Yazar "Altun, Atilla" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kentli Vatandaş Katılım Ölçeğinin Geliştirilmesi Üzerine(2019) Şahin, Kamil; Altun, AtillaKentler siyasi, sosyal ve ekonomik hamlelerin merkezinde yer alır. Bu hamleler kent mekanı ve kentlinin sürekli olarak dönüşüm geçirmesine ve birbirini biçimlendirmesine sebep olmaktadır. Günümüz kentlerinde bu dönüşüm ve etkileşimler, kentlilerin hayatında bir takım olumsuzluklara sebep olmakta ve özellikle kentlinin sosyal, siyasal ve sivil yönlerden sorumluluk alma ve katılım düzeyleri giderek zayıflamaktadır. Bu çalışmada amacımız kentlinin katılım derecesini belirlemek için bir ölçek geliştirmektir. Kentli Vatandaş Katılım Ölçeği olarak adlandırdığımız ölçeğimizde araştırma evrenini Ankara ve Kırıkkale’de ikamet eden 18 yaş üstü kentliler oluşturmaktadır. Kümelere göre kota örneklemi yöntemi ile belirlenen adaylarla yapılan görüşmeler sonucu 1105 anket toplanmış ve istatistiki analizler yapılmıştır. Anket sorularının faktör analizine uygunluğu ölçmek için KMO ve Bartlett’s Testleri ve ölçeğin yapısal geçerliliğini ortaya koymak için faktör analizleri yapılmıştır. Geliştirilen bu ölçekle kentlerde katılım düzeyleri belirlenebilir ve elde edilen verilerle özellikle sivil, siyasal ve sosyal açıdan bireylerin daha aktif olmaları açısında yapılması gerekenler hakkında bir takım fikirlere ulaşılabilir.Öğe OSMANLI İMPARATORLUĞUNDAN TÜRKİYE CUMHURİYETİNE İKTİDARLARIN MEŞRUİYET KAYNAKLARI(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Altun, Atilla; Mazman, İbrahimYönetme, gücü ele geçirme, uzlaşma gibi konular tarih boyunca siyaset kurumunun en temel unsurları olarak dikkat çekmektedir. Bu kurum toplumların farklı yapılarında farklı biçimlerde kendini göstererek günümüze kadar önemini korumuştur. Gücün sürekliliği veya el değiştirmesi çeşitli alanlarda gerçekleşen değişimlerle paralellikler izlemiş, iktidarın yönetilenler karşısında kendini ispat etmesi ve otoritesini hükmedilenler üzerinde devam ettirmesi için meşru bir kaynak gösterme gerekliliği sürekli gündemde kalmıştır. Yönetenler için vazgeçilmez görünen bu kaynaklar bireyi, toplumu, toplumsal yapıları ve kurumları kontrol edebilme kapasitesi olarak iktidarın otoriteye dönüştürülmesi için şarttır. Bu çalışmadaki amacımız, tarihsel süreçte gücü ele geçirmek ve süreklilik elde etmek için iktidarların kullandıkları meşruiyet kaynaklarını özetleyerek, Osmanlı’nın ilk kuruluş yıllarından günümüz Türkiye’sine kadar meşru zeminleri ortaya koymaktır. Osmanlı’nın ilk kurulduğu yıllardan günümüz Türkiye Cumhuriyetine kadar geçen sürede otoritelerin din, kültür, ekonomi gibi önemli kurumlar temelinde hükmetme becerileri geliştirdikleri açıktır. Küresel ölçekte bakıldığında kullanılan klasik ve modern siyasi meşruiyet kaynaklarının hemen hemen hepsinin bu coğrafyada örneklerine rastlamak mümkündür. Bu durum bize kullanılan meşruiyet kaynaklarının çeşitliliğinin farklı alanlardaki gelişim ve dönüşümlerle yüksek derecede ilgili olduğunu ve dünya ölçeğinde meydana gelen değişimlerin devamlı suretle kıtaları, bölgeleri ve ülkeleri etkilediğini göstermektedir.