Yazar "Özkal, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation effectiveness of 0.1% nepafenac on injection-related pain in patients undergoing intravitreal Ozurdex injection(Sage Publications Ltd, 2019) Oğurel, Tevfik; Oğurel, Reyhan; Özkal, Fatma; Ölmez, Yasar; Örnek, Nurgül; Onaran, ZaferPurpose: To evaluate the analgesic effect of topical 0.1% nepafenac solution during intravitreal Ozurdex injection. Methods: This prospective, randomized, double-blind placebo-controlled study included 59 patients who were diagnosed with retinal vein occlusion or pseudophakic cystoid macular edema and were selected to receive intravitreal Ozurdex injection. The patients were divided into two groups. Group 1, consisting of 31 eyes of 31 patients, received topical 0.1% nepafenac with topical anesthesia (0.5% proparacaine HCl, Alcaine; Alcon, TX, USA), and group 2, consisting of 28 eyes of 28 patients, received placebo with topical anesthesia. Results: There were 14 (45.2%) men and 17 (54.8%) women in group 1 and 16 (57.1%) men and 12 (42.9%) women in group 2. The mean age of the subjects was 64.42 +/- 5.51 years in group 1 and 62.32 +/- 7.54 years in group 2. The median visual analog scale pain score was 2 (1-3) in group 1 and 4 (1-6) in group 2. The visual analog scale pain score was significantly lower in group 1 than in group 2 (p < 0.001). Conclusion: Topical 0.1% nepafenac has an additive analgesic effect when combined with topical anesthesia for intravitreal Ozurdex injection.Öğe SEKONDER GÖZ İÇİ LENS İMPLANTASYONU NEDENLERİ VE CERRAHİ SONUÇLARIMIZ(2019) Oğurel, Reyhan; Gökçınar, Nesrin; Akbulut, Yaprak; Özkal, Fatma; Örnek, Nurgül; Onaran, ZaferAmaç: Sekonder göz içi lens (GİL) implantasyonu yapılanhastalarda, preoperatif oküler risk faktörlerini ve ikincil GİLcerrahisi endikasyonlarını belirlemek ve bu işlemin görselsonuçlarını karşılaştırmak amacıyla yapılacaktır.Gereç ve Yöntemler: Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde,Ocak 2018 ve Şubat 2019 tarihleri arasında sekonder GİLimplantasyonu yapılan ve postoperatif en az 3 ay takibi olan 19hasta çalışmaya dâhil edildi. Ameliyat öncesinde hastalarınsekonder GİL implantasyonu nedenleri; psödoeksfoliyasyon(PEKS), üveit gibi ek oküler patolojiler, travma, sistemiksendromlar, ameliyat öncesi ve sonrası düzeltilmiş en iyi görmekeskinlikleri (DEGK), uygulanan cerrahi yöntem ve olasıpostoperatif komplikasyonlar ayrı ayrı not edildi.Bulgular: Çalışmaya 19 hastanın 19 gözü dahil edildi.Hastaların 11 (%57.9)’i kadın, 8 (%42.1)’i erkekti. Tümhastaların yaş ortalaması 69.16±6.92 (59-80) idi. Hastalaroperasyon öncesi değerlendirildiğinde, en sık neden, primercerrahi sonrası intraoperatif komplikasyonlara sekonder gelişencerrahi afaki idi (%52.6, n=11). İkinci en sık neden ise 6 hastadagörülen GİL subluksasyonu idi. Sulkus desteği olan hastalarasulkus yerleşimli GİL diğer hastalara ise, iris ya da skleralfiksasyonlu GİL implantasyonu yapıldı. Hastaların cerrahiöncesi DEGK 0.223±0.187 iken cerrahi sonrası DEGK0.702±0.209 idi. Ameliyat öncesi ve sonrası görme düzeylerideğerlendirildiğinde aradaki fark istatistiksel olarak ileridüzeyde anlamlıydı (p <0.001).Sonuç: Sulkus yerleşimli GİL implantasyonu, iris ve skleralfiksasyonlu GİL implantasyonu yöntemlerine göre daha kolayve komplikasyon oranı daha düşük bir yöntemdir. Sulkusdesteğinin olmadığı durumlarda iris fiksasyonu ya da skleralfiksasyon yönteminin sonuçları da yüz güldürücüdür.Öğe Tavşanlarda alt kapak ektropiyon modelinde meibomian bez değişikliklerinin incelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Özkal, Fatma; Onaran, Doç. ZaferAMAÇ: Tavşanlara deneysel ektropiyon modeli uygulayarak ektropiyonun meibomian bezleri üzerine etkisini infrared meibografi ile ve histopatolojik olarak incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamızda 11 adet tavşanın her birinin bilateral alt göz kapakları çalışmaya dahil edildi. Tavşanların 3'ü kontrol grubunu oluşturdu. Kalan 8 adet tavşanın 3'ü 1.grubu, 5'i 2.grubu oluşturdu. Grup 1 ve grup 2'deki tavşanlara, alt kapak ektropiyon oluşturacak şekilde perioküler cilde sütüre edildi. Üçüncü hafta kontrolünde sütürlerin gevşediği görüldü. Birinci ayda konrol grubu ve 1. grubu oluşturan tavşanlar ötanazi yapılarak alt kapaklar eksize edildi. Meibomian bezleri meibografi ve histopatoloji ile değerlendirildi. İkinci grubu oluşturan tavşanların birinci ayda alt kapaklarına medial-lateral katotomi ve alt bacak kantoliz yöntemi ile kalıcı ektropiyon modeli oluşturuldu. İkinci ayda 2.grup tavşanlar ötanazi yapılarak alt kapaklar eksize edildi. Meibomian bezleri infrared meibografi ve histopatoloji ile değerlendirildi. BULGULAR: Meibografi yüzdeleri (meibomian bez hasarı yüzdesi) ortalama değerleri kontrol grubu, Grup 1 ve grup 2'de sırasıyla 12,86 ± 0.4, 24,58 ± 1.9 ve 31,23 ± 3.8 olarak bulundu ve gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptandı (p < 0.01). Meibografi derecesine göre grup 1, grup 2 ve kontrol grubu arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p < 0.01) . Histopatolojik incelemede ektropiyon olgularında duktal dilatasyon, asiner atrofi, asiniler arası fibrotik değişiklikler saptandı ve uzayan ektropiyonda bulgular anlamlı derecede artmış idi (p < 0.01). Meibomian bez hasarını gösteren artan meibografi yüzdeleri ile histopatolojik gradeleme arasında pozitif korelasyon saptandı (R=0.903 , p<0.001). Meibografi derecesi ile histopatolojik gradeleme arasında pozitif korelasyon saptandı (R=0.866 , p<0.001) . SONUÇ: Ektropiyonun ve uzamış ektropiyon süresinin meibomian bezi üzerinde artan olumsuz etkisi infrared meibografi ve histopatoloji ile doğrulanabilir. Ektropiyonun tedavisinde gecikmenin meibomian bezlerde hasara neden olacağının göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır. Anahtar Kelimeler: Tavşan, Ektropiyon, Meibomian bez, Meibografi,