Yazar "Başar, H." seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • [ X ]
    Öğe
    CNS Toxicity after Combined Sciatic and Femoral Nerve Block with Lidocaine
    (2004) Özcan, Ş.; Apan, Alparslan; Büyükkoçak, Ü.; Başar, H.; Erdemoğlu, Ali Kemal
    Combined sciatic-femoral nerve block was performed in a 48-year-old woman for the removal of a right lateral malleolar lesion. The patient became unconscious at the 12th minute of the block. As vital signs were stable and no additional complication was seen, the operation was carried out and completed. The patient began to respond to painful stimulus, and was conscious and fully oriented. 95 and 135 minutes after the block respectively. Although the patient's symptoms were not consistent with classical central nervous system toxicity, relatively high dose of lidocaine used, and coexistence of anemia, occurrence of muscular twitching which could be related to seizure activity, and the treatment of this twitching with a small dose of midazolam were thought to indicate toxicity.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Effect of bispectral index monitoring on sevoflurane consumption
    (Greenwich Medical Media Ltd, 2003) Başar, H.; Özcan, S.; Büyükkocak, Ü.; Akpinar, S.; Apan, A.
    Background and objective: The bispectral index, a parameter derived from the electroencephalograph, has been shown to correlate with the toss of consciousness and sedation. This study was designed to assess the effects of bispectral index monitoring on sevoflurane and its recovery profiles. Methods: Sixty ASA I and II patients undergoing open abdominal surgery were randomized into two groups: one monitored using the bispectral index (Group BIS) and the other without its use (controls). After a standardized induction, anaesthesia was maintained with sevoflurane in both groups. In Group BIS, sevoflurane was titrated to maintain the bispectral index in the range 40-60. In the control group, the administered sevoflurane concentration was adjusted according to the signs of anaesthesia. The end-tidal sevoflurane concentration, bispectral index and routine haemodynamic variables were noted every 5 min during surgery. The consumption of sevoflurane was computed. At the conclusion of surgery operations, the time to open eyes on verbal command', 'motor response to verbal command' and Aldrete's score were recorded by a blinded anaesthesiologist. Results: The difference in the consumption of sevoflurane was not significant between the groups. Bispectral index monitoring was associated with a reduction of 4.73% in sevoflurane usage and 2.19 mL h(-1) was saved. Conclusions: Bispectral index monitoring during anaesthesia provides only a small advantage related to the need to monitor the depth of anaesthesia.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Ekstrakorporeal shock wave litotripsi sırasında hastalarda anksiyete-ağrı yoğunluğu ilişkisi
    (2003) Yılmaz, E.; Batislam, E.; Tuğlu, D.; Başar, M. M.; Boratav, C.; Başar, H.
    Bu çalışmada ESWL'nin hastalarda yarattığı anksiyetenin ağrı yoğunluğu üzerinde olumsuz etkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. ASA fiziksel durum I-II 20-64 yaşları arasında (Ortalama: 39.1) 71 hasta çalışmaya alındı. Hastalar randomize iki gruba ayrıldı. Grup I'deki hastalara işlem ile ilgili ayrıntılı bilgi verilirken Grup Il'deki hastalara bilgi verilmedi. ESWL, 3.kuşak litotriptörlerden elektrohidrolik Litho3pter (PCK ) ile gerçekleştirildi. Analjezik amaçlı Fentanyl 1mugr/kg. işlemden 2 dakika önce intravenöz olarak uygulandı. Hastaların ağrı yoğunluğu işlemin birinci dakikası ve her 10 dakikada bir 0-100 mm Visuel Analog Scala (VAS) ile değerlendirildi. Durumluk ve sürekli anksiyete State/Trait Anxiety Inventory-Trait Anxiety (STAI-TA) ve State/Trait Anxiety Inventory-State Anxiety (STAI-SA) ile ölçüldü. Sürekli anksiyete skoru ile ağrı yoğunluğu arasında ilişki tespit edilmedi. Bununla birlikte STAI-TA skoru yüksek olan hastalarda ağn yoğunluğunun daha fazla olduğu gözlendi ve bu hastalarda ek analjezik ihtiyacı daha fazla oldu. işlem ile ilgili ayrıntılı bilgi verilen grupta durumluk anksiyete ve ağrı yoğunluğu skorları daha düşük bulundu. 20-29 yaş grubundaki genç kadınlarda ağn yoğunluğu daha fazla olup durumluk anksiyete düzeyleri daha yüksek olarak tespit edildi. ESWL, anksiyete yaratan bir işlemdir. Anksiyetesi daha yoğun olan hastalarda ağrı yoğunluğunun daha fazla olduğu ve bunun da hasta memnuniyetini olumsuz etkilediği düşünülmüştür. ESWL öncesi hastaya aynntılı bilgi verilmesi, genç kadınlarda daha çok ağrı ve anksiyete olabileceğinin bilinmesi ürolog için önemli avantaj yaratabilir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Erişkin polikistik böbrek hastalığında (EPBH) hemospermi nedeni olan veziküloseminalis kistleri
    (2003) Yılmaz, E.; Başar, M. M.; Tuğlu, D.; Başar, H.; Batislam, E.
