Sezayen sonrası ağrı tedavisinde epidural %0.2 ropivakain ile %0.2 ropivakain ve 0.75 mcgr/ml sufentanil kombinasyonun karşılaştırılması
Özet
ÖZET Kaya T, 'Sezaryen sonrası ağrı tedavisinde epidural %0.2 ropivakain ile %0.2 ropivakain ve 0.75 mcgr/ml sufentanil kombinasyonunun karşılaştırılması'. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi. Kırıkkale 2005. Sezaryen operasyonları sonrası uygulanacak analjezi tekniklerinin, hastaların bebeklerinin bakımına izin verecek erken mobilizasyon ile birlikte etkin bir analjezi sağlaması gerekmektedir. Yeni bir amid lokal anestezik olan ropivakainin klinik uygulamaya girmesi ile bupivakaine göre daha az motor güçsüzlük oluşturduğu gösterilmiştir. Epidural ropivakainin önerilen minimum etkili konsantrasyonu %0.2'dir. Fakat optimal analjezi sağlanabilen konsantrasyonlar alt ekstremitelerde motor blok oluşmasına ve erken postoperatif mobilizasyonun gecikmesine neden olabilir. Sufentanil yüksek lipid çözünVlüğü olan ve epidural aralıkta güvenle kullanılabilecek bir opioiddir. Bix çalışmada, hasta kontrollü epidural analjezi (HKEA) sistemi ile uygulanan, tek başına %0.2 ropivakain ile %0.2 ropivakain ve 0.75 mcgr/ml sufentanil karışımının analjezik etkinliği, motor blok ve yan etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Etik kurul onayı alındıktan sonra elektif sezaryen planlanan ASA I grubu 50 gebe çalışmaya alındı. Intravenöz yol açılıp hastalara kristaloid infüzyonu yapıldıktan sonra tüm hastalara kombine spinal epidural anestezi (KSEA) uygulandı. Cerrahi bittikten sonra hastalar Grup I ve Grup II olarak iki gruba ayrıldı. Grup l'de (n:25) %0.2 ropivakain ve 0.75mcgr/ml sufentanili 2.5 ml/saat bazal infüzyon, 1.25 ml bolus doz 30 dk'lık kilit sürelerinde uygulandı. Grup ll'deki hastalar (n:25) %0.2 ropivakaini 2.5 ml/saat bazal infüzyon, 1.25 ml bolus doz 30 dk'lık kilit sürelerinde aldı. Postoperatif 2, 4,6,8,10, 12, 16, 20, 24. saatlerde; ağrı (VAS: Visuel Analog Skalası), motor blok düzeyleri (Bromage skalası), bulantı ve kaşıntı insidansları, solunum sayısı, non invaziv kan basıncı, kalp hızı değerleri kayıt edildi, istatistiksel incelemede Student-t testi kullanıldı. P < 0,05 değeri anlamlı kabul edildi. İki grup arasında demografik veriler açısından farklılık bulunmadı. Grupların hemodinamik karşılaştırılmasında; kalp hızı, ortalama arter basıncı ve solunum sayıları benzer bulundu. Motor blok düzeyi ve VAS skorları Grup N'de 2. ve 4. saatlerde anlamlı derecede yüksekti (p < 0.5). Kaşıntı Grup l'de belirgin olarak yüksek bulundu. Bu çalışmada sezaryen sonrası ağrı için epidural kateterden uygulanan %0.2 ropivakain ve 0.75 mcgr/ml sufentanil kombinasyonunun daha az motor blok yaptığı ve daha fazla etkin analjezi sağladığı sonucuna varıldı. Anahtar kelimeler: Ropivakain, sufentanil, Hasta kontrollü epidural analjezi (HKEA) vı ABSTRACT Kaya T, 'Comparison of epidural 0.2% ropivakain and 0.2% ropivakain in combination with 0.75 mcgr/ml sufentanil for postcesarean analgesia'. Kırıkkale University, School of Medicine, Department of Anaesthesiology and Reanimation, Thesis, Kırıkkale, 2005. Analgesic technigues after caeserean section must be effective producing early mobilization to enable these women to care efor their babies. After ropivacaine, a newly amide local anesthesic was introduced in clinical practice, less motor weakness with ropivacaine than bupivacaine was reported. The minimal effective consantration of epidural ropivacaine is approximately 0.2%. Unfortunately, optimal analgesia can be achieved at concentrations that produce motor blockade of the lower extremitieis, causing delay of early postoperative mobilization. Sufentanil a highly lipid-soluble opioid, can be used in the epidural space with safety. The aim of this study was the comparison of 0.2% ropivacaine alone or 0.2% ropivacaine plus 0.75 mcgr/ml sufentanil using Patient Controlled Epidural Analgesia (PCEA) system after caesarean section in term of analgesic efficacy, motor weakness and side effects. After obtaining Ethics Commitee approval, 50 women ASA I, undergoing elective caesarean surgery were enrolled in the study. All patients had a combined spinal-epidural anesthesia (CSEA) after intravenous access had been established and infusion of crystalloid commenced. When surgery was completed, patients randomly assigned into two groups. In Group I (n=25) 0.2% ropivacaine plus 0.75 mcgr/ml sufentanil, bolus 1.25 ml, lockout 30 min, with 2.5 ml background infusion were applied. The patients in Group II (n=25) received 0.2% ropivacaine, bolus 1.25 ml, lockout 30 min, with 2.5 ml background infusion. The vıımeasurements of pain at rest on a 100 mm VAS, motor block using a Bromage scale, respiratory rate, pulse rate, non-invazive blood pressure and the incidence of nause and pruritus were recorded. The data were analyzed with student-t test. P < 0,05 was considered statistically significant. There was no difference between the groups in demographic data. The values of heart rate, respiratory rate and mean arterial pressure were similar in both groups. The incidence of motor weakness and VAS pain scores were significantly higher in Group II at 2. and 4. h (p < 0.05). Pruritus was observed significantly more frequently in Group I than Group II (p < 0.05). We concluded that 0.2% ropivacaine plus 0.75 mcgr/ml sufentanil using PCEA after ceasarean sections had less motor weakness and more effective analgesia. Key Words: Ropivacaine, sufentanil, Patient Controlled Epidural Analgesia (PCEA) Vlll