Stabil kronik obstruktif akciğer hastalarında klinik parametrelerin ve inflamasyon belirteçlerinin pulmoner hipertansiyon ile ilişkisi
Özet
Çalışmamızda stabil KOAH hastalarında, kontrol gurubuna göre CRP yüksek izlendi. CRP düzeyi sistemik inflamasyonun bir göstergesi olup, KOAH'lı hastalarda alevlenme sıklığını ve mortaliteyi artırdığı göz önüne alınırsa, KOAH hastalarının ''sistemik inflamatuvar-KOAH fenotipi'' açısından da değerlendirilmesi klinikte yararlı olacaktır. sPAB değeri ile satO2 arasında anlamlı negatif ilişki görülmüştür. KOAH'da PAH gelişmesi için risk oluşturan hipoksemi düzeyi oksijen saturasyonunun sO2% 88-90'dan düşük olduğu düzeydir. KOAH hastalarının saturasyon değerlerinin takibi ve uzun süreli oksijen (USOT) tedavisinin geciktirilmeden planlanması KOAH hastalarında PAH riskinin azaltacak ve/veya geciktirecektir. 6DYT, KOAH hastalarında, kontrol grubuna göre ve PAH saptananlarda, saptanmayanlara göre daha düşük bulundu. Egzersiz sınırlamasını özetleyen bu test noninvaziv olarak hastalık şiddetinin ve hemodinamik göstergelerin değerlendirmesinde, prognozun tahmininde ve tedaviye cevabın değerlendirilmesinde klinisyene yardımcıdır. 6DYT; PAH çalışmalarında temel ölçüttür. Kolay uygulanabilirliği ve SFT'ne göre klinik değerlendirmeye daha yüksek katkı sağlamasından dolayı, 6DYT poliklinik kontrollerinde periyodik olarak yapılmalı ve kaydedilmelidir. Takiplerde düşük sonuçların varlığı, hastanın hemodinamik açıdan ayrıntılı değerlendirmesini gerektirecektir. Bu yaklaşım ile klinisyen kardiyak değerlendirme ve PAB kontrolü sonucu PAH gelişimini erken fark edebilir ve bu test tedavi planlamasında ve hastanın takibinde yol gösterici olabilir. KOAH'lı hastalarda, kontrol grubuna göre ve PAH saptananlarda, saptanmayanlara göre BODE indeksi anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. PAB değeri ile BODE indeksi arasında negatif ilişki görülmüştür. SFT parametrelerinden FVC değeri dışındaki parametreler ile PAB ilişkisi görülmemiştir. BODE indeksi hem semptomları, hem de fizyolojik ölçümleri içermektedir. BODE indeksinin tek başına FEV1'den daha anlamlı olduğu bilinmektedir. BODE indeksinin bireysel bileşenleri KOAH hastalarında hem akciğer hemde sistemik etkileri içermektedir. BODE indeksi yüksek olan KOAH'lı hastaların PAH riski de yüksektir. PAH KOAH'lı hastalarda, KOAH şiddetine bağlı olarak gelişmektedir. PAH gelişen KOAH'lı hastalar daha yaşlı, KOAH hastalık şiddeti daha ileride olup, egzersiz kapasiteleri daha düşüktür. KOAH'lı hastalar açısından hastalık şiddeti değerlendirmesi yapılırken BODE indeksi ve alt parametreleriyle değerlendirme yapılması daha uygun bir yaklaşım olacaktır. KOAH'lı hatalarda NT-proBNP değerleri, PAH saptanan KOAH grubunda yüksek bulundu. Ayrıca pearson korelasyon analizinde sPAB değeri ile NT-proBNP arasında pozitif ilişki saptanmıştır. NT-proBNP yanlızca kalp hastalıklarında değil birçok pulmoner kökenli hastalıkta da artabilir. NT-proBNP'nin KOAH ilerlemesini izlemek ve stabil KOAH'lı hastalarda sekonder PAH vakalarını belirlemek için noninvaziv yararlı bir prognostik belirteçtir. Özellikle ileri KOAH olgularda; acil şartlarda hızlı bir NT-proBNP değerlerinin görülmesi, klinik şartlarda ise sPAB ölçümü ile NT-proBNP tetkiklerinin beraber değerlendirilmesi klinikte kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca PAH saptanan KOAH hastalarının takiplerinde PAH şiddetinin değerlendirilmesinde ve özellikle yaşlı, ileri evre, 6DYT ve spirometrik ölçüm yapılamayan KOAH olgularında NT-proBNP ve sPAB tetkikinin birlikte değerlendirilmesi değerli bilgiler verecektir. KOAH hastalarında PAH gelişmesi, morbidite ve mortaliteyi artırır. Bu yüzden özellikle ileri evre KOAH hastaları