Türkiye'de uygulanan hükümet sistemleri ve 2017 anayasa değişikliği ile benimsenen hükümet sistemi
Özet
Türk anayasal tarihindeki 1876'dan 1971-1973 anayasa değişikliklerine kadar süren yasamanın üstün tutulması doğrultusundaki eğilim, dünyadaki gelişmelere uygun olarak yönünü yürütmenin güçlendirilmesine çevirmiştir. Ardından yapılan 1982 Anayasası ile yürütmenin güçlendirilmesi eğilimi daha çok cumhurbaşkanı üzerinden devam etmiştir. 2007 yılında yapılan anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceğinin kabul edilmesi ile yürütmedeki güç devlet başkanına doğru kaymaya devam etmiştir. İlk defa 2014 seçimleriyle beraber halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının meşruiyetini halktan alan güçlü bir lider olması, uygulamada ülkedeki hükümet sistemini anayasada düzenlenenin ötesinde farklı bir noktaya taşımıştır. Uygulamanın da etkisiyle yürütmenin güçlendirilmesi yönündeki eğilim, iki başlılığın sona erdirilip, yasamanın güvenine dayanmayan, istikrarlı ve hızlı karar alan tek başlı bir model kurulması yönünde ilerlemiştir. Bu doğrultuda AK Parti'nin 2012 yılındaki sesi çok çıkmayan başkanlık sistemi önerisi 2016'da çok fazla değişikliğe uğramadan fakat kabul gören bir teklif olarak geri dönmüştür. 2017 yılında yapılan referandumla anayasa değişikliği halk tarafından kabul edilmiş ve Türkiye hükümet sistemini değiştirmiştir. Bu çalışmada, geçmişten günümüze Türkiye'de kabul edilip uygulanan hükümet sistemleri incelenmiş, bu sistemlerin uygulamada ne şekilde işledikleri somut olaylardan yola çıkılarak ayrıca ele alınmıştır. Bu yapılırken öncelikle hükümet sistemlerinin belirleyici unsurları tespit edilmiş, daha sonra bu unsurların 1909 Anayasa değişikliğinden itibaren benimsenen hükümet sistemlerinde olup olmadığı irdelenmiştir. 2017 Anayasa değişikliği ile benimsenen sistem daha çok yeni olduğu için bu değişiklik üzerinde ayrıca durulmuş, sistem başkanlık sistemi üzerinden değerlendirilmiştir. Bununla beraber sistem hakkında doktrinde bulunan olumlu ve olumsuz görüşlere yer verilmiştir. The tendency in the legislative process, which lasted from 1876 to 1971-1973 constitutional changes in the Turkish constitutional history, has been transformed into a strengthening of the direction in accordance with the developments in the world. Following the 1982 Constitution, the tendency to strengthen the executive continued mostly through the president. With the constitutional amendment made in 2007, it was accepted that the president would be elected by the people and the power in the execution continued to shift towards the president. The fact that the president, who was elected by the people for the first time in 2014 elections, was a strong leader who took the legitimacy of the people from the people, in practice, carried the government system in the country to a different point beyond the constitution. With the effect of the implementation, the tendency towards strengthening the executive has proceeded to end the two chapters and to establish a stable and fast decision-making model that does not rely on the confidence of the legislature. In this respect, the AK Party's proposal for a presidential system, which did not sound much in 2012, returned in 2016 as an accepted proposal without much change. Referendum constitutional changes made in 2017 have been accepted by the people and government of Turkey has changed its system. This study examined past to the present government systems applied in Turkey is accepted, the application of these systems in whatever way they process starting from the concrete events are also discussed. In this process, firstly the determining elements of the governmental systems were determined and then it was examined whether these facts were in the governmental systems adopted since the 1909 constitutional amendment. Since the system adopted by the 2017 constitutional amendment was more recent, this change was also discussed and the system was evaluated through the presidential system. However, positive and negative opinions about the system are included in the doctrine.