Farklı gleason derecelerine sahip prostat adenokarsinoma içeren iğne biyopsi örneklerinde P27, CD10, AMACR ve tmprss2-ERG protein ekspresyonlarının değerlendirilmesi
Özet
Amaç: Prostat karsinomu erkeklerde en sık görülen visseral malignitedir ve erkeklerde kanser ile ilişkili ölümlerde ikinci sırada yer almaktadır. Prostat karsinomu değişken bir klinik gidişe sahip olup, indolan ile agresiflik arasında heterojen bir seyir gösterir. Bu hastalığın tedavisinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri agresif tümörleri, hastaya daha az zarar vermesi muhtemel yavaş seyirli formlarından ayırt etmektir. Son dekatlar içerisinde, prostat adenokarsinomunun tanısı ve yönetimi, büyük oranda prostat karsinogenezisinde yer alan biyobelirteçlere dayanır. Çalışmamızda, p27, CD10, AMACR ve TMPRSS2-ERG antikorlarının ekspresyon derecelerini, farklı Gleason büyüme paternlerine sahip prostat adenokarsinom olguları ile benign prostat hiperplazisi, atrofi olgu grubunda kıyaslamak ve bu belirteçlerin karsinogenezisteki rollerini aydınlatmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, farklı Gleason derecelerinive benign prostat hiperplazisi ve atrofi olgularını içeren toplam 80 arşiv iğne biyopsi örneği dahil edilmiştir. Çalışma grupları; benign hiperplazi ve atrofi(20), grade 3 (20), grade 4 (20) ve grade 5 (20) büyüme paternlerinden oluşturulmuştur. İmmünskorlama, p27, CD10, AMACR ve TMPRSS2-ERG ile boyanan hücrelerin yüzdesi ile boyanma yoğunluğunun çarpımının hesaplanmasına dayanılarak değerlendirilmiştir. Kruskal Wallis testi kullanılarak ortalama değerler ve anlamlılık testi elde edilmiş olup 0.05'ten düşük olasılık değerleri, anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: P27, benign hiperplastik dokuların çoğunda, karsinom vakalarına kıyasla, daha yaygın ve yoğun boyanma göstermiştir(p<0.001).CD10, AMACR ve ERG, karsinom vakalarında, benign prostat hiperplazisi ve atrofi içeren vakalara kıyasla,daha yaygın ve yoğun boyanma göstermiştir(p<0.001). P27, AMACR ve ERG immünohistokimyasal boyanma skorunda, pattern 3, 4 ve 5 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. CD10 boyanmasının pattern 3 ve pattern 4 arasında, pattern 4 ve pattern 5 arasında, kontrol grubu ve pattern 4 arasında, kontrol grubu ve pattern 5 arasında anlamlı fark göstermediği bulunmuştur. Öte yandan pattern 3'teki CD10 boyanmasının pattern 5'ten ve kontrol grubundan anlamlı düzeyde daha düşük olduğu bulunmuştur.(p<0,008). Sonuç: Çalışmamızda CD10, AMACR ve ERG ile karsinom odaklarında benign prostat dokusuna göre yu¨ksek ekspresyon, P27 ile düşük ekspresyon izlenmektedir. Buna göre bu immünohistokimyasal boyaların prostat adenokarsinomunda prognostik belirteç olabileceğini ve prostat adenokarsinomunun hedefe yönelik immu¨noterapisinde kullanılabileceğini du¨şu¨nmekteyiz. Fakat rutin tedaviye girmeleri ve prognostik belirteç olarak kullanılabilmeleri için daha geniş serilerle yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır. Objective: Prostate cancer is the most commonly diagnosed visceral malignancy in men and the second leading cause of cancer–related death in men. The clinical course of prostate carcinoma is heterogenous with a variable natural history that ranges from indolent to aggressive. One of the more difficult challenges in treating this disease involves identifying and distinguishing aggressive more tumors from those likely to remain indolent with little detriment to the patient. During the last decades, the diagnosis and management of prostate adenocarcinoma has hugely relied on biomarkers involved in prostate carcinogenesis. We aim to this study the immunohistochemical expression of p27, CD10, AMACR and TMPRSS2-ERG fusion in prostatic acinar adenocarcinoma cases with different Gleason growth patterns in comparison to their expression benign prostatic hyperplasia to elucidate their roles in prostatic carcinogenesis. Material and Methods: A total of 80 archival core biopsy tissues who were diagnosed prostate carcinoma harboring different Gleason grade and benign prostate hyperplasia and atrophy cases were included. The study groups consisted of benign hyperplasia and atrophy(20), grade 3 (20), grade 4 (20) and grade 5 (20) growth patterns. The immunoreaction with p27, CD10, AMACR and TMPRSS2-ERG were evaluated in each case based on calculating the percentage positive-stained cells and the staining intensity of the cells. The mean values and test of significance were obtained using the Kruskal–Wallis test. Probability values less than 0.05 were considered significant. Results: P27 staining was more diffuse and intense in most of benign hyperplastic and atrophic tissues compared to carcinoma cases(p<0.001).CD10, AMACR and ERG staining was more diffuse and intense in most of carcinoma cases compared to benign hyperplastic and atrophic tissues(p<0.001).There was no statistically significant difference in the staining score between grade3, 4 and 5 with p27, AMACR and ERG. CD10 staining was not found to be significantly different between pattern 3 and pattern 4, between pattern 4 and pattern 5, between the control group and the pattern 4, between the control group and the pattern 5. On the otherhand, CD10 staining in pattern 3 was found to be significantly lower than pattern 5 and control group. Conclusion: In our study, CD10, AMACR and ERG expressions were higher in carcinoma foci than benign prostate tissue. P27 expression was lower in carcinoma foci than benign prostate tissue. So we suggest that these stains may be prognostic markers in prostate adenocarcinoma and can be used in targeted immunotherapy in prostate adenocarcinoma.