Yazar "Aydenizöz, Meral" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A research on Babesia and Theileria species in sheep and goats of Kırıkkale province through molecular methods(2021) Gökpınar, Sami; Gazyağcı, Aycan Nuriye; Aydenizöz, Meral; Kaya, UfukThe aim of the present study was to determine presence and prevalence of Babesia and Theileria species in the sheep and goats\rof stock farming in the province of Kırıkkale, which is in Central Anatolia Region of Turkey through microscopic examination and RLB\rmethod. Venous blood samples of 3 mL were collected from vena jugularis of 300 sheep and 100 goats into tubes containing EDTA.\rBlood smears were prepared from samples; and stained by Giemsa and examined for Theileria and Babesia under a light microscope.\rGenomic DNAs were extracted from blood samples with EDTA through suitable methods; a region with a length of 360 to 430 bp on\rvariable region V4 of the 18 ssu rRNA gene of Theileria and Babesia species were proliferated; PCR products obtained were hybridized\ron a membrane where species-specific probes. Piroplasms were detected in 54 (18%) sheep and in none of the goats during microscopic\rexamination of blood smears. With the RLB technique; T. ovis 70%, Theileria sp. 2.3%, B. ovis 5.3%, T. ovis + B. ovis 2.7% were detected\rin sheep. In goats; T. ovis was detected at a rate of 1%. Consequently, this study is the first for detection of Theileria and Babesia species\rin sheep and goats in Kırıkkale. Presence of T. ovis and B. ovis in the sheep, and T. ovis in goats was detected in Kırıkkale.Öğe Göze yerleşen helmintler(2010) Gökpınar, Sami; Aydenizöz, MeralTürkiye’deki hayvanlarda helmintler oldukça yaygın olarak bulunan ve ciddi ekonomik kayıplara neden olan parazitler arasında yer almaktadır. Helmintler gerek hayvanlarda ve gerekse insanlarda, arakonak, sonkonak ya da rastlantısal olarak çeşitli doku ve organlara yerleşebilmektedir. Bu organlar içerisinde göz de bulunmaktadır. Bu derlemede insanlarda ve daha az olarak hayvanlarda göze yerleşen trematodlardan Schistosoma spp., Diplostomum spp. ve Philophthalmus gralli; cestodlardan Spirometra spp., Cysticercus cellulosae, kist hidatid; nematodlardan Angiostrongylus spp., Toxocara spp., Thelazia spp., Oxyspirura spp., Setaria spp., Onchocerca spp., Dirofilaria spp., Loa loa, Gnathostoma spp., Trichinella spp. ve bunların hangi konağın gözüne nasıl yerleştiği ve ne gibi semptomlara yol açtığı, teşhis ve tedavisi hakkında bilgi verilmiştir.Öğe Göze yerleşen protozoon ve artropodlar(2010) Gökpınar, Sami; Aydenizöz, MeralProtozoon ve artropodlar ülkemiz dahil olmak üzere tüm dünyada oldukça yaygın olarak görülürler. Bu canlılar insan ve hayvanlarda çeşitli bozukluklara sebep olurlar. Bunların bir kısmı insan ve hayvanlarda göz bozukluklarına da sebep olmaktadırlar. Bu derleme de insan ve hayvanlarda göze yerleşen protozonlardan, Toxoplasma gondii, Leishmania spp., Trypanosoma spp., Giardia spp., Acanthamoeba spp., Plasmodium spp. ve artropodlardan myiasis sinekleri, Phthirus pubis, keneler, Demodex folliculorum ve hala hangi takımda olduğu tartışma konusu olan Linguatula serrata'nın hangi konaklarda göze ne şekilde yerleştiği, oluşturduğu semptomlar, tanı ve tedavisinden bahsedildi.