Yazar "Ünal, Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Promiyelositik Lösemi Hastalarında ATRA ve Arsenik Trioksit ile ATRA ve İdarubisin Tedavilerinin Karşılaştırılması(2022) Çelik, Serhat; Ünal, Ali; Sayğılı, Ruveyda; Güven, Zeynep Tuğba; Baydar, Mustafa; Keklik, Muzaffer; Çetin, MustafaAmaç: Akut promiyelositik lösemi (APL), hem biyolojik hem de klinik olarak farklı bir akut miye- loid lösemi (AML) varyantıdır. Her ne kadar koagülapati nedenli kanamaya bağlı mortalite riski yüksek olsa da all-trans retinoik asit (ATRA) tedavisinin bulunmasıyla anlamlı yanıtlar elde edilmiş olup tüm AML tipleri içerisinde en iyi prognoza sahiptir. Tedavi protokolünde ATRA ile idarubisin (İda) gibi antrasiklinlerin ya da arsenik trioksit (ATO)’in verilmesi hâlen tartışmalıdır. Bu nedenle kliniğimizde APL hastalarında ATRA (A)-İda ve A-ATO tedavilerini mortalite, hospitalizasyon, yan etki, etkinlik ve enfeksiyonlar açısından birbirlerine üstünlükleri araştırılmıştır. Hastalar ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalında 2015-2020 yılları arasında APL tanısı konulan ve en az altı ay takip edilen hastalar retrospektif olarak değerlendiril- di. Hastaların dokuzu (%56.25) A-ATO, yedisi (%43.75) A-İda tedavisi aldı. Bu iki grup demografik veriler, enfeksiyon durumu, yatış sayısı ile günü, yan etkiler ve mortalite açısından değerlendirildi. Bulgular: A-ATO grubunda hastaların hepsinde, A-İda alanların %86’sında tam yanıt elde edildi. Genel sağkalım, A-ATO grubunda 33.2 ± 3.5 (%95 CI 26.3-40.1) ay iken A-İda grubunda 39.2 ± 9.1 (%95 CI 21.4-57.14) aydır (p= 0.35). Yan etkilerde, A-İda kolunda beş (%71.42) hastada alopesi gözlenirken A-ATO kolunda hiçbir hastada gözlenmedi. A-ATO alanlarda dört (%44.4) hastada, A-İda alanlarda bir (%14) hastada karaciğer fonksiyon testi yüksekliği gözlendi (p= 0.3). Enfeksiyonlardan kateter ve idrar yolu enfeksiyonu A-İda’da beş hastada gözlenirken A-ATO’da bir hastada gözlendi (p değerleri 0.035). Pnömoni A-İda’da altı hastada gözlenirken A-ATO’da iki hastada gözlendi (p= 0.04). Viral enfeksiyonlarda A-ATO alanlarda hiç gözlenmezken A-İda alan üç hastada gözlendi (p= 0.029). Hastanede yatış günü A-ATO alanlarda 42 (32-150) gün iken A-İda alanlarda da 70 (36-120) gündü (p= 0.2). Sonuç: A-ATO ve A-İda tedavilerinde istatistiksel anlamda yanıt, hospitalizasyon ve mortalite açısından anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Ancak A-ATO tedavisi alanlarda yan etkiler ve enfek- siyonların anlamlı derecede daha az olduğu ve bu nedenle A-ATO’nun daha güvenilir bir profil çizdiği gözlenmiştir.Öğe Clofarabine, cyclophosphamide, and etoposide (CLOVE) in adult patients with relapsed/refractory acute T-cell lymphoblastic leukemia: single-center experience(Cukurova Univ, Fac Medicine, 2023) Güven, Zeynep Tuğba; Tubay, Saziye Esra; Çelik, Serhat; Keklik, Muzaffer; Ünal, AliPurpose: Clofarabine is a second-generation purine analog that inhibits DNA synthesis. It is used as an effective new agent in relapsed refractory acute leukemia. We aimed to report our single center experience about CLOVE protocol as a clofarabine-based regimen in patients with relapsed or refractory T-cell acute lymphoblastic leukemia.Materials and Methods: Thirteen patients with relapsed or resistant T-cell acute lymphoblastic leukemia were included in this study. Patients were administered clofarabine (40 mg/m2/day), etoposide (100 mg/m2/day), and cyclophosphamide (440 mg/m2/day) (5 days chemotherapy). The patients' data were reviewed retrospectively, the demographic and clinical characteristics of patients were recorded.Results: The patients' median age was 47, and 77% (n:10) of them were male. The median number of chemotherapy regimens they received before clofarabine was 3. Of the patients, 54% (n=7) presented with relapse, and 46% (n=6) with refractory disease. Hematological side effects were observed in all patients during treatment, and 4 (31%) patients were complicated by febrile neutropenia. Other side effects were hepatotoxicity 39%, skin reaction 2%, nausea 54%, and mucositis 31%. Three (23%) patients were unresponsive to treatment. A response was obtained in 10 (77%) patients. Allogeneic stem cell transplantation was performed in 4 of 5 patients with complete response. The median follow-up time after CLOVE was 2.3 (0.69- 26.02) months. The median estimated survival time was 21.04 & PLUSMN; 3.88 (95%CI: 13.43-28.64) months. Overall survival was 85.7% at three months and 57.1% at one year. Three patients were alive at the end of our study.Conclusion: The combination of clofarabine, etoposide, and cyclophosphamide (CLOVE) appears to be successful in achieving a response in relapsing or resistant acute leukemia. However, more effective regimens are still needed.