Yaşam hakkı bağlamında ötanazi ve kürtaj
Özet
Tezin amacı, yaşam hakkının kapsamının ne olduğunun, bu hakkın unsurlarının nelerden oluştuğunun, sınırlarının neler olduğunun, Türk hukukunda ve Uluslararası hukukta nasıl korunduğu ile yaşam hakkı bağlamında yaşam hakkının başlangıcı ve sonu anlamında kullanılan ötanazi ve kürtaj konusu ile ilgili hususların ortaya konulmasıdır. Bu çalışmanın özgünlüğü, yaşam hakkının korunması, yaşam hakkı bağlamında ötanazi ve kürtaj konularında bu kavramların AİHM kararları, dini, hukuki ve tıp etiği gibi değişik yönleriyle ele alınmasıyla insan haklarına saygının artırılmasına katkı sağlanmasının hedeflemesinden kaynaklanmaktadır. Yaşam hakkında ötanazi ve kürtaj konusu ulusal, uluslararası, sosyal, dini, tıp etiği ve hukuki açıdan yüzyıllardır tartışılmasına rağmen halen başta AİHM kararlarında doğrudan mahkeme önüne gelen konularda çoğunlukla bu konuyla ilgili karar vermek yerine ötanazi ve kürtaj konusunun ülke hukukları sisteminde çözümlenmesi gerektiğini düşündüğünden bağlayıcı karar vermekten kaçındığı görülmektedir. Ötanazinin ülkemizde yapılması yasal açıdan yasaklanmıştır. Başta Hollanda ve Belçika gibi ülkeler olmak üzere birtakım ülkelerde ise ötanazi serbestliği yasaların koyduğu şartların sağlanması halinde tıbben iyileşemeyecek durumda olan, bu durumun raporlandığı, dayanılmayacak derecede acı ve ızdırap çekildiği durumlarda yetkili hekim tarafından uygulanabildiği görülmektedir. Yaşam hakkı bağlamında kürtaj yani gebeliğin sonlandırılması ise yine çoğu ülkede AİHS'de ve İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde yer aldığı şekliyle tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazan haller ile annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarda yasal süre şartı dâhil aranan kriterler doğrultusunda kürtaja şartlı olarak izin verildiği görülmektedir. Yaşam hakkı bağlamında yaşamın başlangıcı ve sonu olarak bilinen ötanazi ve kürtaj konularında Dünya'da bir görüş birliği olmadığından dolayı genellikle ulusal düzeyde ülkemizde de olduğu gibi kürtajın sınırları yasalarla çizilmiştir. Günümüzde ekonomik kaygılar, kişilerin eğitim düzeyleri, kariyer yapma durumları, kişisel ruh sağlığı durumları, aile yapıları, örf ve adetleri ile dini inançları kürtaj uygulamalarına kadınların ve diğer toplum fertlerinin farklı baktıkları görülmektedir. The purpose of the present dissertation is to reveal the scope of the right to life, the components and limits of this right, how it is protected in Turkish law and in the international law, as well as the aspects of the subjects of euthanasia and abortion, which are considered to be the start and end of the right to life within the context of this right. The authenticity of the study derives from the fact that it addresses the subjects of the protection of the right to live and euthanasia and abortion in the context of right to live with their different aspects such as the European Court of Human Rights (ECHR) decisions, religion, ethics and medical ethics, and, in this way, it aims to contribute to the improvement of the respect to human rights. Although the concepts of euthanasia and abortion have been discussed in terms of their national, international, social, religious, medical ethics and legal aspects for centuries, especially the European Court of Human Rights seems to avoid giving binding decisions in the cases brought directly before the court by mostly stating that the subjects of euthanasia and abortion should be solved within the legal system of the countries instead of giving a decision in this regard. Performance of euthanasia is legally forbidden in Turkey. On the other hand, in a number of countries including the Netherlands and Belgium, euthanasia can be performed by an authorized physician in cases that cannot be cured medically, when the circumstance is reported, the case involves unbearable pain and suffering and the conditions imposed by laws are met. Abortion, i.e. the termination of pregnancy, within the context of the right to life is also allowed in many countries, in the form that is included in the European Convention on Human Rights and the Universal Declaration of Human Rights, in the cases involving the medical requirements and the circumstances written in relevant laws when the health of the mother is under risk, in line with the stipulated legal criteria including the condition of legal time limit. Since there is no worldwide consensus on the euthanasia and abortion, which are known to be the start and end of life within the context of the right to life, the limits of abortion are generally drawn at a national level, as is the case for Turkey. Today, depending on their educational status, career status, mental health status, family structure, customs, traditions and religious beliefs, women and the other individuals in the society have different approaches towards the abortion practices.