Öğe Hatay İlinde Kedi ve Köpeklerde 2015-2022 Yılları Arasında Tetrathyridiosis Olgularının Retrospektif Analizi(2024) Zerek, Aykut; Erdem, İpek; Aydenizöz, Meral; Karagöz, Mustafa; Yaman, MehmetPeritoneal tetrathyridiosis kedi ve köpeklerde genellikle asemptomatik seyretmesi nedeniyle çeşitli operasyonlarda veya nekropsilerde tesadüfen rastlanan ve nadir görülen paraziter bir hastalıktır. Ancak tetrathyridiumlar kedi ve köpeklerde, bazen kronik asitesli peritonitise ve hatta ölümcül sonuçlara neden olabilirler. Bu çalışmada, 2015-2022 yılları arasında ovariohisterektomi ve orşiektomi amacıyla Hatay Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne getirilen 897 kedi ve 12 057 köpekte tetrathyridiosis olgularının prevalansı araştırıldı. Hayvanların periton, mezenterium ve omentum kısımlarında rastlanan küçük, beyaz renkli larva benzeri yapılar %10’luk formalin çözeltisi içeren şişelere konuldu. Daha sonra incelenmek üzere Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Laboratuvarı’na nakledildi. Yapılan parazitolojik muayene sonucunda bu yapıların Mesocestoides spp.’nin ikinci dönem larvası tetrathyridium oldukları tespit edildi. Ovariohisterektomi ve orşiektomi operasyonları esnasında 897 kedinin 4’ünde (4?) (%0.44), 12 057 köpeğin 17’sinde (15?, 2?) (%0.14) toplamda da 12 954 hayvanın 21’inde (19?, 2?) (%0.16) tetrathyridiumlara rastlandı. Hatay ilinde kedi ve köpeklerde tetrathyridium varlığının araştırıldığı bu retrospektif çalışma, Türkiye’de ilk çalışma olma niteliğindedir.Öğe Keneler ve kenelerin taşıdığı bazı önemli hastalıklar(2010) Gazyağcı, Aycan Nuriye; Aydenizöz, MeralKeneler, dünyanın birçok yerinde yaygın olarak bulunan, başta memeliler ve kuşlar olmak üzere tüm omurgalı canlılardan gelişme dönemlerinin tamamından kan emmek zorunda olan ektoparazitlerdir. Kan emme sırasında tükürük salgılarını konağa vermek suretiyle toksikasyonlara ve felçlere yol açarlar. Ayrıca konağa tutundukları yerler sekonder etkenler için giriş kapısı oluşturur. Çok sayıda kene enfestasyonuna uğrayan hayvanlarda verim düşüklüğü, anemi, hatta küçük ve hasta hayvanlarda ölüm görülebilir. Bunların yanı sıra, keneler viral, bakteriyel, riketsiyal, spiroketal, protozoer ve helmint hastalık etkenleri için gerek biyolojik gerekse mekanik olarak vektörlük yaparlar. Dünyada tespit edilen kene türlerinin %10'u 200 kadar hastalığın bulaşmasında rol oynar. Bu derlemede kenelerin taksonomi ve morfolojisi ile naklettiği bazı önemli hastalıklar, bunların teşhis ve tedavilerinden bahsedilmiştir.Öğe Kırıkkale Mezbahasında kesilen koyun ve sığırlarda Anoplocephalidae türlerinin yayılışı(2002) Aydenizöz, Meral; Yıldız, KaderKırıkkale Belediye Kesimevi'nde kesilen koyun ve sığırlardaki Anoplocephalidae enfeksiyonlarının yayılışını belirlemek amacıyla Temmuz 2000 -2001 tarihlerinde yapılan bu araştırmada 3133 koyun ve 870 sığır ince bağırsağı incelenmiştir. İncelenen koyunların % 4.43'ünde, sığırların ise %0.34'ünde enfeksiyon tespit edilmiştir. Koyunlarda Moniezia expansa (%3.98), Avitellina centripunctata (%0.86) ve Thysaniezia ovilla (%0.15)'ya; sığırlarda M. benedeni(%0.22) ve M. expansa (%0.11)'ya rastlanmıştır. Enfekte koyunların %89.92'sinde M. expansa, %19.42'sinde A.centripunctata, %3.59'unda T. ovilla; sığırların ise % 66.66'sında M. benedeni ve %33.33'ünde M. expansa tespit edilmiştir. Koyunlardaki karışık enfeksiyonların %87.76'sının tek türle, %11.51'inin iki türle, %0.71'inin üç türle; sığırlarda ise %100'ünün sadece tek türle enfekte olduğu gözlenmiştir. Skoleks sayısı enfekte koyunlarda 1-33, sığırlarda 1-3 adet gözlenmiş olup, ortalama skoleks sayısı koyunlarda 4.72, sığırlarda 2.33 bulunmuştur. Enfeksiyon koyunlarda en fazla Temmuz (%9.89),en az Eylül (%1.32); sığırlarda en fazla Ekim (%1.51), en az Eylül (%1.11) aylarında gözlenmiştir. Enfeksiyon oranı koyunlarda (%4.43), sığırlara (%0.34) göre daha fazla gözlenmiş, sonuç istatistiki olarak da önemli bulunmuştur (p<0.01).