PAH gelişimi açısından kullanımı kolay, hızlı ve tekrarlanabilir bir ölçüm olan ekokardiyografi ile taranmalıdır. Fizyolojik olarak hipoksik vazokonstruksiyon ya da PAB yükselmesi durumlarında NO üretiminin artması beklenir ancak yapılan çalışmalarda, NO üretiminde artma ve azalma gibi değişik sonuçlar bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda sPAB değeri ile serum NO değerleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Bu sonuç, NO molekülünün labil bir molekül olması, gerçek düzeyinin tespitinin zorluğu ve metodolojik farklılıklardan dolayı olabilir. COPD is common in the world, respiratory, cardiovascular and metabolic comorbidities, showing a variety of clinical and functional in the system, is a disease with high morbidity and mortality. Early detection of comorbidities of COPD, and allows control of the disease are an important follow-up. COPD, the most important one of the complications of pulmonary arterial hypertension (PAH) detection and early measures to be taken, with a comprehensive approach in patients with COPD natural course change, mortality and morbidity to reduce may provide an opportunity. In our study, patients with stable COPD disease severity and inflammation parameters, pulmonary artery pressure (PAP) have studied the relation. July 2013-June 2014 between Kirikkale University Faculty of Medicine, Chest Diseases Department outpatient clinic stable period, with 80 (75 M, 5 F) of COPD patients and age-and gender-compliant and airway obstruction are not available, 46 (40 M, 6 K) were the control group. COPD systemic inflammatory aspect of the C-reactive protein (CRP), nitric oxide (NO), pulmonary function test (PFT) and dyspnea assessment; COPD assesment test (CAT), BODE index, the Medical Research Council (MRC) dyspnea scale, 6-minute walk test (6MWT), arterial blood gas (ABG), tricuspid regurgitation with doppler echocardiography calculated on current systolic pulmonary artery pressure (SPAB) was measured and NT-proBNP were performed. CRP (p = 0.0001), SPAB (p = 0.001), NT-proBNP (p = 0.0001), BODE index (p = 0.0001), CAT score (p = 0.0001), the MRC score (p = 0.0001), in COPD group control significantly higher than those found. In terms of value NO statistically significant difference was observed between groups (p = 0.1). 80 COPD patients, 22.5% of the total PAH (SPAB: 42.3 ± 8.0) were detected. SPAB value of age with a statistically significant positive correlation (p = 0.006), SPAB value and FVC% statistically weak negative correlation (p = 0.053), SPAB value and sato2 a statistically significant negative correlation (p = 0.009), SPAB with the value of the BODE index, a statistically significant positive correlation (p = 0.02) was observed. SPAB with a value of NT-proBNP was no statistically significant relationship (p = 0.1). NT-proBNP statistically significant positive relationship between age (p = 0.03), NT-proBNP value of the BODE index showed a statistically significant positive correlation (p = 0.02). NT-proBNP and 6MWT (p = 0.1), number of attacks (p = 0.3), COPD stage ((p = 0.1) There was no statistically significant correlation between. In COPD, PAH in parallel to disease severity, associated with an increase in NT-proBNP values are expected. PFT parameters rather than with PAH, MRC, and BODE index was correlated with 6MWT. PAH in patients with advanced stages of COPD increases morbidity and mortality, patients with COPD should be questioned in terms of PAH and detailed investigations must be done. Key words: Pulmonary arterial hypertension (PAH), pulmonary artery pressure (PAP), C-reactive protein (CRP), nitric oxide (NO), BODE index, the Medical Research Council (MRC) dyspnea scale.