Anksiyete bozukluklarında dissosiyatif belirtiler ve mizaç-karakter ilişkisi
Özet
Amaç: Anksiyete ve dissosiyatif belirtiler arasındaki ilişkiden son yıllarda sıklıkla söz edilmekte ancak her anksiyete bozukluğu hastasında dissosiyatif belirtiler görülmemektedir. Bu çalışmanın amacı anksiyete bozukluğu hastalarında görülen dissosiyatif belirtilerin hastalığın kendisiyle mi yoksa hastalığın görüldüğü bireylerdeki belirli bir mizaç-karakter özelliğiyle mi ilişkili olduğunu ortaya koymaktır. Yöntem: Çalışmamıza polikliniğimize başvuran ve DSM-V tanı kriterlerine göre yaygın anksiyete bozukluğu(YAB) ve panik bozukluk(PB) tanısı alan 75 hasta ile 75 sağlıklı kontrol grubu(KG) olmak üzere toplam 150 gönüllü katılımcı dahil edilmiştir. Hastalarla psikiyatrik görüşme yapılmış, yakınmalarının şiddetini değerlendirmek için Hamilton Anksiyete ve Depresyon Derecelendirme Ölçekleri(HAM-A, HAM-D) kullanılmış, tüm katılımcılardan sosyodemografik veri formu, Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği(DES), Dissosiyasyon Ölçeği(DIS-Q) ve Mizaç-Karakter Envanterini(TCI) doldurmaları istenmiştir. İstatistiksel analizler katılımcılar; YAB(n:45), PB(n:30) ve kontrol grubu(n:75) olmak üzere üç gruba ayrılarak yapılmıştır. Bulgular: Gruplar arasında HAM-A, HAM-D, DES ve DIS-Q puanları bakımından anlamlı fark tespit edilmiştir (PB >YAB >KG). PB ve YAB grubunda mizaç alt ölçeklerinden zarardan kaçınma puanlarında kontrol grubuna göre anlamlı yükseklik bulunmuş, karakter alt ölçeklerinden kendini yönetme kontrol grubunda iki hasta grubundan da yüksek bulunmuş, PB ve YAB kendi içinde kendini yönetme açısından anlamlı farklılık göstermemiştir. DES ve DIS-Q puanlarını etkileyen faktörlerin yüksek HAM-A puanları, tanı, karakter özelliklerinden düşük kendini yönetme ve yüksek kendini aşma puanları olduğu, tanı kontrol edildiğinde dahi DES ve DIS-Q puanlarının HAM-A, kendini yönetme ve kendini aşma puanlarından etkilenmeye devam ettiği saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda anksiyeteyle dissosiyatif yaşantılar arasında pozitif korelasyon olduğu, hasta grubunun(PB de YAB'dan daha fazla olmak üzere) kontrollere göre daha fazla dissosiyatif belirti gösterdiği bulunmuştur. Yüksek zarardan kaçınma profili; çalışmamızda da anksiyete bozukluklarında saptanmış ancak dissosiyasyonu etkileyen faktörler arasında bulunmamıştır. Çalışmamızda dissosiyasyonu etkileyen faktörlerden olan Düşük kendini yönetme ve yüksek kendini aşma karakter profillerinin dissosiyasyon için bir yatkınlık oluşturabileceği öngörülmüştür. Bu çalışma anksiyete bozukluklarında dissosiyatif belirtileri ve bunun mizaç-karakter ile ilişkisini inceleyen bizim görebildiğimiz kadarıyla ilk çalışma olması bakımından önemlidir. Objective: The relationship between anxiety and dissociative symptoms is frequently mentioned in recent years, but there are no dissociative symptoms in each Anxiety Disorder Patient. The aim of this study was to determine whether the dissociative symptoms seen in patients with anxiety disorder are related to the disease itself or to a specific temperament-character characteristic in individuals with whom the disease is seen. Methods: A total of 150 volunteers, 75 healthy control groups and 75 patients who were admitted to our outpatient clinic and diagnosed as generalized anxiety disorder(GAD) and panic disorder(PD) according to DSM-V diagnostic criteria were included in our study. In order to evaluate the severity of the complaints, Hamilton Anxiety and Depression rating Scales(HAM-A, HAM-D) were used and all participants were asked to fill out the sociodemographic data form, Dissociative Experiences Scale(DES), dissociation questionnaire (DİS-Q) and Temperament-Character inventory(TCI). Statistical analysis data were divided into three groups:GAD(N:45), PD(N:30) and control group(N: 75). Results: HAM-A, HAM-D, DES and DIS-Q scores were significantly different between groups (PB> YAB> KG). Significant elevation in harm avoidance scores from temperament subscales in PD and GAD groups was found to be significantly higher than control group and self-directedness was higher in the control group than in the two patient groups. PD and GAD did not show a significant difference in self- directedness. Factors affecting DES and DIS-Q scores were high HAM-A scores, diagnosis, low self- directedness and high self-transcendence scores. When the diagnosis was checked, DES and DIS-Q scores continued to be affected by HAM-A, self-directedness and self-transcendence scores. Conclusion: In our study, it was found that there was a positive correlation between anxiety and dissociative experiences and the patient group (more than GAD in PD) showed more dissociative symptoms than controls. High harm avoidance profile; In our study, it was also found in anxiety disorders but not among the factors affecting dissociation. In our study, it is predicted that low self-directedness and high self-transcendence character profiles, which are the factors affecting dissociation, may constitute a predisposition to dissociation. This study is important for the first study, as far as we can see, to examine the dissociative symptoms of anxiety disorders and their relationship with temperament-character.