Yazar "Çatalbaş, Bülent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effects of Different Chlorhexidine Formulations on Shear Bond Strengths of Orthodontic Brackets(E H Angle Education Research Foundation, Inc, 2009) Çatalbaş, Bülent; Ercan, Ertuğrul; Erdemir, Ali; Gelgör, İbrahim Erhan; Zorba, Yahya OrcunObjective: To test the hypothesis that the application of different chlorhexidine formulations to the etched enamel will not affect shear bond strength (SBS). Materials and Methods: Forty-four freshly extracted human premolars; were collected and stored in distilled water. The teeth were etched with 37% phosphoric and were rinsed and dried. The teeth then were divided into four equal groups. While Group 1 served as a control, Groups 2 to 4 were treated before bonding with a chlorhexidine formulation that included solution (2%), gel (1%), and mouthwash (0.2%). Orthodontic brackets were bonded with Transbond XT (3M Unitek, Monrovia, Calif). Bond strength results were evaluated with the use of one-way analysis of variance (ANOVA) (P < .05) and post hoc tests. Modes of failures were verified by means of scanning electron microscopy. Results: Although no statistically significant difference was observed between Groups 1 and 4 (P > .05), both were statistically superior to Groups 2 and 3 (P < .05). In this in vitro study, the observed measures for Groups 2 and 3 (14.5-10.6 MPa) were lower than those for Groups 1 and 4 (27.3-24.9 MPa), but these values were much higher than those required for clinical use (6-8 MPa). Conclusion: The hypothesis is rejected. The application of chlorhexidine mouth rinse before bonding had no significant effect on the SBS value, and the application of chlorhexidine solution and gel significantly decreased SBS. (Angle Orthod. 2009;79:312-316.)Öğe Farklı yöntemlerle pürüzlendirilmiş mine yüzeylerinin fotoğrafik görüntülerinin karşılaştırılması(2012) Çağlaroğlu, Murat; Çatalbaş, Bülent; Gelgör, ErhanAmaç: Bu çalışmanın amacı üç farklı mine pürüzlendirme metodunun mine yüzeyine etkisini incelemek ve mine yüzeyleri üzerine en az zararlı olan pürüzlendirme yöntemini saptamaktır. Yöntem: Yeni çekilmiş 30 adet küçük azı dişi rasgele üç gruba ayrıldı. Grup I (n10) %37’lik ortofosforik asit ile asitlendi. Grup II (n10) %18 HCL ve pomza karışımı ile pürüzlendirildi (mikrabrazyon). Grup III (n10) ise 50 ? çapında alüminyum oksit kullanılarak kumlandı. Dijital fotoğraf makinesi kullanılarak standart uzaklıktan vestibül yüzey fotoğrafları alındı ve bu fotoğraflar skorlandı. Tanımlayıcı istatistikler her bir grup için yapıldı. Fotoğraf görüntülerinin karşılaştırılmasında Wilcoxon Signed Ranks testi kullanıldı. P değeri .05 ten küçük olanlar istatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirildi. Bulgular: Grupların hepsinde mine yüzeyi pürüzlenmesi görüldü. En belirgin pürüzlenmenin Grup I’de, en az pürüzlenmenin ise Grup II’de meydana geldiği izlendi. (P0,03) Sonuçlar: Alternatif bir mine pürüzlendirme yöntemi olan %18 HCL ve pomza karışımı ile mikroabrazyon işlemi orijinal mine yüzeyine en yakın görüntüleri vermiştir. Mikroabrazyondan sonra mine yüzeyinde meydana gelen ince cilalı yüzey ortodontik tedavi süresince dental plağın kontrolünde kolaylık sağlamaktadır.Öğe İç Anadolu bölgesi ortodontik tedavi ihtiyacının icon indeksi kullanılarak değerlendirilmesi(2012) Kamak, Hasan; Çağlaroğlu, Murat; Çatalbaş, Bülent; Keklik, HakanAmaçlar: Bu çalışmanın amacı, İç Anadolu bölgesinde yaşayan bireylerin, ortodontik tedavi ihtiyaçlarını ICON indeksi kullanarak değerlendirmek ve ortodontik tedavi ihtiyaçlarının cinsiyete ve pubertal büyüme dönemlerine göre değişip değişmediğini incelemektir. Yöntem: Mevcut çalışmada yaşları 9-38 arasında değişen 154 hastanın (87 kadın, 67 erkek) ortodontik modelleri ve panoramik filmleri ICON indeksi kullanılarak incelenmiştir. Bulgular: 154 hastanın 90’ında (% 58,4) ortodontik tedavi ihtiyacının olduğu, 87 bayan hastanın 49’unda (% 56,3) ve 67 erkek hastanın ise 41’inde (% 61,2) ortodontik tedavi ihtiyacının olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, prepubertal dönemde olan 37 hastanın 16’sında (% 43,2), pubertal dönemde olan 95 hastanın 62’sinde (% 65,3) ve postpubertal dönemde olan 22 hastanın ise 12’sinde (% 54,5) ortodontik tedavi ihtiyacının olduğu tespit edilmiştir. Estetik kaygılarından dolayı, bayanların ve pubertal dönem içindeki hastaların ortodontik tedavi için daha fazla başvuruya sahip oldukları görülmüştür. Sonuç: Sonuç olarak, cinsiyetlerin ve pubertal büyüme dönem gruplarının tedavi ihtiyaçları arasında önemli farklılık bulunmamıştır.