Öğe Kırıkkale yöresi koyunlarında helmintlerin yayılışı(2001) Yıldız, Kader; Aydenizöz, MeralBu çalışmada dışkı bakısı ile Kırıkkale yöresi koyunlarında bulunan helmint türleri ve bunların yayılışı belirlenmiştir. Araştırmada koyunların %66.13'ü (313 koyunun 207'si) çeşitli helmint türleri ile enfekte bulunmuştur. Bu koyunlarda Trichostronğylidae sp. %38.65, Trichuris sp. %27.79, Dicrocoelium dendriticum %19.16, Strongyloides papillosus %5.43 ve Fasciola sp. yumurtaları %3.51, akciğer kılkurdu larvaları % 10.86 oranında bulunmuştur. Bakısı yapılan hayvanlarda akciğer kılkurtlarından Dictyocaulus filaria %7.02, Cystocaulus ocreatus %6.7 oranında belirlenmiştir. Bölgede Trichostronğylidae türlerinin en yaygın türler olduğu saptanmıştır. Yapılan dışkı kültürleri sonucunda Ostertagia sp., Haemonchus sp. ve Nematodirus sp. yaygın Trichostronğylidae türleri olarak belirlenmiştir.Öğe Kırıkkale'de kesilen koyunlarda karaciğer trematodlarının yaygınlığı(2002) Aydenizöz, Meral; Yıldız, KaderBu araştırma 15 Aralık 1999-15 Aralık 2000 tarihlerinde Kırıkkale Belediye Mezbahasında kesilen koyunlarda karaciğer trematodlarının yayılışını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada 1160'ı bir yaşından küçük 2771 koyunun karaciğeri incelenmiş ve %16.56'sı Dicrocoelium dendriticum ve Fasciola hepatica ile enfekte bulunmuştur. Karaciğerlerin %15.55'inde D. dendriticum'a, %0.57'sinde F. hepatica'ya, %0.43'ünde D. dendriticum ve F. hepatica'ya birlikte rastlanmıştır. Dicrocoelium dendriticum'un yaygınlığı, F. hepatica'ya göre daha fazla bulunmuştur. Dicrocoelium dendriticum, bir yaşından küçük koyunlarda 456-1805, bir yaşından büyüklerde ise 264-3040 adet sayılmıştır. Karaciğerde trematod enfeksiyonlarına özellikle Haziran ile Kasım ayları arasında yoğun rastlanmıştır. Enfeksiyon bir yaşından büyük koyunlarda daha fazla gözlenmiştir.Öğe Kırıkkale'deki köpeklerde mikrokültür yöntemi ve IFAT ile visseral leishmaniosisin prevalansının araştırılması(2010) Aydenizöz, Meral; Yağcı, Buğrahan Bekir; Özkan, Hikmet Ayşegül Taylan; Duru, Sibel Yasa; Gazyağcı, Aysel NuriyeBu çalışma 2006-2008 yıllarında Kırıkkale'nin farklı yörelerindeki köpeklerde yeni bir yöntem olan Mikrokültür Yöntemi (MKY) ve İndirekt Fluoresan Antikor Testi (IFAT) ile karşılaştırmalı olarak visseral leishmaniosisin prevalansını belirlemek için yapılmıştır. Toplam 50 köpekten alınan kanların tamamı MKY ile negatif olarak saptanmıştır. IFAT ile anti-Leishmania infantum IgG antikorları yönünden incelenmesinde ise sadece 3 yaşındaki Beagle ırkı erkek bir köpekte 1/128 titrede (%2) seropozitiflik tespit edilmiştir.Öğe Kııkkale yöresi koyunlarında helmintlerin yayılışı(2001) Yıldız, Kader; Aydenizöz, MeralBu çalışmada dışkı bakısı ile Kırıkkale yöresi koyunlarında bulunan helmint türleri ve bunların yayılışı belirlenmiştir. Araştırmada koyunların %66.13'ü (313 koyunun 207'si) çeşitli helmint türleri ile enfekte bulunmuştur. Bu koyunlarda Trichostronğylidae sp. %38.65, Trichuris sp. %27.79, Dicrocoelium dendriticum %19.16, Strongyloides papillosus %5.43 ve Fasciola sp. yumurtaları %3.51, akciğer kılkurdu larvaları % 10.86 oranında bulunmuştur. Bakısı yapılan hayvanlarda akciğer kılkurtlarından Dictyocaulus filaria %7.02, Cystocaulus ocreatus %6.7 oranında belirlenmiştir. Bölgede Trichostronğylidae türlerinin en yaygın türler olduğu saptanmıştır. Yapılan dışkı kültürleri sonucunda Ostertagia sp., Haemonchus sp. ve Nematodirus sp. yaygın Trichostronğylidae türleri olarak belirlenmiştir.