Yazar "Bilgin, Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil Servise Epileptik Nöbetle Başvuran Hastalarda Nöbeti Tetikleyen Faktörler ve Bir Haftalık Takipte Nöbet Tekrarlama Sıklığı(2019) Bilgin, Ali; Avcı, Sema; Ramadan, Hayri; Coşkun, FigenAmaç: Bu çalışmada epileptik nöbet geçirme şikayetiyle acil servise başvuran hastalarda, epileptik nöbeti tetikleyen faktörler ve taburculuk sonrası bir haftalık dönemde nöbet tekrarlama durumunun araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışma, prospektif olarak üçüncü basamak bir eğitim ve araştırma hastanesinin acil servisinde Ocak 2013- Temmuz 2013 tarihleri arasında yapıldı. Çalışmaya toplam 90 hasta dâhil edildi. Tüm hastaların verileri acil servise başvuru anında, standardize edilmiş bir çalışma formuna kaydedildi. Hastalar taburcu edildikten bir hafta sonra telefonla aranarak nöbet geçirme sıklıkları ve ilaç kullanma bilgileri sorgulandı. İstatistiksel analiz SPSS for Windows 18.0 (SPSS Inc., Chicago, USA) programında yapıldı. İstatistiksel olarak p<0.05 anlamlı kabul edildi. Bulgular: Hastalar nöbet sıklığını arttıran faktörler açısından değerlendirildiğinde; yaş, cinsiyet, nöbetten önceki son 24 saat içerisinde alkol alımı, kullanılan antiepileptik ilaçta doz atlanması ve kullanılan antiepileptik ilaç grubu açısından anlamlı fark saptanmadı. Düzenli ilaç kullananlarda, istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05) nöbet sıklığında azalma saptandı. Nöbetten önceki son 24 saatte uykusuz kalanlar (p=0.026), stresli bir durumla karşılaşanlar (p=0.048) ve bekar olanlarda (p=0.001) istatistiksel olarak anlamlı nöbet sıklığında artma saptandı. Sonuç: Acil servise nöbet geçirme şikâyetiyle başvuran hastalarda nöbet sıklığını etkileyen faktörler arasında düzenli ilaç kullanımı, medeni durum, son 24 saatte uykusuz kalma veya stresli durum yaşama anlamlı bulunmuştur.Öğe The Evaluation Of 30-Day Mortality And Morbidity In Patients Who Present To The Emergency Department With A Symptom Of Syncope(2016) Günal, Elnare; Ramadan, Hayri; Bilgin, Ali; Çiftçi, Handan; Çoşkun, FigenGiriş: Bu çalışmada amacımız acil servisimize (AS) senkop şikâyeti ile başvuran San Francisco Senkop Kriterlerine (SFSK) göre düşük riskli kabul edilen hastaların yüksek riskli kabul edilenlere göre başvurudan itibaren 30 günlük takiplerinde ciddi olay gelişip gelişmediğini ve bu iki grup arasında anlamlı bir fark olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2011- Eylül 2011 tarihleri arasında hastanemiz acil servisine bayılma şikâyeti ile başvuran 18 yaş üstü hastalar çalışmaya dâhil edildi. Çalışma prospektif olarak düzenlendi. Hastalar iki gruba ayrıldı. Birinci grup San Francisco Senkop Kriterlerine uyanlar olup, 1 puan ve üzeri alan hastalar yüksek riskli olarak, ikinci grup ise San Francisco Senkop Kriterlerine uymayan hastalar olup düşük risk grubu olarak değerlendirildi. Hastalar acil servise başvurularından itibaren bir ay süreyle takip edildi ve bu süre içerisinde gelişen ciddi olaylar araştırıldı. Bulgular: Bayılma şikâyeti ile başvuran 95 hastanın 91'i çalışmaya alındı. Yüksek riskli ve düşük riskli hastaların dağılımı %26.4'e %73.6 şeklinde oldu. Riskli gruptaki hastaların 30 günlük ciddi olay gelişimi takip edildiğinde %8.3'nün öldüğü, %75'nin hiçbir sorun yaşamadığı ve %16.7'nin ise ciddi olmayan diğer sorunlar yaşadığı tespit edildi. Risksiz grubun 30 gün takiplerinde ise hiçbir hastanın ölmediği, %23.9'nun ciddi olmayan diğer sorunlar yaşadığı ve %76.1 'nin ise hiçbir sorun yaşamadığı belirlendi. Sonuç: San Francisco Senkop Kriterine göre riskli grupta olan hastaların 30 günlük süre içinde ciddi olay geçirme ihtimalleri daha yüksektir. Yüksek risk faktörlerine sahip hastaların taburcu edilmeyip, hospitalize edilerek; etiyolojiye yönelik araştırmalar yapılmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.Öğe THE EVALUATION OF 30-DAY MORTALITY AND MORBIDITY IN PATIENTS WHO PRESENT TO THE EMERGENCY DEPARTMENT WITH A SYMPTOM OF SYNCOPE(2016) Günal, Elnare; Ramadan, Hayri; Bilgin, Ali; Çiftçi, Handan; Çoşkun, FigenGiriş: Bu çalışmada amacımız acil servisimize (AS) senkop şikâyeti ile başvuran San Francisco Senkop Kriterlerine (SFSK) göre düşük riskli kabul edilen hastaların yüksek riskli kabul edilenlere göre başvurudan itibaren 30 günlük takiplerinde ciddi olay gelişip gelişmediğini ve bu iki grup arasında anlamlı bir fark olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2011- Eylül 2011 tarihleri arasında hastanemiz acil servisine bayılma şikâyeti ile başvuran 18 yaş üstü hastalar çalışmaya dâhil edildi. Çalışma prospektif olarak düzenlendi. Hastalar iki gruba ayrıldı. Birinci grup San Francisco Senkop Kriterlerine uyanlar olup, 1 puan ve üzeri alan hastalar yüksek riskli olarak, ikinci grup ise San Francisco Senkop Kriterlerine uymayan hastalar olup düşük risk grubu olarak değerlendirildi. Hastalar acil servise başvurularından itibaren bir ay süreyle takip edildi ve bu süre içerisinde gelişen ciddi olaylar araştırıldı. Bulgular: Bayılma şikâyeti ile başvuran 95 hastanın 91'i çalışmaya alındı. Yüksek riskli ve düşük riskli hastaların dağılımı %26.4'e %73.6 şeklinde oldu. Riskli gruptaki hastaların 30 günlük ciddi olay gelişimi takip edildiğinde %8.3'nün öldüğü, %75'nin hiçbir sorun yaşamadığı ve %16.7'nin ise ciddi olmayan diğer sorunlar yaşadığı tespit edildi. Risksiz grubun 30 gün takiplerinde ise hiçbir hastanın ölmediği, %23.9'nun ciddi olmayan diğer sorunlar yaşadığı ve %76.1 'nin ise hiçbir sorun yaşamadığı belirlendi. Sonuç: San Francisco Senkop Kriterine göre riskli grupta olan hastaların 30 günlük süre içinde ciddi olay geçirme ihtimalleri daha yüksektir. Yüksek risk faktörlerine sahip hastaların taburcu edilmeyip, hospitalize edilerek; etiyolojiye yönelik araştırmalar yapılmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.