Yazar "Bağlar, Serdar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ACID TOLERANCE RESPONCE OF CARIOGENIC MICROORGANISMS AND MALOLACTIC FERMENTATION(Cumhuriyet University Faculty of Dentistry, 2017) Keskİn, Erol; Bağlar, Serdar; Örün, TahirDental caries is an infectious disease which occurs by the metabolism of bacteria acids released to dental enviroment which results hard tissue resolutions. Becouse of the oxygen-free structures of mature plaques complex and deep layers,cariojenic bacteries which have the ability of fermentation come forward. Strong acids like lactic acid, formic acid and pürivat deminish ph of the plaque and the acidty of the plaque causes demineralization of enamel during caries evolution. Existed plaque acidification is not only causes losing minerals from enamel but also threats microorganisms living in the biofilm of the plaque. So most of the microorganisms can’t survive under the ph value of 2.5. The ability of bacteria to survive in this acidic environment depends on the acid tolerance responses they have. Protection against acidity is possible by the production of glicoses,lactic acid and ATP(Adenosine triphosphate) by bacteries. Malolactic fermentation is the most important system that provides these productions in acidic environment. In order to better understand the anti-caries treatment protocols used in current preventive dental practice, the role of bacteria in the fermentation process needs to be known. İn this review we examined: chemical reactions of fermentation, which acids has been occured by the result of these reactions, ph changes in dental plaque, acidojenic and aciduric properties of bacteries which realise fermentation, how can microorganisms survive in acidic environment, what are the advantages propable inhibition of acid tolerance responces for guest. So we tried to attract attention to the anti-cariojenic strategies such as flour, chitosan, ?-mangostin and gene studies which are used in the inhibition of acid tolerance systems of bacteria © 2017. Cumhuriyet Dental Journal. All Rights Reserved.Öğe Alternatif Çürük Uzaklaştırma Yöntemleri(2019) Avunduk, A. Tuğba Ertürk; Bağlar, SerdarAğız içerisinde demineralizasyon ve remineralizasyon belirli bir denge hâlindedir ve bu dengenin demineralizasyon lehine bozulması çürük oluşumunu başlatmaktadır. Günümüz diş hekimliği uygulamalarında kavitasyon oluşmuş veya ağrı ya da hassasiyet gibi belirtiler gösteren dişlerinrestorasyonları büyük yer tutmaktadır. Birçok hasta çürük uzaklaştırma işlemlerinden hoşnut olmadıklarını düşünmektedir. Diş hekimliği materyalleri ve anestezide olan gelişmelere rağmen, dişhekimliği tedavilerinde birçok kişi hâlâ ağrı çekmektedir. Çoğu zaman, bu endişe ağrı/rahatsızlık,lokal anestezi ve çürük uzaklaştırma işlemleri sırasında frezlerin kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Dentin çürüklerinin frezlerle uzaklaştırılması; basınç, termal hasar ve titreşime bağlı olarakpulpa için travmatik olabilmektedir. Üstelik düşük ve yüksek hızda çalışan el aletleri enfekte veenfekte olmayan dentini eşit bir şekilde uzaklaştırmakta, sağlıklı diş dokusunun aşırı kaybıyla sonuçlanmaktadır. Frezler ve lokal anesteziklerin eksiklikleri sebebiyle daha konforlu ve sağlıklı dişdokularını koruyan alternatif teknikler geliştirmek konusunda artan bir ilgi bulunmaktadır. Bu tekniklerin amacı; sadece yüksek enfeksiyon derecesine sahip tabakayı (enfekte dentin) uzaklaştırmak,yeniden remineralize olma yeteneğine sahip dokuları içeren daha düşük enfeksiyon derecesinesahip (etkilenmiş dentin) tabakayı korumaktır. Çürük tedavilerinde minimal invaziv tekniklerinhastalar tarafından kabul edilmesi ayrıca önemlidir.