk. This problem does not only increase the cost of restorations but also underlines the need of additional professional preventive application for these patients. In this study, we evaluated the various restorations of high caries risk patients placed on different dental service in four city centers. A cost projection was also performed to understand the probable total cost after the application of professional preventive measures for these patients. Using USPHS criteria, total 629 restorations were evaluated for 146 high caries risk patients whose age range 19 to 25, mean DMF(T) and (S) values were 8.23 and 18.05, respectively. With respect to dental services there was statistically significant difference among restorations and university clinic did show beter performance. The common failure for all restorations was secondary caries occurence. Of the composites and amalgam restorations 22,89 percent and 16,23 percent showed secondary caries after two years. Generally, amalgam restorations had beter performance than composites. The mean survival rate of restorations placed on Kırıkkale, Kütahya, Niğde and Eskişehir were 23, 14, 14, 16 months, respectively. Reel and predicted cost of the patients treated in 4 different dental services were 15.097, 13.501; 20.574, 17.814; 17.265, 15.196 and 21.655, 20.007 for Kırıkkale, Kütahya, Niğde and Eskişehir, respectively. As a result, it can be concluded from these results that additional preventive measures could be useful to eliminate new caries occurence, to increase the longevity of restorations as well decreasing restoration cost for high caries activity patients.