Mandibula korpus kırıklarında farklı tedavi yöntemlerinin karşılaştırılması
Abstract
Çocuklarda mandibula kırıklarının görülme sıklığı yetişkinlere göre oldukça düşük olsa da maksillofasiyal bölgede en çok gözlenen kırıklardır ve tedavilerinde birçok farklı yöntem tanımlanmıştır. Ultrason destekli fiksasyon sistemleri çocuklarda kraniyel ve orta yüz kırıklarının fiksasyonunda başarılı bir şekilde kullanılmaktadır ancak mandibula kırıklarının tedavisinde kullanımı sınırlıdır. Tez çalışmamızda 28 adet immatür, 6-8 haftalık erkek Yeni Zellanda tavşanı kullanıldı ve denekler her bir grupta 7 hayvan olacak şekilde 4 farklı gruba ayrıldı. İzole mandibula korpus kırıkları oluşturuldu. Tüm kırık hatları repoze edildikten sonra titanyum vidalar veya ultrason destekli pin ve rezorbe olabilen mesh veya plak kullanılarak fikse edildi. Operasyondan 2 ay sonra kırık hatlarının iyileşmesini değerlendirmek için tavşanlar sakrifiye edildi. Elde edilen örnekler histolojik ve histomorfometrik olarak değerlendirildi. Değerler istatistiksel olarak analiz edildi. Tüm örneklerde yeni kemik oluşumu gözlendi. Postoperatif olarak titanyum vidalar ile fikse edilen gruplarda, ultrason destekli pinler ile fikse edilen gruplara göre daha yüksek miktarda yeni kemik oluşumu gözlendi. Tüm gruplar arasında en yüksek yeni kemik oluşum miktarı titanyum vida/plak grubunda ölçüldü. Ancak yeni kemik oluşum miktarı açısından 4 grup arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. Bu tez çalışması çocuklarda mandibula korpus kırıklarının tedavisinde ultrason destekli pin/mesh uygulamasının alternatif bir tedavi yöntemi olabileceğini göstermektedir. Pediatric mandibular fractures are uncommon and have been treated by a wide variety of fixation methods. Ultrasound-aided fixation systems have been used for the pediatric cranial and facial bones but they have limited indication on treatment of mandibular fractures. Twenty eight immature, 6-8 weeks old male New Zealand rabbits were used, four groups, seven animals in each group. Isolated mandibular body fractures were created. All fractures were repositioned and fixed with resorbable plates or meshes and ultrasound aided pins or titanium screws. All of the animals were sacrificed two months after surgery. Histological and histomorphometric examinations were performed on the harvested hemi mandibles. The data were statistically analyzed. New bone formation has detected on all samples. The Titanium screw groups showed higher scores than ultrasound aided pin groups regarding the new bone area postoperatively. Plate + Titanium screw group showed highest new bone formation. However, there were no significant differences between amounts of new bone formation among 4 groups. This study suggested that ultrasound aided meshes + sonic pin application could be an alternative treatment method for pediatric mandibular body fractures.