Öğe The challenge of MDP monomer containing adhesive systems: Comparison of shear bond strengths(2015) Bağlar, Serdar; Bayraktar, Yusuf; Ercan, Ertuğrul; Mutluay, Abidin Talha; Şengün, AbdulkadirAmaç: Bu in - vitro çalışmanın amacı MDP monomeri içeren üç farklı self- etch adeziv sistemin makaslam a bağ dayanımınlarını değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Bu çalışma için atmış adet çekilmiş insan üçüncü molar dişl eri kullanlmıştır. Dişler bir elmas kesme diski yardımıyla ve su soğutması altında kron boylarının orta üçlülerine kadar kesilmiştir. Kesilen dişler rastgele üç gruba ayrılmıştır (n20). Ultradent Bonding Jig yardımıyla ve üç farklı MDP içeren self-etch ad eziv sis tem kullanılarak restorasyonlar yapılmıştır (2,30 mm çap ve 3mm yükseklik). Sonrasında örnekler test cihazına alınmış ve makaslama bağlanma değerleri ölçülmüştür. Bulgu lar: 1. Ve 2. Grup restorasyonlar, 3. Gruba göre anlamlı derecede daha yüksek ma kaslama bağ değeri gösterdi. (p0.05). Bunun yanında 1. Grubun 2. Gruba göre nispeten daha yüksek bağ değeri gösterdiği saptandı. Sonuç: Bu in -vitro çalışmanın sonuçlarına göre, bütün grupların optimal bağ değerlerigösterdiği saptandı. Ancak 1 . ve 2. Gruplar 3. Gruba oranla anlamlı derecede daha iyi bağlanma değerleri gösterdi.Öğe Çocuk sporcularda fiziksel performans ile ağız ve diş sağlığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi(2017) Bağlar, Serdar; Ayan, Sinan; Yapıcı, Hakan; Arıkan, VolkanAmaç: Kötü ağız hijyeninin çocuklarda beslenme ve uykuyu etkilediği ve büyüme-gelişim üzerinde olumsuz etkileri olduğu bildirilmiştir. Bu durum çocuk sporcuların sportif aktiviteler sırasındaki başarısını da olumsuz yönde etkileyebilir. Çalışmamızın amacı Kırıkkale Üniversitesi Spor Akademisindeki çocuk hastaların atletik performansları ile ağız sağlığı arasındaki bir ilişki olup olmadığının değerlendirlmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya katılan tüm çocuklara ait "Decayed Missing Filled Teeth index" (DMFT) skorları kaydedilmiş ve spor performans testleri uygulanmıştır. Bulgular: Uygulanan çeviklik (Tdrill, Zigzag, 505, LCDT) ve "short sprint" (10m, 20m, 30m best) testleri, DMFT değerleri 3'ten düşük olan sporcuların, DMFT değerleri 3 ve daha yüksek olan sporculara göre istatistiksel olarak daha başarılı olduğunu göstermiştir (P 0,01). Bosco testi sonuçlarına göre de DMFT değeri 3'ten daha az olan sporcuların istatistiksel olarak daha başarılı olduğunu göstermiştir (P 0,01). Ayrıca, DMFT skorları ve performans testi sonuçları arasında korelasyon varlığı tespit edilmiştir. Sonuçlar: Bu sonuçlar çocuk sporcuların ağız sağlığı konusunda bilgilendirilmelerinin önemini ortaya koymaktadırÖğe Dental ağartma tedavilerinde yeni bir mikroabrazyon patının geliştirilip üretilmesi ve diş minesi yüzeyine etkilerinin incelenmesi(2012) Bağlar, Serdar[Abstract Not Available]Öğe Farklı kavite preparasyon yöntemi kullanılarak prepare edilen sınıf V kavitelerinin farklı cam iyonomer simanlarla restore edilerek mikrosızıntısının değerlendirilmesi(2019) Bahadır, H. Sevilay; Bağlar, Serdar; Bulut, Ali Can; Karadağ, GökhanAmaç: Bu çalışmanın amacı; farklı kavite preparasyon tekniği kullanılarak prepare edilen sınıf V kavitelerin, cam iyonomer materyali ile restorasyonu sonrası okluzal ve gingival bölge de oluşan mikrosızıntı seviyelerini belirlemektir.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada; ortodontik veya periodontal sebeplerle çekilmiş ve herhangi bir çürük, restorasyon ya da yapısal bir bozulma olmayanlar molar dişler (n:90) kullanılmıştır. Her bir dişin bukkal yüzeyinde standart sınıf V kaviteler 3 mm genişliğinde, 2 mm yüksekliğinde ve 1,5 mm derinliğinde olacak şekilde açılmıştır. Kavite preparasyon tekniğine (Er:YAG lazer, Er,Cr:YSGG lazer ve konvansiyonel yöntem) göre 3 ana gruba (n:30) ayrılan dişler, kendi aralarında da 3 farklı ticari markalı konvansiyonel cam iyonomer siman ile restore edilerek 3 alt gruba (n:10) ayrılmıştır. Örnekler stereomikroskopta X16 büyütmede ve SEM de incelenmiştir. Veriler Kruskal-Wallis ve Wilcoxon testleri ile istatiksel olarak 0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.Bulgular: Hem SEM hem de mikroskop ile incelenen tüm gruplarda gingival kenar, okluzal kenara göre daha fazla sızıntı göstermiştir. Kavite preparasyon yöntemleri arasında hem SEM hem de mikroskop incelemelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark (p<0.05) bulunmuştur.Sonuç: Kavite preparasyonu ve kullanılan materyale göre mikrosızıntı görülme oranları değişse de en yoğun mikro sızıntı gingival bölgede görülmektedir. Çalışmamızda kullanılan Er:YAG lazer yönteminin konvansiyonel yönteme alternatif olabileceği öngörülmektedir.