Öğe Parasites Detected in Hatay Mountain Gazelles (Gazella gazella)(2022) Zerek, Aykut; Erdem, İpek; Yaman, Mehmet; Aydenizöz, Meral; Şimşek, Fatma Nuray; Altuğ, MuhammedThe current study aimed to detect parasites in Hatay Mountain Gazelles (Gazella gazella), which are categorized as endangered according to the International Union for Conservation of Nature. The present study was conducted in Hatay Mountain Gazelle Wildlife Development Area, where 40 gazelles inhabited (30 ?, 10 ?), 15 of which were over three years old as well-considered adults. Fecal samples were taken from 60 fecal foci immediately after the defecation of the gazelles. Each of the fecal samples was analysed with Benedek sedimentation, Fülleborn flotation and Bearman-Wetzel methods and examined under a light microscope. In addition, Ixodid ticks were collected from an injured gazelle which was brought to Hatay Mustafa Kemal University, Wildlife Rescue and Rehabilitation Center, then were identified under the stereomicroscope. Nematodirus spp. (5/60, 8%), Marshallagia spp. (4/60, 7%), Trichostrongylus spp. (3/60, 5%) eggs, Dictiyocaulus filaria larvae (3/60, 5%) and Eimeria spp. oocysts (9/60, 15%) were determined based on the microscopic examination. Ixodid tick samples were identified as Rhipicephalus turanicus (2 ?, 3 ?). Thus this is the first report of the existence of parasites in Hatay Mountain Gazelles in Turkey. It is thought that skin and fecal examinations should be performed to prevent parasitic diseases in gazelles.Öğe Parasitological and Pathological Investigations on Linguatula serrata nymphs in Mesenteric Lymph Nodes in Sheep In Konya Region in Turkey(2014) Aldemir, Osman Selçuk; Aydenizöz, Meral; Ateşoğlu, ÖzlemIn this study was aimed to investigate spread and pathological findings of Linguatula serrata nymphs in mesenteric lymph nodes (MLNs) in sheep. A total of 1000 MLNs from 140 sheep (125 male and 15 female) were collected from a commercial (Konet) abattoir. Fourteen of 140 sheep (10%) were infested with nymph stages of L. serrata.Infested lymph nodes were swollen, firm, edematous, many yellowish-white pinpoint and with congestion. In histopathological examinations, these nodules were consist of one or more nymphal stages of L. serrata and these were surrounded by infiltration mononuclear cells and neutrophyl leucocyte. Lymphoid follicules were hyperplastic and sinus catarrh was also observed in medulla.Öğe Prevalence and Pathology of Linguatula serrata Infestation in Mesenteric Lymph Nodes of Sheep in Kirikkale, Turkey(Israel Veterinary Medical Assoc, 2012) Aydenizöz, Meral; Oruç, Ertan; Gazyagcı, Aycan NuriyeThe present study was undertaken to determine the prevalence and pathology of Linguatula serrata infestation in mesenteric lymph nodes (MLNs) of sheep slaughtered at the municipal abattoir in Kirikkale (in Central Anatolia, Turkey). For this purpose, 1729 MLNs were collected from 258 sheep (231 females and 27 males). On gross examination 14 sheep (5.4 %) were infested and nymphal stages of L. serrata were detected in 97 of 1729 MLNs (5.2%). In terms of gender, 1.6 % of infested animals were male and 3.9 % were female. Prevalence of L. serrata nymphs in MLNs, and relative frequency of L. serrata in MLNs in different age groups was not statistically significantly different. In histopathological examinations, parasitic granulomas with necrosis in lymph nodes was the major lesion. One or more nymphal stages of L. serrata were surrounded by infiltration of mononuclear (lymphocyte and histiocyte) and giant cells in some cases with fibrosis.