Öğe Primer Santral Sinir Sistemi Lenfoması Tanılı 27 Hastanın Retrospektif Analizi: Tek Merkez Deneyimi(2022) Güven, Zeynep Tuğba; Eren, Davut; Çelik, Serhat; Keklik, Muzaffer; Ünal, AliAmaç: Bu çalışmada primer santral sinir sistemi lenfoması (PSSSL) tanılı hastaların klinik özellik- lerine ve sonuçlarına dair tek merkez deneyimimizi paylaşmayı amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Çalışmamızda 2014 ve 2020 yılları arasında, PSSSL tanısı ile Erciyes Üniversitesi Hematoloji Kliniğinde takip edilen 27 hastanın dosyaları retrospektif olarak ince- lendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 27 hastanın tamamı patolojik olarak diffüz büyük B hücreli lenfoma tanısı almış idi. Hastaların 14’ü (%52) erkek, 13’ü (%48) kadın idi ve ortanca tanı yaşı 55 (22-81) olarak hesaplandı. Başvuru esnasında en sık semptom fokal nörolojik defisit (%52) idi ve 10 hastada eşlik eden komorbiditeler mevcuttu. En sık tutulum yeri serebral hemisferler (%67) olup, dokuz hastada (%33) derin tutulum mevcuttu. Hastaların 15’inde (%56) multifokal tutulum vardı. IELSG skorlama sistemine göre 14 (%52) hasta orta, 11 (%41) hasta düşük, iki (%7) hasta yüksek risk grubundaydı. Hastaların şikâyetlerinin başladığı tarihten tanıya kadar geçen süre ortanca 61 gündü. Hastaların tamamı kemoterapi almıştı. On dokuz hasta ilk indüksiyon tedavisi olarak R-MPV rejimi, sekiz hasta ise MATRix kemoterapi rejimi almıştı. R-MPV kullanılan hastaların beş hasta refrakter iken birinde kısmi yanıt, 21’inde tam yanıt elde edilmişti. MATRix kemoterapisi sonrası beş hastada tam yanıt, bir hastada refrakter hastalık,1 hastada kısmi yanıt elde edildi. Yedi (%26) hastaya otolog kök hücre nakli yapıldı ve 11 (%41) hasta radyoterapi aldı. Hastaların bir yıllık sağkalım oranı %41’dir. Takip süresince 21 (%78) hasta hayatını kaybetmiştir. Ortalama yaşam süresi 15 aydır. Toplam sağkalıma olumlu etki eden faktörler; 50 yaşın altında olmak, IELSG skorunun düşük olması, radyoterapi almış olmak ve otolog kök hücre nakli yapılmış olması olarak bulunmuştur. Hastaların toplan takip süresi 73 aydır. Sonuç: Primer santral sinir sistemi lenfoması agresif seyirli, nadir bir non-Hodgkin lenfoma tipidir. Çalışmamız yönetimi zor olan bu lenfomayla ilgili tek merkez deneyimini yansıtmaktadır. Tedavisinde standartlaşmış bir indüksiyon ya da konsolidasyon rejimi yoktur. Bu çalışmanın oto- log kök hücre naklinin ve radyoterapinin tedavideki yerini göstermek açısından faydalı olduğunu düşünüyoruz.Öğe Second Allogeneic Stem Cell Transplantation in Acute Leukemia with Post-Transplantation Relapse(2023) Güven, Zeynep Tuğba; Çelik, Serhat; Eser, Bülent; Çetin, Mustafa; Ünal, Ali; Kaynar, LeylagülAim: It is known that the prognosis of acute leukemia patients who relapse after the first allogeneic stem cell transplantation (ASCT) is dismal. Our goal was to assess the value of a second allogeneic stem cell transplant in acute leukemia patients who experienced post-transplant recurrence. Material and Methods: We retrospectively reviewed data from 29 patients with relapsing acute leukemia who underwent a second ASCT. Nineteen patients with acute myeloid leukemia and ten patients with acute lymphoblastic leukemia were included in the study. Results: Ten AML patients and 10 ALL patients were included in the study. Most patients (62%) were in remission before the second transplantation. The median time between the first and second ASCT was 11.9 months (3.1-42 months). Complete remission (CR) was achieved after the second ASCT in 21 (72%) patients, and 11 (52%) patients relapsed after the second ASCT. During this analysis, six patients (21%) were alive and in remission. Relapse of the disease was the leading cause of mortality. After the second ASCT, overall survival (OS) was 6.34 months, and leukemia-free survival (LFS) was 13.8 months. Conclusion: For patients with acute leukemia who relapsed after the first ASCT, a second ASCT is a good option and can keep patients alive.