Yazar "Şahin, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İdrar örneklerinin değerlendirilmesinde yeni bir skorlama yöntemi(2011) Şahin, Esra; Yürüken, Zehra; Alanbayı, Ümit; Çınar, Tuba; Göçmen, Jülide SedefAmaç: Üriner sistem infeksiyonlarında (ÜSİ) kültür yapmadan önce yol gösterici olabilecek bir skorlama yöntemi bulunması amaçlanmıştır. Yöntemler: Laboratuvarımıza gönderilen 550 hastadan alınan idrar örnekleri standard kültür yöntemiyle ekildi. İdrarın mikroskopik incelenmesiyle pyüri ve bakteriüri değerlendirildi. Lökosit esteraz (LE) ve nitrit testi için Combur 10-Test® M 100 (Roche Diagnostics GmbH, Mannheim, Almanya) kullanıldı. İdrar örneklerini getiren hastaların semptomları sorgulandı. Bulgular: Olguların 68 (%12.4)’inde üreme oldu, 24 (%4.4)’ünde kontaminasyon saptandı ve 458 (%83.3)’inde üreme olmadı. Yaptığımız çalışmada beşli (semptom, Thoma lamı, Gram boyaması, LE, nitrit), dörtlü (semptom, Gram boyaması, LE, nitrit) ve üçlü (semptom, Gram boyaması, nitrit) parametreleri inceledik. Üçlü parametrede 2 ve üzeri puan alan toplam 38 hastanın hepsinde üreme oldu. Buna göre semptom, Gram boyaması ve nitritin en az ikisinin pozitif olduğu durumlarda skorlama yöntemimizin duyarlılığı %100’dü. Sonuçlar: Kültür, ÜSİ tanısında altın standard yöntem olmakla birlikte, idrar kültürü istenmeden önce ön tanı konulmasında ve ampirik tedavi başlanmasında bu üçlü parametre yol gösterici olabilir.Öğe Planlı Davranış Teorisi Kapsamında Sokak Yemeği Yeme Niyetinin Ölçülmesi: Mersin Örneği(2019) Şahin, Esra; Solunoğlu, AliBu çalışmanın amacı Mersin sokak yemeklerine yönelik tüketicilerin tutumlarının ve tüketim niyetlerinin Planlı Davranış Teorisi çerçevesinde yapısal eşitlik modellemesi yöntemi ile incelenmesidir. Literatür taramasının ardından oluşturulan anket formu ile Şubat-Nisan 2019 tarihleri arasında Mersin sokak yemeklerini tüketen 661 kişiye anket uygulanmış, uç değer analizi sonrasında 642 adet anket formu değerlendirilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi ile ölçüm modelinin uygunluğu sınanmış daha sonra oluşturulan üç hipotez yapısal eşitlik modeli ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda oluşturulan hipotezler kabul edilmiş, literatürde yer alan diğer çalışmalarla karşılaştırmalar yapılmıştır. Araştırma sonuçları çeşitli paydaşlar ve diğer araştırmalar için öneriler ile tamamlanmıştır.Öğe Pseudomonas aeruginosa ve acinetobacter baumannii izolatlarında metallobetalaktamaz ve indüklenebilir betalaktamaz varlığı, biofilm oluşumu ve çeşitli antibiyotik duyarlılıklarının araştırılması(Kırıkkale Üniversitesi, 2012) Şahin, Esra; Apan, Zafer TeomanÇalışmamıza hastanemizde Ocak 2010 ve Haziran 2011 tarihleri arasında çeşitli materyallerden izole edilen 52 P. aeruginosa ve 48 A. baumannii olmak üzere toplam 100 bakteri alınmıştır.Bakterilerin tanımlanması standart klinik mikrobiyolojik yöntemler ile yapılmış, bu yöntemlere ek olarak daha iyi tanımlamanın yapılaması için API 20NE (Biomerieux) sistemleri kullanılmıştır. Bakterilerin invitro koşullarda antibiyotiklere direnç durumları Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) önerileri doğrultusunda disk difüzyon yöntemi ile belirlendi. Metallobetalaktamaz (MBL) üretiminde diğer fenotipik yöntemlere göre daha duyarlı olduğu düşünülen kombine disk yöntemi kullanıldı. İndüklenebilir betalaktamaz (İBL) araştırılırken Kirby-Bauer disk difüzyon yöntemi ile yapılan rutin antibiyotik duyarlılık testinde uygun disk dizilimi sağlanarak direkt indüksiyon testi yapıldı ve çalışmaya seftazidim ve sefotaksim duyarlı olan suşlar alındı. Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter baumannii suşlarında biyofilm oluşumu kantitatif yöntemle incelendi.P. aeruginosa suşlarının % 32.7'si imipenem, % 100'ü amoksisilinklavulonik asit, % 34.6`sı amikasin, % 32.7'si seftazidim, % 51.9'u siprofloksasin, % 38.5' i sefepim, % 82.7'si sefotaksim, % 26.9'u gentamisin, % 98.1`i tigesiklin, % 100 `ü piparasilin-tazobaktama dirençliydi. A. baumannii suşlarının ise % 70.8'i imipenem, % 95.8'i amoksisilinklavulonik asit, % 77.1`i amikasin, % 85.4'ü seftazidim, % 91.7'si siprofloksasin, % 83.3'ü sefepim, % 91.7'si sefotaksim, % 47.9' u gentamisin, % 25`i tigesiklin, % 75`i piparasilin-tazobaktama dirençliydi.Metallobetalaktamaz üretimi açısından bakteriler incelendiğinde; 52 P. aeruginosa suşunun (n=14) %26.9' unda MBL pozitif idi. 48 A. baumannii suşunda ise (n=31) %64.6 MBL üretimi saptandı. Her iki bakteri arasında MBL üretimi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p<0.001, x2=14.30).Seftazidim duyarlı 37 suş indüklenebilir betalaktamaz üretimi açısından incelendi. Bunların 32'si (%86.48) P. aeruginosa ve 5'i (%13.52) ise A. baumannii idi. Seftazidim duyarlı 32 P. aeruginosa da %68.8 (n:20) oranında İBL üretimi pozitif saptanırken, % 31.2 (n:10) suşta İBL üretimi negatifti. Seftazidim duyarlı 5 A. baumannii suşunda %60 (n:3) oranında İBL üretimi saptanırken, %40 (n:2) oranında ise İBL negatif olarak bulundu. Seftazidim duyarlı P. aeruginosa ve A. baumannii arasında İBL üretimi açısından istatistiksel olarak fark saptanmadı (p=0.530). P. aeruginosa ve A. baumannii suşları biofilm oluşturma açısından incelendiğinde P. aeruginosa'da biyofilm oluşumu %51.9 iken, A. baumannii suşlarında ise %56.3 olarak bulunmuştur. P. aeruginosa suşlarında MBL üretimi ile biyofilm oluşumu arasında MBL pozitif suşların daha fazla biyofilm oluşturdukları bulunmuştur.Dünyadaki direnç oranlarına baktığımızda Pseudomonas ve Acinetobacter türü bakterilerde giderek artan miktarlarda antibiyotik direnci görülmektedir. MBL üreten bakterilerin aztreonam dışında tüm betalaktamlara dirençli olmaları ve klinik uygulamada uygun bir MBL inhibitörünün bulunmaması, ayrıca MBL ile aminoglikozid direnç genlerinin genetik olarak bir arada bulunması epidemiyolojik açıdan MBL varlığının tespit edilmesi çok önemlidir. Bazı Gram-negatif bakterilerde indüklenebilir betalaktamazların artması klinik problemlere neden olmaktadır. Yeni betalaktam antibiyotiklerle tedavi sırasında çoklu betalaktam direnci hızla oluşmaktadır. Böyle çoklu direnç gösteren mikroorganizmalar hastane içinde yayılmakta ve önemli bir nazokomiyal patojen olmaktadırlar. Son zamanlarda merak uyandıran bir başka konuda bakterilerin biyofilm oluşturmasının klinikdeki önemidir. Biyofilm formunun planktonik forma göre yaklaşık 10 kat daha dirençli hale geldiği bazı çalışmalarda gösterilmiştir buda bize önümüzdeki günlerde biyofilm oluşturmanın daha önemli olacağını göstermektedir.Anahtar sözcükler: MBL üretimi, İBL üretimi, Biyofilm oluşumu, P. aeruginosa ve A. baumanniiÖğe Toplumda kazanılmışçoklu ilaç dirençli nonfermentatif gram negatif bakterilerde duyarlılık sonuçları(2012) Şahin, Esra; Yürüken, Zehra; Göçmen, Jülide SedefAMAÇ: Çalışmada toplumdan kazanılmışnonfermentatif Gram negatif bakterilerde çeşitli antibiyotiklere duyarlılığın ve biyofilm oluşturmanın belirlenmesi hedeflenmiştir. YÖNTEMLER: Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarında balgam, idrar ve yaradan izole edilen 20’si Pseudomonas aeruginosa, 20’si Acinetobacter baumanniiolan 40 nonfermenter Gram-negatif bakteri test edilmiştir. Konvensiyonel yöntemlerle identifikasyon yapılmışve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesinde disk difüzyon yöntemi kullanılmıştır. BULGULAR: En etkili antibiyotik veya antibiyotiklerden biri olan kolistine iki bakteride de yedişer (% 35) suşta direnç saptanmıştır. P.aeruginosasuşlarına gentamisin, seftazidim ve amikasin; A.baumanniisuşlarına tigesiklin, gentamisin ve amikasin diğer antibiyotiklerden daha etkili olarak bulunmuştur. SONUÇ: Biyofilm oluşumu yalnız bir suşta saptandığıiçin antibiyotik direnci ile biyofilm oluşumu arasında bir ilişkisi belirlenememiştir.