    Adult polikistik böbrek hastalığı ile takip edilen 42 yaşında erkek hasta hemospermi yakınması ile başvurdu. Transrektal Ultrasonografi (TRUS) ve spesifik, non-spesifik kültürleri içeren detaylı değerlendirme sonrası hastada vezikülo seminalis kistleri dışında herhangi bir hemospermi nedeni saptanmadı. Anti-inflamatuar ve antibiyotik tedavisi sonrası hastanın yakınmaları düzeldi ve 6 aylık takipte hemospermi tekrarlamadı.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Kalsiyum taşlarında ESWL sonrası bakteriüri riski
    (2002) Yılmaz, E.; Kılıç, D.; Batıislam, E.; Başar, M.; Kaygusuz, Ş.; Başar, H.
    Üriner taş tedavisinde yaygın olarak kullanılan, noninvazif ve güvenilir bir yöntem olan ESWL'nin, tedavi sonrası kalsiyum taşlarında bakteriüri insidansı araştırılmıştır. Tedavi öncesi idrar kültüründe üreme olmayan ve taş analizi sonucu kalsiyum taşı saptanan 70 hasta çalışmaya alındı. Ortalama yaş 40.4, Erkek / Kadın: 3.66/1 idi. ESWL, Litho3pter (PCKTM) litotriptör ile yapıldı. Hastalara ortalama 2454 şok uygulandı. Ortalama güç 18.6 kV idi. ESWL tedavisinden hemen önce, hemen sonra, 1 gün, 7 gün, 14 gün ve 30 gün sonra tanı idrar tetkiki, mikroskobik inceleme ve idrar kültürleri alınarak değerlendirildi. ESWL tedavisinden hemen sonra 9 hastada (% 12.85), 1 gün sonra 2 hastada (%2.85), 7gün sonra 3 hastada (%4.28), 14 gün sonra 3 hastada (%4.28), 30 gün sonra 1 hastada (%1.42) idrar kültürlerinde mikroorganizma izole edildi. Tedaviden sonra 70 hastanın 18'inde (%25.71) 30 gün içerisinde idrar kültüründe üreme tespit edildi. Pür kalsiyum okzalat taşı olan 4 (%16), pür kalsiyum fosfat taşı olan 5 (%25), miks kalsiyum okzalat-kalsiyum fosfat taşı olan 10 (%34.48) hastada idrar kültüründe mikroorganizma tespit edildi. ESWL tedavisinden sonra özellikle miks tip kalsiyum taşlarında bakteriüri, tedaviden hemen sonra daha sıklıkla görülebilir. Hastanın takibi ve antibiyotik tedavisi açısından bu komplikasyonun göz önünde bulundurulması gerekir.
  • [ X ]
    Öğe
    Ketamine abolishes cyclohexyladenosine induced antinociception on mononeuropathic rats
    (2002) Apan, Alparslan; Özcan, Ş.; Başar, H.; Büyükkoçak, Ünase
    Ketamine is known as a N-Methyl-D-Aspartate (NMDA) antagonist. Purine analogues attenuate pain transmission and also act as glutamate antagonists. The aim of the present study was to determine the antiallodynic effect of adenosine A1 receptor agonist, cyclohexyladenosine (CHA) and ketamine on thermal nociception in chronic constriction injury model in the rat. The present study was constituted on 32 male Sprague Dawley rats weighing 180-220 g. The right common sciatic nerve was exposed and ligated loosely with 4/0 chromic catgut under barbiturate anaesthesia. Drugs were administered after 7th postoperative day and given through four days. Treatment protocol was two injections/day performed by a 20 min interval through intraperitoneal route. Adenosine analogues were administered as the first drug. Doses were 1 mg/kg and 10 mg/kg for CHA and ketamine respectively. Doses were reduced to half when both of drugs were combined. Nociceptive tests were performed by Hot Plate Test (HPT) at 46°C through 120 min period every 30 minutes. Initiation time of jumping and licking movements at the operated side of the rats on the HPT was determined. Motor activity were increased on animals that received ketamine. Adenosine receptor analogue CHA clearly produced antinociception. Ketamine abolished CHA induced analgesia. The results were disappointing, antagonism was observed by two class of drugs known as glutamate antagonist and can be explained by excitatory phenomenon induced by ketamine. Future studies directed at other routes may show promise.