Yazar "Cengiz, İştar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hukuki Ve Psikolojik Boyutuyla Gece Kavramı(2020) Cengiz, İştar; Ersoy, Uğur; Küçükay, AlperÇalışma zamanı ve süresi, çalışanların günlük hayatını ve psikolojik halini etkileyen bir değişken olarak karşımıza çıkmak - tadır. Günümüzde çalışma hayatının getirdiği yükler, çalışma düzen - lerindeki değişimler, çalışma süresi ve yoğunluğundaki yükselme ile maddi ihtiyaç ve beklentilerdeki artışlarla birlikte gece çalışmaları ve vardiyalarının insan psikolojisi üzerindeki etkisi de gittikçe artış gös - termektedir. Bu durumun yanı sıra iş sağlığı, iş hukuku, ceza hukuku ve çalışma psikolojisi alanlarındaki gelişmeler, çalışanların iş hayatı ile sağlığı arasındaki ilişkinin incelenmesi açısından büyük değer ta - şımaktadır.Öğe İş Sözleşmesinin İradi Devrinin Devreden Ve Devralan İşverenler Bakımından Doğurduğu Hüküm Ve Sonuçlar(2015) Cengiz, İştarSözleşmede taraf değişikliği doğuran işlemler, sözleşmenin iradi devri ve sözleşmenin kanuni devri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kanaatimizce gerçek anlamda bir sözleşme devri ancak sözleşmenin iradi devri yoluyla mümkün olmaktadır. Sözleşmenin iradi devri, sözleşmede işveren tarafının değişmesini ve sözleşmenin sürekliliğini sağlayan bir işlemdir. İş sözleşmeleri söz konusu olduğunda önemli olan bu işlem sonucunda işçinin haklarının korunmasının sağlanmasıdır. 818 sayılı Borçlar Kanununda bir düzenleme bulunmamasına rağmen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu sözleşmenin iradi devrini düzenlemiştir. Ancak yasal düzenlemenin bulunmadığı dönemde dahi Borçlar Hukukuna hâkim olan sözleşme serbestîsi ilkesi gereğince sözleşmelerin iradi devri mümkün görülmüş ve bu bağlamda yapılan sözleşmelere geçerlilik tanınmıştır. Çalışmamızda iş sözleşmesinin iradi devri söz konusu olduğunda bunun devreden ve devralan işverenler bakımından doğurduğu hüküm ve sonuçlar incelenmiştir.Öğe Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Özelleştirilmesi Kapsamında Yapılan İşçi Devirlerinin Hukuki Niteliği(2017) Cengiz, İştarSözleşmenin iradi devri, sözleşmede işveren tarafının değişmesini ve sözleşmenin sürekliliğini sağlayan bir işlemdir. 818 sayılı Borçlar Kanununda bir düzenleme bulunmamasına rağmen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu sözleşmenin iradi devrini düzenlemiştir. Konunun açıklığa kavuşturulabilmesi için öncelikle sözleşme devri ve sözleşmenin kanuni ve iradi devri hususları açıklığa kavuşturulacak, sonrasında ise kamuda özelleştirme kapsamında işçi devirleri hususu ele alınacaktır. Özelleştirme kapsamında kamu kurumu işyerine bağlı çalışan işçiler, başka kamu kuruluşları olan işyerlerine devredilmektedirler. Bu durum iş sözleşmesinin iradi devri olarak nitelendirilemez. Çünkü işçi nakilleri yasal zorunlulukdan kaynaklanmaktadır. İşçinin diğer bir kamu kuruluşuna geçirilmesi ile işçinin işçi statüsü kalkacağından, burada artık iş sözleşmesinin devrinden bahsetmek mümkün olmayacaktırÖğe Muvazaalı Boşanmanın Tespiti İle Ölüm Aylığının Kesilmesi(2017) Cengiz, İştar5510 sayılı Kanun m.56/II hükmü ile getirilen düzenlemeyle hak sahibi konumundaki eş veya çocuğun, boşandığı eşiyle eylemli olarak birlikte yaşaması durumunda hak sahipliği sıfatının ortadan kalktığı kabul edilip gelir/aylıktan yararlandırılmaması kabul edilmektedir. Gelir/aylık almak için eşinden boşanma yolunu seçenler, bir yandan bu yolla gelir/ aylık alma hakkını elde ederken diğer yandan eşinin miras hakkından mahrum kalmakta, eşi nedeniyle hak sahibi sıfatını kaybetmektedirler. Bu amaçla kanun koyucu sınırlı olarak ve sadece, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği yönünde düzenleme yapmıştır. Bu bağlamda kanaatimizce gerçekten hakkın kötüye kullanılması varsa bağlanmış olan aylık kesilmelidir. Ayrıca muvazaaya dayanmaya gerek yoktuÖğe Psikoloji, Hukuki ve Cezai Boyutuyla Mobbing(2016) Cengiz, İştar; Ersoy, Uğur; Küçükay, AlperMobbing, cinsiyet, yaş, tecrübe, eğitim, hi-yerarşi gibi farklar gözetmeksizin, tüm kül-türlerde ve tüm iş kollarında ortaya çıkan bir davranış biçimidir. Emeğin üretim sürecine girmesiyle birlikte işçiler ile işverenler arasında çatışmalar da başlamıştır. Ancak mobbingin kavram olarak ortaya çıkışı ve tanımlandırıl-ması çok yenidir. Günümüzde çalışma hayatın-da genellikle işverenler tarafından, mevzuatın işçiyi koruyan hükümlerinden kurtulmak için ve işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasını sağ-lamak amacıyla kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Mobbing, hukuk alanında kullanılan bir kavram olmakla birlikte özellikle psikoloji ala-nında da mobbingle ilgili önemli araştırmalar yapıldığı görülmektedir. Çalışmamızda, mob-bing kavramı hukuki ve cezai boyutunun ya-nında psikoloji boyutuyla da ele alınmaya ça-lışılacaktır. Böylelikle, interdisipliner bir bakışla konuya yaklaşılarak tespit ve önerilerde bulu-nulması amaçlanmaktadır.