Farklı çürük uzaklaştırma yöntemleriyle hazırlanmış sınıf V kavitelerde mikrosızıntının değerlendirilmesi: Mikro bilgisayarlı tomografi Microcomputed tomography (micro-CT) incelemesi
Özet
Bu çalışmanın amacı; farklı çürük uzaklaştırma yöntemleriyle hazırlanan ve self-etch adeziv sistem ve nanohibrit kompozit ile restore edilen sınıfV kavitelerin mikro bilgisayarlı tomografi (micro-CT), SEM ve ışık mikroskobu gözlemlerinden elde edilen mikrosızıntı ölçümlerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir. Bu in-vitro çalışmada sınıf V çürüğü bulunan 65 çekilmiş insan dişi kullanıldı. Çürük uzaklaştırma işlemi öncesinde DIAGNOdent ile ölçüm yapıldı. Örnekler rastgele 4 gruba ayrılıp (n=16) dört farklı yöntem ile (Konvansiyonel metot, Carisolv, Papacarie, Er,Cr:YSGG lazer) çürük uzaklaştırıldı ve DIAGNOdent ölçümleri tekrarlandı. Clearfıll SE Bond adeziv ve ClearfıllTM Majesty Es-2 kompozit rezin kullanılarak restorasyonları yapıldı. 24 saat distile su içerisinde post-polimerizasyon tamamlandıktan sonra termal siklus işlemi 2000 kez (5 ve 55°C) uygulandı. Örnekler micro-CT ile görüntüleme öncesinde oda sıcaklığında 24 saat %50'lik gümüş-nitrat solüsyonunda bekletildi ve distile su ile iyice durulandı. X ışını görüntülemesini sağlayabilmek amacıyla 8 saat boyunca floresans ışık altında 1. banyo solüsyonunda bekletildi ve bol miktarda distile su ile durulandı. Örneklerin son olarak sırasıyla mikro-CT, ışık mkroskobu ve SEM altında görüntülemeleri yapılıp skorlandı. Mikro-CT, ışık mikroskobu ve SEM görüntüleme yöntemleri ile elde edilen sızıntı skorları arasında farklılığın olup olmadığı Friedman Testi ile incelendi. Farklılığın hangi görüntüleme yönteminden kaynaklandığını belirlemek için Wilcoxon testi yapıldı. Grupların kendi içerisinde mine ve dentin alanlarındaki mikrosızıntı değerleri bakımından farklılığın belirlenmesi için Kruskal-Wallis H Testi kullanıldı. P<0.05 ise gruplar arasında anlamlı bir farklılığın olduğu şeklinde yorumlandı. Test edilen tüm gruplarda istatistiksel analiz sonuçları göstermiştir ki; tedavi gruplarının mikrosızıntı derecelerinin mikro-CT, ışık mikroskobu ve SEM gözlemleri karşılaştırıldığında sadece Papacarie grubunun mine alanlarında üç görüntüleme tekniği arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (P=0,018). Bu farklılığın ise mikro-CT gözlemlerinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır (P=0,041). Çalışma gruplarının her biri için mine ve dentin mikrosızıntı skorları değerlendirildiğinde anlamlı bir fark bulunmamıştır (P>0,05). Ancak dört farklı çürük uzaklaştırma yöntemi birlikte değerlendirildiğinde dentin bölgesinde sızıntı skorları bakımından anlamlı bir farklılık bulunmamasına rağmen mine alanlarındaki sızıntı skorları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir (p<0.05). Mine alanlarındaki bu farklılığın lazer grubundan ileri geldiği tespit edilmiştir (P=0,048). Sonuç olarak; mikrosızıntı açısından değerlendirildiğinde tüm çürük uzaklaştırma yöntemleri aynı seviyede başarılı bulunmuştur. Bu sonuçlara göre avantaj ve dezavantajları gözönünde bulundurularak test edilen tüm yöntemler çürük uzaklaştırma amacıyla etkin bir biçimde kullanılabilir. Ayrıca çalışmamızın sonuçlarına göre adeziv restorasyonların mikrosızıntılarının kantitatif olarak değerlendirilmesinde mikro-CT'nin geçerli ve yıkıcı olmayan in-vitro bir metot olduğu ileri sürülebilir. Test edilen self-etch bonding sistemi de çalışmamız sınırlarında içerisinde başarılı sonuç vermiştir. Anahtar Kelimeler: Micro-CT, mikrosızıntı, Kemomekanik yöntem, Er,Cr:YSGG lazer The aim of the study is to comparetively evaluate microleakage measurements obtained from micro-CT, SEM and stereomicroscope observations of classV cavities prepared by different caries removal methods and restored with self-etch adhesive system and a nanohybrid composite. In this study, 65 human teeth with classV caries were used. Measurements were made with DIAGNOdent before caries removal. The specimens were randomly divided into 4 groups(n=16) and caries were removed by four different methods (Conventional method, Carisolv, Papacarie, Er-Cr:YSGG laser) and DIAGNOdent measurements were repeated. Clearfıll SE Bond adhesive and ClearfıllTM Majesty Es-2 resin composite were used as restoration of the teeth. After 24hours of postpolymerization in distilled water, the thermal cycle process was applied 2000 times (5 and 55°C). Then, teeth were immersed in a 50% weight/weight silver-nitrate solution for 24hours at room temperature and rinsed with distilled water. In order to provide X-ray imaging, it was placed into the photodeveloping solution under fluorescent light for 8hours and it was rinsed with distilled water. Samples were finally imaged and scored under micro-CT, light microscopy and SEM, respectively. The difference between the leakage scores obtained by Micro-CT, light microscopy and SEM imaging methods was examined by Friedman test. The Wilcoxon test was used to determine which imaging method was used to measure the difference. The Kruskal-Wallis H test was used to determine the differences in microleakage values of the enamel and dentin areas within the groups themselves. P<0.05 was interpreted as a significant difference between the groups. The statistical analysis showed the results in all groups tested; When micro-CT, light microscopy and SEM observations of microleakage scores of treatment groups were compared, only a significant difference was found between the three imaging techniques in the enamel areas of the Papacarie group (P = 0.018). This difference was the result of micro-CT observations (P = 0.041). When enamel and dentin microleakage scores were evaluated for each of the study groups, no significant difference was found (P> 0,05). However, when four different caries removal methods were evaluated together, there was a significant difference between the leakage scores in the enamel areas (p <0.05), although there was no significant difference in the leakage scores in the dentin regions. It has been determined that this difference in enamel areas is from the laser group (P = 0.048). When assessed for microleakage, all groups were found to be successful at the same level. Considering the advantages and disadvantages according to these results, all tested methods can be used effectively for caries removal. It can also claimed that micro-CT is a valid and nondestructive in-vitro method in quantitatively assessing microleakage of adhesive restorations based on the results of our study. The self-etch bonding system tested has also proven successful in our work. Keywords: Micro-CT, Microleakage, Chemomechanical method, Er,Cr:YSGG laser