Öğe Karyojen Mikroorganizmaların Asit Tolerans Yetenekleri ve Malolaktik Fermantasyon(2017) Keskin, Erol; Bağlar, Serdar; Örün, TahirDiş çürüğü karyojen bakterilerin metabolizmaları sonucu ortama saldıkları asitler nedeniyle diş sert dokularında mineral çözünmesi sonucu oluşan bir çeşit enfeksiyon hastalığıdır. Olgunlaşmış plağın komplike ve derin tabakalardaki oksijensiz yapıdan dolayı çürük oluşumunda fermantasyon yapabilme yeteneği olan bakteriler ön plana çıkmaktadır. Fermantasyon sonucu açığa çıkan laktik asit, formik asit ve pirüvik asit gibi güçlü asitler, plak pH'sını düşürür ve oluşan plak asiditesi çürük gelişimi süresince minenin demineralizasyonuna yol açar. Oluşan plak asidifikasyonu sadece minenin mineral kaybına neden olmakla kalmaz aynı zamanda plak biyofilminin içerisinde yaşayan mikroorganizmalar için de tehlike oluşturur. Yani çoğu mikroorganizmalar, ölümcül pH değerleri olan pH 2.5 ve altında hayatlarını sürdüremezler. Bakterilerin bu asidik ortamda hayatta kalabilmeleri, sahip oldukları asit tolerans cevaplarına bağlıdır. Bakterilerin bu asiditeye karşı koyması glikoliz, laktik asit üretimi ve ATP(Adenozin trifosfat) üretimi sayesinde olur. Malolaktik fermantasyon ise asidik ortamda bu üretimleri sağlayan en önemli sistemdir. Güncel koruyucu diş hekimliği uygulamalarında kullanılan çürük önleyici tedavi protokollerinin daha iyi anlaşılması için bakterilerin fermantasyon sürecindeki rollerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu derlemede fermantasyon sürecinin kimyasal tepkimelerini, bu tepkimeler sonucu hangi asitlerin oluştuğunu, dental plaktaki pH değişikliklerini, fermantasyonu gerçekleştiren bakterilerin asidojenik&asidürik özelliklerini mikroorganizmaların hayatlarını nasıl sürdürebildiklerini ayrıca asit tolerans cevabının muhtemel inhibisyonunun konak için ne tür avantajlar oluşturabileceği incelenmiştir. Böylece bakterilerin asit tolerans sistemlerinin inhibisyonunda kullanılan flor, çitosan, ?-mangostin ve gen çalışmaları gibi antikaryojenik stratejilere dikkat çekilmeye çalışılmıştır.Öğe Post-Kor Sistemlerinin Güncel Sınıflandırılması(2019) Aydemir, Merve; Bağlar, SerdarÇürük, travma, restorasyonlar, erozyon, atrizyon ve abrazyon gibi birçok faktöre bağlı olarak çok fazla madde kaybı olan ve endodontik tedavi sonrası daha da zayıflayan dişlerin nasıl restore edileceği her zaman bir sorun olmuştur. Endodontik tedavili dişlerin post ve kor sistemleri ilerestorasyonu diş hekimliği pratiğindeki en riskli işlemlerden biridir. Endodontik tedavi geçirmişbir dişin restoratif ve protetik tedavisi; kalan sağlıklı dokuların miktarına, uygulanan kor restorasyonunun prognozuna, kor yapısına destek olan post çeşidine ve post yüzeyine tutuculuğu artırmaya yönelik yapılacak işlemlere, restorasyonun genel olarak yapısal ve estetik kalitesi ile, klinikadaptasyonuna bağlıdır. Günümüzde estetik beklentilerin artması ve adezif sistemlerin gelişmesiyle birlikte post-kor sistemlerinin seçenekleri artmıştır. Giderek artan estetik ve biyolojik olarakuyumlu maddelere olan talep, metal olmayan post-kor sistemlerinin geliştirilmesine yol açmıştır.Fiberle güçlendirilmiş sistemler daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, restorasyonların ağızda kalma oranı ve en yaygın başarısızlık tipleri açısından, döküm post kor ve fiber postlarile ilgili retrospektif ve prospektif klinik çalışmalar gözden geçirilmiştir. İlave olarak yüzey işlemlerinin post sistemlerinin retansiyon başarısı üzerine etkileri ve yeni bir post-kor sistem olan yüksek performanslı polimer polyetherketoneketonesin üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada, maddekaybı çok fazla olan endodontik tedavili dişlere uygulayacağımız tedaviye karar vermekte diş hekimlerine yardımcı olunması amaçlanmıştır.