Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Üzün, İbrahim" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Adli otopsi olgularında gastrointestinal sistem kanaması ve peritonit kaynaklı ölümlerin değerlendirilmesi
    (2005) Üzün, İbrahim; Büyük, Yalçın; Kalaycı, Mustafa U.; Şenel, Berna
    1998-2002 yılları arasında otopsileri yapılan toplam 27 GİS kanama ve peritonit kaynaklı ölüm olgusu (6 GİS kanama ve 21 peritonit) saptanmış olup, olguların hiç birinde ölüme müessir travmatik değişim saptamamıştır. Olguların 21 'i erkek (% 77.78) ve 6'sı kadın (% 22.22) olup, yaş dağılımı 6T ve 70 yaşlar arası 5 (% 18.51), 51-60 yaşlar arası 5 (% 18.51), 41-50 yaşlar arası 3 (% 11.12), 31-40 yaşlar arası 4 (% 14.82), 21-30 yaşlar arası 4 (% 14.82), 20 yaş altı 6 (% 22.22) olarak belirlenmiştir. Olgulardan 9'unun ölü olarak bulunduğu, 6 olgunun hastaneye ölü olarak getirildiği, 3 olgunun ani ölüm olduğu bildirilmiştir. Hastanede ölen 3 olgudan 2'sinin başka hastalıklar nedeniyle tedavi edilirken gelişen mide kanaması ve peritonit sonucu öldükleri ve 1 olgunun da mide kanaması için öpere edildikten sonra öldüğü anlaşılmıştır. Aniden fenalaşma öyküsü ile hastaneye kaldırılan 6 olgunun ise kısa bir süre içinde hastanede öldükleri bildirilmiştir. Mikroskobik incelemede olgulardan birinde gastrit ve aktif duodenit, 1 olguda kronik kolit, 1 olguda duodenum mukozasında hemorajik nekroz ve 1 olguda da özafagusta venektazi ile karaciğerde siroz saptanmıştır. Peritonit kaynaklı 21 ölüm olgusunda peritonit kaynağı değerlendirildiğinde; olguların 6'sında (% 28.57) mide ülseri perforasyonu ve 4 olguda da duodenum ülseri perforasyonu (% 19.04) kaynaklı olduğu saptanmıştır. Mide-duodenum ülser perforasyonu; peritonit olgularının yarıya yakınında (% 47.62) sebep olarak saptanmış olup literatür verileri ile uyumlu bulunmuştur. İki olguda ise peritonit varlığına rağmen kaynak tespit edilememiştir. Adli otopsilerde sık olarak rastlanmayan GİS kanama ve peritonit kaynaklı ölüm olgularına ait post-mortem bulgular klinik çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Adli otopsilerde tüberküloz kaynaklı ölüm olguları ışığında otopside biyo-güvenlik
    (2005) Büyük, Yalçın; Üzün, İbrahim; Müslümanoğlu, Ömer
    1998-2002 yılları arasında otopsileri yapılan toplam 15 tüberküloz kaynaklı ölüm olgusu saptanmış olup, olguların hiç birinde ölüme etkili travmatik değişim saptanmamıştır. Olguların 14'ü erkek (% 93.33) ve 1'i kadın (% 6.66) olup, yaş dağılımı 61 ve 70 yaşlar arası 2 (% 13.33), 51-60 yaşlar arası 1 (% 6.66), 41-50 yaşlar arası 4 (% 26.66), 31-40 yaşlar arası 6 (% 40.00), 21-30 yaşlar arası 1 (% 6.66), 20 yaş altı 1 (% 6.66) olarak belirlenmiştir. Olguların ölüm şekli incelendiğinde 11 olgunun ölü olarak bulunduğu ve bu olgulardan 8'nin sokakta ölü olarak bulunduğu, bu kişilerin sokaklarda yaşayan kişiler olup evsiz, kimsesiz oldukları bildirilmiştir. 3 olgu evde ölü olarak bulunmuş ve bu olgulardan ikisinin de kimsesiz olduğu, evde yalnız yaşadıkları bildirilmiştir. Olguların otopsilerinde saptanan makroskobik bulgular incelendiğinde; olguların tümünde akciğerlerde yaygın plevral yapışıklar olduğu ve özellikle apikal bölge olmak üzere olguların tümünde akciğerlerde yaygın kavernler olduğu saptandı. Bronşa açılmış ve içi kanla dolu kavern varlığı ise 3 olguda saptandı. Bu 3 olguda aynı zamanda mide içinde ve solunum yollarında da kan varlığı görüldü. Bu tüberküloz kaynaklı ölüm olguları ışığında otopside enfeksiyon bulaşımı sorunu literatür ışığında tartışılmış ve otopsi ortamında enfeksiyona karşı alınacak önlemlerin önemine vurgu yapılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir sağlık çalışanında petidin kötüye kullanımına bağlı ani ölüm: Olgu sunumu
    (2005) Büyük, Yalçın; Üzün, İbrahim; Koçak, Uğur; Özer, Erdal
    Çalıştığı hastanenin tuvaletinde yanında enjektör ve kolunda enjeksiyon izi mevcut şekilde ölü bulunduğu bildirilen hemşirenin otopsisinden önce mesai arkadaşları ile yapılan görüşmede opioid kötüye kullanımına dair öykü alındı. Otopsi sırasında alınan örneklerin toksikolojik analizinde petidin etken maddesi saptandı. Otopsisinde ölüme neden olabilecek travmatik değişim ve ölüm sebebi olabilecek başka patoloji saptanmayan olgu hakkında düzenlenmiş olay yeri tutanağı, cesedin bulunuş şekli, toksikolojik ve histopatolojik bulgular birlikte değerlendirildiğinde opioid analjeziklerden biri olan petidin entoksikasyonu sonucu gelişen ani ölüm olduğuna karar verilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Homeless deaths in Istanbul, Turkey