Öğe Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet, iktidar ve meşruiyet(Kırıkkale Üniversitesi, 2014) Altun, Atilla; Mazman, İbrahim14. yüzyıl başı itibariyle tarih sahnesine bir beylik olarak çıkan, kısa sürede imparatorluk haline gelen ve altı yüz yıl üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet geleneği ve toplum yapısı yıllardır araştırmacılar tarafından irdelenmekte ve bu konuda geleceğe ışık tutacak bilgiler içeren nitelikte birçok eser yazılmaktadır. Bu bilgiler her zaman siyaset, eğitim, ekonomi ve genel itibariyle toplum yapısı açısından altın değerinde olup, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin değil diğer ülkelerin de ilgisini çekmektedir. Biz de bu tezimizde tarih, sosyoloji ve siyaset üçgeninde literatür taraması niteliğinde bir çalışma yaparak, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi politikaları, devlet geleneği ve toplum yapısı üzerine çalışmayı uygun gördük. Özellikle de devlet geleneği sergilenirken kullanılan meşruiyet kaynaklarının neler olduğunu ve bu kaynakların toplum açısından etkilerini incelemeye çalıştık. Geleneksel ve modern meşru kaynaklarının hemen hemen hepsine tanık olduğumuz bu siyasi düzen içerisinde din ağırlıklı bir otorite tipinden modern meşruiyet kaynağı olarak toplum sözleşmesine doğru bir evrim gerçekleştiğine tanık olmaktayız.Öğe Sosyal, Siyasi ve Sivil Katılımın Gelişiminde Kentlilik Bilincinin Rolü(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Altun, Atilla; Mazman, İbrahimKentler sürekli olarak nüfus bakımından ve fiziksel olarak büyümektedir. Bu büyümeden en çok etkilenenler ise kentlerin gerçek sahibi olan kentlilerdir. Çeşitli sebeplerden dolayı yalnızlaşan ve yabancılaşan kentli için çözüm yolu aktif katılımdır. Son yıllarda sıklıkla tartışılmaya başlayan aktif vatandaşlık artık devlet politikalarında yerini almaya başlamıştır. Aktif vatandaşlığın hedeflenen ölçülerde gerçekleşmesi ise ancak kentlilik bilincine sahip bireylerle mümkündür. Dolayısıyla kentlilik bilinci ve aktif vatandaşlık sürekli etkileşim içindedir. Bu çalışmanın amacı katılım temelli vatandaşlık tipi olan aktif vatandaşlık ile kentlilik bilinci arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Bu nicel araştırma için Kentli Vatandaş Katılım Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek siyasi, sosyal ve sivil yaşam ve demokratik ve kültürel değerler olmak üzere dört boyuttan oluşmaktadır. Kümelere göre kota örneklem yöntemiyle Kırıkkale ve Ankara’da 18 yaşından büyük kentlilerden toplanan veriler, istatistik araçları kullanılarak değerlendirilmiş ve karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Araştırma sonucunda katılım temelli aktif vatandaşlıkla kentlilik bilinci arasında bağlantı olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Özellikle büyük kentlerde sivil, siyasi ve sosyal katılımın düşüklüğü, kentlilik bilinci de düşük olan kentlilere işaret etmektedir.Öğe Türkiye'de kent ve aktif vatandaşlık üzerine bir çalışma: Ankara-Kırıkkale örneği(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Altun, Atilla; Mazman, İbrahim90'lar itibariyle tüm dünyada aktif vatandaşlıkla ilgili birtakım politikalar ortaya konmaya başlamıştır. Demokratik yönetim anlayışının bir gereği olarak gerçekleştirilen bu politikaların temelinde katılım vardır. Katılımın gerek bireysel gerekse kurumsal düzeyde gerçekleştirilmesi gerekliliği sürekli ifade edilmekte, sorumluluğunu bilen, işbirliğini önemseyen ve gönüllü katılım sergileyen vatandaşları merkeze alan yönetim