Öğe Termal siklusun mikrosızıntıya etkisinin sınıf V kavitelerde kompozit restorasyonlarda in vitro incelenmesi(2010) Dallı, Mahmut; Ercan, Ertuğrul; İnce, Bayram; Çolak, Hakan; Bahşi, Emrullah; Şahbaz, Cafer; Bağlar, SerdarAmaç: Bu çalışmanın amacı, termal siklusun sınıf V restorasyonlarda yeni nesil adeziv sistemlerin mikrosızıntısı üzerine etkisini in vitro koşullarda değerlendirmekti. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 150 adet çürüksüz insan molar dişi kullanıldı. Dişlerin bukkal yüzeylerinde standardize sınıf V kaviteler hazırlandı. Her grupta 30 adet olacak şekilde dişler rastgele beş gruba ayrıldı. 1.grup: Clearfil S3 Bond, 2.grup: Xeno V, 3.grup: G Bond 4.grup: Optibond All In One 5.grup: iBond. Restorasyonlarda üretici firma tavsiyelerine uyuldu. Daha sonra dişler iki eşit (n15) gruba ayrıldı. Birinci gruptaki dişlere (n15) 55C termal siklus işlemi 10.000 kez uygulandı. 2.gruba ise uygulanmadı. Tüm dişlerdeki dolguların 1 mm çevresi hariç dişler tamamen 2 kat tırnak cilası ile kaplandıktan sonra 24 saat 37 0C de % 0.5’lik metilen mavisinde bekletildi. Örneklerden alınan kesitlerin mikrosızıntı dereceleri stereomikroskop altında skorlandı. Elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak Kruskal-Wallis ve Mann Whitney U testleri ile değerlendirildi. Bulgular: Gruplar arası mikrosızıntı skorlarında istatistiksel farklılık olduğu tespit edildi(p0.05). Termal siklus uygulanan ve uygulanmayan dişler arasında mikrosızıntı en fazla iBond uygulanan dişlerde görüldü. Gruplar kendi aralarında karşılaştırıldığında anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç: Çalışmamızda termal siklus ile ağız ortamı taklit edilmeye çalışılırken, termal siklusun mikrosızıntıyı etkilemediği belirlenmiştir.Öğe The relation between performance and oral health in male athletes(2019) Yapıcı, Hakan; Eroğlu, Oğuz; Ayan, Sinan; Bağlar, Serdar; Memiş, Uğur Altay; Doğan, Ali AhmetObjectives: .Oral health is as important to an athlete’s sporting successas regular exercise and adequatenutrition. The aim of this study was to investigate the relation between oral health and sporting performance.Methods: This prospective study was carried out with male athletes. Athletes' demographic characteristics,dental care habits, number of decayed, missing or filled teeth, and sporting performance data were recorded.The Decayed Missing Filled Teeth (DMFT) index, Significant Caries index (SCI) and Plaque index (PI) wereused to assess oral health. The T-Drill, Zig-Zag, Lateral Change of Direction (LCD) and 505 tests to assessagility, and 10-, 20- and 30-m short sprint tests were used to assess speed. The results were analyzed on SPSSsoftware, and p values < 0.05 were regarded as significant.Results: Ninety-six athletes were included in the study. Active caries was determined in 70.8%. The meanDMFT index value was 3.9 ± 3.7, mean SCI 10.2, and mean PI 0.9 ± 0.4. DMFT was ? 4 in 45.8% of athletesand < 4 in 57.2%. No difference was determined between subjects with DMFT < 4 and DMFT ? 4 in terms ofage, height, body weight, or years engaged in sports. Agility and speed tests results were superior in subjectswith DMFT<4 than in those with DMFT ? 4, and times to completion of performance tests were shorter (p <0.05). Pearson correlation analysis revealed that DMFT was positively correlated with agility tests [T-Drill test(r = 0.428), Zig-Zag test (r = 0.428), LCD test (r = 0.286) and 505 test (r = 0.529)], and speed tests [shortsprint, 10-m (r = 0.309), 20-m (r = 0.336), 30-m (r = 0.449)] (p < 0.05).Conclusion: Impairment of oral health has an adverse effect on sporting performance, and this can lead topoorer results in performance tests such as agility and speed.