İnme sonrası meydana gelen üst ekstremite spastisite ve azalmış fonksiyonellikte vibrasyon, modifiye kısıtlayıcı zorunlu hareket tedavisi (MKZHT) ve fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları
Özet
Bu çalışmanın amacı inme sonrası meydana gelen üst ekstremite fleksör grup kaslardaki spastisite ve azalmış fonksiyonellikte vibrasyon, modifiye kısıtlayıcı zorunlu hareket tedavisi (MKZHT) ve konvansiyonel tedavi uygulamalarının birbirleri arasında tedavi süreci ve etkinlik bakımından farklarını tespit etmektir. Çalışma Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nde ve Tokat Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitesi'nde tedavi gören gönüllü, inme tanısı almış 18-75 yaş arası dahil edilme kriterlerine uyan 45 bireyde planlandı. Çalışmada farklı tedavi yöntemlerine göre bireyler 3 gruba ayrıldı. Vibrasyon grubuna 8 hafta haftada 3 seans 45 dakika konvansiyonel tedavi programı uygulandı. Ek olarak seanslardan hemen sonra 8 hafta haftada 3 gün sırt üstü pozisyonda hemiplejik taraftaki üst ekstremite fleksör kas gruplarına 15'er dakika vibrasyon yapıldı. MKZHT grubundaki bireylere 8 hafta, haftada 3 gün, 60 dakika konvansiyonel tedavi programı uygulandı. Seanslardan sonra bireylerin evlerinde sağlam ekstremiteleri omuz stabilizasyon ortezi ile kısıtlanıp, hemiplejik tarafta günlük yaşam aktiviteleri çalıştırılarak, 8 hafta, haftada 3 gün ve 3 saat MKZHT uygulandı. Konvansiyonel tedavi grubundaki bireylere ise 8 hafta, haftada 3 gün, 60 dakika konvansiyonel tedavi programı uygulandı. Yaş, cinsiyet, boy, kilo gibi demografik özellikleri olgu rapor formu ile sorgulandı. Bireylerin tedavi öncesi ve tedaviden 8 hafta sonrası üst ekstremite fleksör grup kaslardaki spastisiteleri Modifiye Ashworth ve Modifiye Tardieu Skalalarıyla ölçüldü. El becerileri, üst ekstremite aktivitelerinin hız ve koordinasyonu ise Fugl-Meyer Üst Ekstremite Değerlendirme Ölçeği, 9 Delikli Peg Testi, Tahta Kutu-Blok Testi ve Üst Ekstremite Motor Aktivite Günlüğü-28 ile inmeli bireylerin yaşam kaliteleri, İnmeye Özgü Yaşam Kalitesi Ölçeği ile inmeli bireylerin bilişsel durumları ise Standardize Mini Mental Durum Testi ile değerlendirildi. Yapılan istatistiksel analiz sonucunda Modifiye Ashworth Skalası'na bakıldığında spastisite tedavisinde omuz ve el bölgesinden elde edilen sonuçlar üç grupta da birbirine benzer olarak bulundu. Dirsek bölgesinde ise MKZHT ve konvansiyonel tedavi anlamlı bulundu (p<0,05). Modifiye Tardieu Skalası'na göre vibrasyon uygulaması anlamlı olarak bulundu (p<0,05). Bu sonuçlara göre spastisite tedavisinde üç tedavinin de etkili olduğu bulundu. Dokuz Delikli Peg Testi, Tahta Kutu Blok Testi ve Fugl Meyer Üst Ekstremite Değerlendirme Ölçeği'ne bakıldığında üst ekstremite fonksiyonelliği ve ince motor becerileri sonuçları üç grupta da birbirine benzer olarak bulundu. Üst Ekstremite Motor Aktivite Günlüğü-28 sonuçlarında ise konvansiyonel tedavi anlamlı bulundu (p<0,05). İnmeye Özgü Yaşam Kalitesi Ölçeği'nde MKZHT ve konvansiyonel tedavi anlamlı bulundu (p<0,05). Elde ettiğimiz sonuçlar neticesinde inme tanısı almış bireyin üst ekstremite spastisite tedavisinde, vibrasyon, modifiye kısıtlayıcı zorunlu hareket tedavisi ve konvansiyonel tedavi uygulamalarını tedavi programında önermekteyiz. Üst ekstremite fonksiyonelliğinin artırılmasında konvansiyonel tedavi, yaşam kalitesinin geliştirilmesinde ise konvansiyonel tedaviye ek olarak MKZHT ve konvansiyonel tedavi programının kullanılabilir olduğunu düşünmekteyiz. The aim of this study is to determine the differences between the spasticity and decreased functionality in the upper extremity flexor group muscles after stroke, vibration, Constraint-Induced Movement Therapy (CIMT) and conventional treatment applications in terms of treatment process and effectiveness. The study was planned in 45 individuals aged between 18-75 years who were diagnosed with stroke, who were treated in Kırıkkale University Faculty of Medicine Physical Therapy and Rehabilitation Hospital and Tokat State Hospital Physical Therapy and Rehabilitation Unit. In the study, individuals were divided into 3 groups according to different treatment methods. A conventional treatment program was applied to the vibration group, 3 sessions of 45 minutes per week for 8 weeks. In addition, immediately after the sessions, vibration was applied to the upper extremity flexor muscle groups on the hemiplegic side for 15 minutes in the supine position 3 days a week for 8 weeks. A conventional treatment program for 8 weeks, 3 days a week, 60 minutes was applied to the individuals in the CIMT group. After the sessions, the healthy extremities of the individuals were restrained with a shoulder stabilization orthosis and daily life activities were performed on the hemiplegic side and CIMT was applied for 8 weeks, 3 days a week and for 3 hours. The individuals in the control group received a conventional treatment program for 8 weeks, 3 days a week, 60 minutes. Demographic characteristics such as age, gender, height and weight were questioned with a case report form. The spasticity of the upper extremity flexor group muscles before and 8 weeks after the treatment was measured with the Modified Ashworth and Modified Tardieu Scales. Manual dexterity, speed and coordination of upper extremity activities are Fugl-Meyer Upper Extremity Rating Scale, 9-Hole Peg Test, Wooden Box-Block Test and Upper Extremity Motor Activity Diary-28, stroke individuals' quality of life, Stroke Specific Quality of Life Scale and stroke individuals' cognitive status were evaluated with Standardized Mini Mental State Test. As a result of the statistical analysis, when the Modified Ashworth Scale was examined, the results obtained from the shoulder and hand regions in the treatment of spasticity were found to be close to each other in all three groups. In the elbow area, CIMT and conventional treatment were significant (p< 0.05). Vibration application was found to be significant according to the Modified Tardieu Scale (p< 0.05). According to these results, all three treatments were found to be effective in the treatment of spasticity. When the Nine-Hole Peg Test, Wooden Box Block Test ve Fugl Meyer Upper Extremity Rating Scale were examined, upper extremity functionality ve fine motor skills results were found to be close to each other in all three groups. CIMT and conventional treatment were found to be significant in the Stroke-Specific Quality of Life Scale (p< 0.05). Conventional treatment was found to be significant in Upper Extremity Motor Activity Diary-28 results (p<0.05). As a result of the results we have obtained, we recommend vibration, constraint-ınduced movement therapy and conventional treatment applications in the treatment program of the upper extremity spasticity treatment of the individual diagnosed with stroke. We think that conventional treatment can be used to increase upper extremity functionality, CIMT and conventional treatment program can be used in addition to conventional treatment in improving quality of life.