biçimleri giderek artmaktadır. Kentler ise aktif vatandaşlığın gerçekleştirilmesinde önemli mekânlar olarak dikkat çekmekte, yapılan değişik ve düzenlemeler en çok kentlileri ilgilendirmektedir. Kentler büyüdükçe, fiziksel yapı karmaşıklaştıkça veya nüfus yoğunlaştıkça aktif olmanın unsurlarında da eksiklikler yaşandığı bir gerçektir. Bu bağlamda çalışmamızın amacı, bireyin kentli aktif vatandaş olarak katılım düzeyleri ile kent mekânı arasında ilişkiyi araştırmaktır. Literatürden faydalanılarak "Kent Vatandaşlığı Katılım Ölçeği" geliştirilmiş ve daha sonra Ankara ve Kırıkkale illeri arasında aktif vatandaşlık düzeyini ölçmeye yönelik karşılaştırmalı bir araştırma yapılmıştır. Veriler istatistik programıyla analiz edilmiş, frekans tabloları oluşturulmuştur. Farklılık, ilişki ve etkileme düzeylerine yönelik analizler için bağımsız örneklem t-testi, Anova testi, Regresyon analizi ve Korelasyon analizi yapılmıştır. Yapılan araştırma neticesinde büyük kentlerde çoğunlukla sivil bilinci yüksek olan, sivil katılım sergileyen kentliler dikkat çekmektedir. Sosyal ve siyasi katılım düzeylerinde zayıflık görülmektedir. Küçük kentlerde ise sosyal ve siyasi katılım düzeylerinde yüksek oranlar ve anlamlı farklılıklar dikkat çekmektedir. Büyük kentlerde kentli hakkının muhatabı sivil toplum kuruluşlarıyken küçük yerlerde sosyal ve siyasi katılım gerçekleştiren kentliler çözümü komşulukta veya karar vericilerle iletişim gerçekleştirerek aramaktadır. Kentli aktif katılımının kentlerde düşük düzeyde olduğu ve kentler büyüdükçe katılım düzeylerinde azalma olduğu görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Aktif Vatandaşlık, Kent, Katılım, Ankara, KırıkkaleÖğe Üniversite Öğrencilerinin Yaşlı Ayrımcılığıyla İlgili Tutumları: Keskin MYO Örneği(2020) Altun, Atilla; Demirel, Barışİnsanlar bir araya geldiklerinde yaş, cinsiyet, ırk, din gibi faktörler bu birlikteliğin kalitesine ve sürekliliğine önemliderecede etki eder. Kadın ve erkeğin bir arada olduğu bir ortamda iletişimin boyutu, yaşlı ve genç bireylerin bir aradaolduğu mekânlarla aynı değildir. Erkeklerin kadınlara, gençlerin yaşlılara, aynı din mensuplarının diğer dini gruplarakarşı ayrımcılık gösterme durumu her zaman mevcuttur. Bu durum, cinsiyet, ırk, yaş vb. faktörlerin bireysel tutumlarıönemli derecede etkilediğinin bir göstergesidir. Buradan hareketle, bu araştırmada yüksekokul öğrencilerinin yaşlıayrımcılığıyla ilgili tutumları incelenmektedir. Veri toplama aracı olarak 10 sorudan oluşan “Kişisel Bilgi Formu” ile23 sorudan oluşan “Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği (YATÖ)” kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda yaşlıayrımcılığı tutum ölçeğinden öğrencilerin aldığı puanların cinsiyet ve öğrenim görülen program gibi değişkenlere göreanlamlı farklılık gösterdiği (p0.05) belirlenmiştir. Sonuç olarak bireylerle kurulan ilişki ve iletişimin temelindetutumlar yer almaktadır. Olumlu tutumlara sahip olmak ve yaşlılara yönelik olumlu bir bakış açısına sahip olmak dabu nedenle önemlidir. Buradan hareketle, yaşlıya yönelik yapılacak planlamalarda üniversite öğrencisi genç bireylerinyaşlılara ilişkin tutumlarının araştırılması, toplumsal temelde kuşaklar arası farklılıkların ortadan kaldırılmasıbağlamında geleceğe ışık tutacak bilgiler elde edilmesi açısından önemli bir gerekliliktir.