    (2008) Büyük, Yalçın; Üzün, İbrahim; Eke, Murat; Çetin, Gürsel
    We retrospectively analyzed the autopsy records of the Council of Forensic Medicine during the 5-year period between the years 2000 and 2004 to contribute to the efforts targeted at lowering death rate in the milieu of homelessness by documenting the current status of this group particularly in terms of mode of death. Two hundred and nine of the 229 cases (91.27%) were males and remaining 20 were females. The preponderance of male cases in our autopsy population was also detected in homeless population. Most of the cases were in the age group of 40-49 years (64 cases, 27.95%). One hundred and ninety two corpses (83.85%) were found outdoors and only 37 of the cases (16.15%) indoors. Natural events constituted the cause of death in 138 of the cases (60.26%) and in remainder 91 cases the cause of death was related to an unnatural event (39.74%). In approximately 1/3 of the cases of natural death cases, autopsy revealed the evidence of pulmonary tuberculosis but only in 32 of these cases the tuberculosis was the primary cause of death. The presence of alcohol was found to be significantly associated with the manner of death. Blood alcohol level over 50 mg/100 ml was determined only in 9.42% of natural death cases, whereas it was positive in 61.53% of unnatural death cases. We concluded that immediate precautions targeted at lowering death rate in this population must include health care for preventable natural diseases. © 2008 Elsevier Ltd and FFLM.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İstanbul'da strangülasyon ölümleri
    (2005) Üzün, İbrahim; Büyük, Yalçın; Ağrıtmış, Hasan; Çelik, Safa
    Strangülasyon olgularında boyun organlarında saptanan bulguların değerlendirilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nde 1998-2002 yılları arasında otopsisi yapılmış olgular içinde bağla boğma, elle boğma ve boyuna bası tatbiki sonucu ölüm olgularına ait otopsi raporları, olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanakları retrospektif olarak incelendi. Bu dönem içinde saptanan toplam 56 olgunun 23'ü erkek (% 41.07) ve 33'ü kadın (% 58.93) olup, yaş dağılımı incelendiğinde en fazla olgunun 21-30 yaş grubu içinde (n16, % 28.57) olduğu saptanmıştır. Boyun bölgesinde telem, abrazyon, ekimoz gibi travmatik bulgular olguların 50'sinde belirgin olarak saptanmış olup, 6 olguda çürüme nedeniyle boyun bölgesinde travmatik değişim değerlendirilememiştir. Boyun bölgesi dışında travmatik bulgular 27 olguda saptanmamış olup, ekimoz, raddi vasıfta yaralar ve kesici delici alet yaraları gibi bir çok tipte travmatik bulgu olguların 29'unda (% 51.78) saptanmıştır. Olgulardan 21 'sinde (% 37.50) TK ve HK'da kırık saptanmamış olup, tanıyı yumuşak dokularda saptanan ekimozlar desteklemiştir. HK ve TK her ikisinde de ekimozlu kırıklar 11 olguda (% 19.64), sadece HK'da ekimozlu kırık 11 olguda (% 19.64) ve sadece TK'da ekimozlu kırık 9 olguda (% 16.07) saptanmıştır. Olgulardan sadece 8'inde dilin incelendiği ve bu olgulardan 7'sinde dil kesitlerinde ekimozlar olduğu saptanmıştır. As-fiktik bulgu olarak kemozis, 16 olguda pozitif olarak bildirilmiş olup diğer olgularda bu türden bir kayıt olmadığı saptanmıştır. 0-10 yaş arası olguların tamamında kırık saptanmamış olup, 11-20 yaş grubunda olguların çoğu (6 olgu) ve 21-30 yaş grubunda da olguların 1/3'ünde kırık saptanmamıştır. 0-30 yaş grubundaki 29 olgunun 17'sinde (bu olguların % 59'u) kırık saptanmamıştır. 50-70 yaş arası olgularda 1 olgu dışında tümünde kırık saptanmıştır. 56 strangülasyon kaynaklı ölüm olgusundan 21'inde (% 37.50) HK ve TK'da kırık saptanmadığı dikkate alındığında strangülasyon olgularında boyun bölgesi diseksiyonu sırasında daha dikkatli olunması, organların stereomikroskobik incelemesi ve larinkste intrakartilajenöz hemorajinin tespiti için özellikle ası olguları ile karşılaştırmalı çalışmaların yapılmasının gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.
