Botulinum toksin enjeksiyonu ve stabilizasyon splint tedavisinin posterior dental implant uygulanmış bruksizmli hastalardaki implantlar üzerinde etkinliğinin incelenmesi
Özet
İmplant uygulaması sonrası başarısızlıkların nedenleri biyolojik ve mekanik olmak üzere iki ana başlık altında toplanır.Bruksizm gibi implantlara aşırı yüklenmeye neden olabilen alışkanlıklar hem mekanik hem de biyolojik problemlere neden olabilirler. Genellikle implant çevresi marjinal kemik kayıpları bu problemlerle ilişkili kabul edilmektedir. Bu çalışmanın amacı; posterior dental implant uygulanmış ve klinik olarak bruksizm teşhisi konulmuş bireylerde, Botulinum Toksin Tip A enjeksiyonun ve stabilizasyon splint kullanımının implant çevresi marjinal kemik üzerine etkilerini incelemek ve bruksizmi olan hastalarda marjinal kemik kaybının önlenmesinde hangi yöntemin daha etkili olabileceğini araştırmaktır. Bu gözlemsel çalışmaya bruksizm teşhisi konulmuş ve posterior dişsiz bölgeleri dental implant ile rehabilite edilmiş toplam 60 hasta dahil edildi. Toplam 3 gruptaki botulinum toksin-A enjeksiyonu grubu, stabilizasyon splint tedavileri görmüş grup ve bruksizm tedavisi görmemiş kontrol grubundaki(n=20) hastaların marjinal kemik kaybı bulunmayan 2 adet posterior dental implantı araştırmaya alındı. Her hastadan 3, 6 ve 12. aylarda standart film tutucular ile periapikal röntgen alındı. İmplantların mezial (M) ve distal (D) kemik kaybı miktarları dijital görüntüleme ile çakıştırılarak değerlendirildi. Çalışmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla SPSS (Statistical Package for Social Sciences) programı kullanıldı. Tüm testlerde p<0.05 değerinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu kabul edildi. Çalışma grupları (kontrol, botoks ve splint) ve posterior gruplara (maksilla ve mandibula) göre hastaların yaşları bakımından anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05). Birinci implantta mezial marjinal kemik kaybı botoks ve splint gruplarında kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu bulundu (p<0,05). İkinci implantta mezial marjinal kemik kaybı 3 ve 6. aylarda kontrol, botoks ve splint hasta grupları arasında anlamlı fark bulunmazken (p>0,05), 12. ay radyolojik incelemenin sonucunda kontrol grubu ile botoks grubu arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05). Birinci ve ikinci implantların distal marjinal kemik kaybı 3, 6 ve 12. aylarda botoks ve splint gruplarında kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu bulundu(p<0,05). Her üç grupta da 3, 6 ve 12. aylarda marjinal kemik kaybının arttığı ve bu kaybın anlamlı olduğu görüldü(p<0,05). Marjinal kemik kaybı 3, 6 ve 12. ayda gruplar arasında karşılaştırıldığında ise en fazla kaybın kontrol grubunda, en az kaybın da botulinum toksin enjeksiyonu uygulanan grupta olduğu belirlendi. The causes of failures after implant application are grouped under two main headings, biological and mechanical. Generally, marginal bone loss around the implant is considered to be associated with these problems. The aim of this study; To examine the effects of Botulinum Toxin Type A injection and stabilization splint use on the marginal bone around the implant in individuals with posterior dental implants and clinically diagnosed bruxism, and to investigate which method may be more effective in preventing marginal bone loss in patients with bruxism. A total of 60 patients who were diagnosed with bruxism and whose posterior edentulous areas were rehabilitated with dental implants were included in this observational study. Two posterior dental implants without marginal bone loss in the botulinum toxin-A injection group in a total of 3 groups, the group that received stabilization splint treatments, and the control group (n=20) that did not receive bruxism treatment were included in the study. Periapical x-rays were taken with standard film holders at 3, 6 and 12 months from each patient. The amount of mesial (M) and distal (D) bone loss of the implants was evaluated by superimposing them with digital imaging. SPSS (Statistical Package for Social Sciences) program was used to evaluate the data obtained from the study. A p value of <0.05 was considered statistically significant in all tests. There was no significant difference in age of the patients according to the study groups (control, botox and splint) and posterior groups (maxilla and mandible) (p>0.05). In the first implant, mesial marginal bone loss was found to be statistically significantly lower in the botox and splint groups compared to the control group (p<0.05). While there was no significant difference between the control, botox and splint patient groups at 3 and 6 months for mesial marginal bone loss in the second implant (p>0.05), a significant difference was found between the control group and the botox group as a result of the radiological examination at the 12th month (p<0,). 05). Distal marginal bone loss of the first and second implants was found to be statistically significantly lower in botox and splint groups at 3, 6 and 12 months compared to the control group (p<0.05). In all three groups, marginal bone loss increased at 3, 6 and 12 months and this loss was significant (p<0.05). When marginal bone loss was compared between the groups at 3, 6 and 12 months, it was determined that the highest loss was in the control group, and the least loss was in the botulinum toxin injection group.