İş Birlikli Öğrenme Yaklaşımı Etkinliklerinde Ana Dili Öğretmeninin Rolü

Abstract

Bilindiği üzere ülkelerin gelişmişlikleri ile o ülke vatandaşlarının ana dillerindeki yetkinlikleri arasında güçlü bir bağ vardır. Bunun temel nedeni dilin, hayatın her alanında bilgiyi üretme ve geliştirmeye yönelik anahtar bir rol üstlenmesidir. Eğitim çalışmaları, ulusal ölçekte yapılan sınavlar ya da PISA gibi uluslararası testlerde alınan kötü sonuçlar, öğrencilerin dil becerileri konusunda istenen seviyede olmadığını göstermektedir. Neticede sistem,yöntem, kitap ya da program ne olursa olsun öğrenci ile öğretmen baş başa kalmaktadır. Bu nedenle öncelikli olarak öğretmenin yeterliliğine ve rolüne odaklanmak, öğretmenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmek gerekmektedir. Nitekim çağdaş eğitim yaklaşımlarına da bakıldığında öğrencinin etkinliği, öğretmenin rehberliği ve daha etkili bir sınıf ortamı gibi temel kavramlara yoğunlaşıldığı görülmektedir. Böyle bir sınıf ortamı da ancak nitelikli öğretmenle sağlanabilir. Şu bir gerçektir ki her alanda görülen sosyal,ekonomik ve teknolojik değişmelere rağmen eğitim ortamında öğretmenin önemi hiçbir zaman azalmamıştır. Çünkü programların uygulanması ve her türlü yaklaşım, metot ve tekniğin verimliliği büyük oranda öğretmenin bilgi ve becerisine bağlıdır. Bu çerçevede çalışmanın amacı, eğitim literatüründe öğrencilerin daha etkin öğrenmelerini sağlamaya yönelik bir yaklaşım olduğu belirtilen iş birlikli öğrenme uygulamalarında ana dili öğretmeninin rolünü incelemektir. Makalede yöntem olarak literatür taraması benimsenmiş, kuramsal bilgiler derlenmiş, uygulama örnekleri değerlendirilerek dört adet etkinlik hazırlanmıştır. İş birliğine dayalı öğrenmenin uygulamaya yönelik sağladığı avantajlardan yola çıkarak dört temel dil becerisinin geliştirilmesinde bunun başarılı bir biçimde kullanılabileceği görülmektedir. Bunun yanında öğrencilerin grup arkadaşları ve diğer gruplarla etkileşim içerisinde olmaları onlara farklı bir öğrenme imkânı sağlamaktadır. Sonuç olarak, daha etkili bir ana dili dersi için iş birlikli öğrenme etkinliklerinin nasıl yapılabileceği ve bir ana dili öğretmeninin burada ne şekilde bir sorumluluk üstlenebileceğine yönelik öneriler sunulmuştur.

As it is known, there is a strong link between the development of countries and the competencies of the citizens of that country in their mother tongue. The main reason for this is that language plays a key role in producing and developing knowledge in all areas of life. Poor results in educational studies, national exams or international tests such as PISA show that students are not at the desired level in language skills. As a result, regardless of the system, method, book or program, the student and the teacher are left alone. For this reason, it is necessary to focus primarily on the competence and role of the teacher, and to improve the knowledge and skills of teachers. As a matter of fact, when we look at contemporary educational approaches, it is seen that basic concepts such as student activity, teacher's guidance and a more effective classroom environment are concentrated. Such a classroom environment can only be provided by a qualified teacher. It is a fact that despite the social, economic and technological changes seen in every field, the importance of the teacher has never decreased in the educational environment. Because the implementation of the programs and the efficiency of all kinds of approaches, methods and techniques largely depend on the knowledge and skills of the teacher. In this context, the aim of the study is to examine the role of the mother tongue teacher in cooperative learning practices, which is stated in the education literature as an approach to enable students to learn more effectively. In the article, literature review was adopted as a method, theoretical information was compiled, and four activities were prepared by evaluating application examples. Based on the practical advantages of cooperative learning, it is seen that it can be used successfully in the development of four basic language skills. In addition, the fact that students interact with their groupmates and other groups provides them with a different learning opportunity. As a result, suggestions have be