  • [ X ]
    Öğe
    Non-travmatik beyin kanaması kaynaklı ölümlerin değerlendirilmesi
    (2005) Üzün, İbrahim; Büyük, Yalçın; Eke, Salih Murat; Özer, Erdal
    İntrakranyal hemorajiler patolojik ya da travmatik kaynaklı olup, patolojik sebepler arasında 3 önemli grup: anevrizma, vasküler malformasyonlar ve idiopatik olgular yer almaktadır. Adli otopsilerde saptanan patolojik kökenli beyin kanamalarına ait bulguların değerlendirilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinde 1998-2002 yılları arasında otopsisi yapılmış ve non-travmatik beyin kanaması saptanmış 73 olguya ait veriler retrospektif incelenmiştir. Olguların 47'si erkek (% 64.39) ve 26'sı kadın (% 35.61) olup, yaş gruplarına göre dağılımda en fazla olguyu 31-60 yaş arası olguların (% 64.36) oluşturduğu görülmüştür. Olguların ölüm şekli incelendiğinde 37 olgunun ölü olarak bulunduğu, 15 olgunun hastanede öldüğü, 9 olgunun hastaneye ölü olarak getirildiği ve 12 olgunun da ani ölüm olgusu olduğu saptanmıştır. Olguların otopsilerinde beyinde makroskobik olarak, 27 olguda bazal bölgede lokalize SAK, 24 olguda yaygın SAK, 6 olguda intraserebral hematom, 6 olguda intraserebellar hematom, 8 olguda intraventriküler hematom, 2 olguda ponsta lokalize kanama saptanmıştır. Olgulardan sadece 3'ünde anevrizma (a.basillariste 1 ve sağ a.cerebri mediada 2) ve bu anevrizma bölgelerinde rüptür saptanmıştır. Willis poligonu damarlarında yaygın ateromatöz değişimler ise sadece 9 olguda tanımlanmıştır. Kanama odağı tespit edilen olgu sayısının oldukça düşük olması gerçeği, adli otopsi olgularında kanama lokalizasyonuna dair daha detaylı araştırma yapılması gerekliliğini açıkça göstermektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Post-travmatik yağ embolisi saptanan adli otopsi olgularında iskelet travmasının değerlendirilmesi
    (2005) Büyük, Yalçın; Eke, Salih Murat; Üzün, İbrahim; Yazıcı, Yüksel A.; Çağdır, A. Sadi
    Post-travmatik yağ embolizmi kaynaklı ölüm olgularında saptanan travmatik değişimlerin değerlendirilmesi amacıyla 1994-2004 yılları arasında yapılmış adli otopsilerde yağ embolisi saptanan olgular retrospektif olarak değerlendirildi. 56 olguda yağ embolisi ön tanısı ile inceleme yapılmış olup, 26'sında yağ embolisi saptanmıştır. Olguların 22'si erkek ve 4'ü kadın olup, en fazla olgu 70 yaş ve üzeri yaş grubunda (8) saptanmış, 50 yaş ve üzeri olguların toplam sayısı 20 olarak saptanmıştır. 16 olgu ile trafik kazasının en fazla saptanan orijin olup, femur ve tibia kırıkları olguların % 88.46'ısında saptanmıştır. Olguların 15'inde fokal ve 11'inde yaygın olmak üzere olguların 26'sında akciğerde yağ embolisi ve 8 olguda böbrekte yağ embolisi saptanmış iken beyin dokusunda yağ embolisi saptanmamıştır. Olguların 11'inde yağ embolisi primer ölüm sebebi olup, 15 olguda ise ortak sebep olarak ölüme katkıda bulunmuştur. Primer ölüm sebebinin yaygın yağ embolisi olarak saptanan olgulardaki travmatik bulgular değerlendirildiğinde 10 olguda ekstremite kemiklerinde 2 ve daha fazla kırık ile pelvisekstremite kırıkları gibi travma bulgularının daha şiddetli olduğu saptanmıştır. Travmatik olgularda fraktürlerin erkenden stabilizasyonu ve resüsitasyonla birlikte özellikle çok sayıda majör iskelet kemik fraktürleri bulunan olgular ile ileri yaş grubundaki hastalar gibi risk gruplarının bu sendrom açısından daha yakından takibinin önemi ile birlikte bu olguların otopsilerinde yağ embolisi açısından da inceleme yapılmasının önemine vurgu yapılmıştır.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim