Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Doğan, Mustafa" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Helisel Kanatçıklara Sahip Bir Boruda Nanoakışkan Kullanımının ve Helisel Kanatçık Sayısının Değişiminin Isı Transferi Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi
    (2022) Doğan, Mustafa; Demircan, Tolga
    Bu çalışmada iç yüzeyinde helisel kanatçıklara sahip bir boruda nanoakışkan kullanımının ısı transferi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu kapsamda kanatçıksız, tek helisel kanatçıklı, çift helisel kanatçıklı ve üç helisel kanatçıklı boru olmak üzere dört model geometrisi belirlenmiştir. Borunun içerisinden sabit giriş sıcaklığına sahip hBN-su (hekzagonal bor nitrür-su) nanoakışkanı geçtiği, boru yüzeylerine ise sabit ısı akısı uygulandığı varsayılmıştır. Baz akışkan olarak kullanılan suyun içerisine hacimsel olarak %0, %0,5, %1, %1,5, %2 ve %2,5 oranında hBN nano partikülü katıldığı düşünülmüştür. Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği yardımıyla sayısal analizler gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda kanatçık sayısının ve nanoakışkanın karışım oranının artırılmasıyla ortalama akışkan sıcaklığının, ısı taşınım katsayısının ve Nusselt sayısının arttığı görülmüştür. En düşük Nusselt sayısı kanatçıksız borudan su aktığı durumda 25,93 olarak, en yüksek Nusselt sayısı ise üç helisel kanatçık ve %2,5 hacimsel karışım olduğu durumda 97,036 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla bir boru içerisine helisel kanatçık eklemenin ve hBN-su nanoakışkanı kullanımının ısı transferi üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu gözlemlenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Polymer-layered oxygen sensor design and testing
    (Springer, 2021) Doğan, Mustafa
    Sensors have a wide range of applications from industrial production stages to medical respiratory equipment. The oxygen sensor is also one of the essential sensors to follow up the environmental oxygen level for humans. As an example, a 21% oxygen level is necessary to live safely in an environment and this would create a vital risk for a human being after lowering below 16% oxygen levels. Also in OLED production and lithium battery production processes, following and stabilizing the oxygen level below 5 ppm is mandatory in a glove box while production stages go on. Zirconium oxide is a known metal oxide that gives a sensory response to lowered oxygen levels. In this study, all sensor devices were produced over FTO(fluorine-doped tin oxide) glasses. Sol-gel-derived zirconium(IV) oxide chloride was used as an oxygen detection layer. Zirconium(IV) oxide chloride-coated FTO glass sensor worked successfully and gave a small increasing signal response to changing oxygen levels. A well-known commercially produced PEDOT-PSS(Poly(3,4-ethylene dioxythiophene) polystyrene sulfonate) polymer hole transfer layer was used to increase the oxygen gas sensor's sensitivity and detection range. This second device's performance was evaluated; this added layer could not improve the sensor performance. A new third device was designed; as a new layer over the zirconium-sensing layer, a third LiF layer was added. The third device was tested; polymer, zirconium, and LiF layered the third device and it worked efficiently in a lower oxygen level; furthermore, this design also improved the oxygen sensor detection range.
  • [ X ]
    Öğe
    Production of organic light-emitting diode with fluorescence featured quinoline derivative
    (2021) Doğan, Mustafa; Erdem, Ümit; Ökten, Salih
    High-priced coating devices limit producing electronic devices and circuit applications widely in laboratories. Simply In this study spin coating technique was used to create surface thin films. Also with this method, an OLED(Organic Light Emitting Diode) device was practically produced. OLED device includes mainly HTL(hole transfer layer), fluorescent layer(light-emitting layer), and an ETL(electron transfer layer). Light-emitting layers in OLED experimental studies are frequently done with commercially produced expensive fluorescence polymers. As an example, MEH-PPV (Poly[2-methoxy-5-(2’-ethyl-hexoxy)-1,4-phenylenevinylene]), Alq3 (Tris-(8-hydroxyquinolinato) aluminum) are mostly known and used fluorescent semiconductor polymers. Alternative to these fluorescent polymers, three different produced quinoline ligand products has fluorescent feature were evaluated. After comparing the fluorescence yields of the produced three complexes, it was seen that 5,7-dibromo-8-hydroxyquinoline has the highest fluorescent response from the others. OLED device production was done with a commercial MEH-PPV(commercial) fluorescent product, and produced (5,7-dibromo-8-hydroxyquinoline). Designed OLED device illumination spectrum was found in the UV(ultraviolet) region. It was concluded that this quoniline product can use as a fluorescent material to produce an OLED device.
  • [ X ]
    Öğe
    Stentin İn vitro bozunma hızı ve toksik bozunma ürünleri
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Doğan, Mustafa; Aluç, Yaşar
    Tıbbi stentler metal veya plastik tel örgüden yapılmış tüplerdir. Anatomik bir damarı veya geçidi açık tutmak için bir vücut parçasının içi boş bir yapısına yerleştirilirler. Vücuda yerleştirilen stentler, metal iyonlarının vücuda salınmasıyla toksik etkilere neden olabileceği gibi, korozyon ürünleri oluşturarak vücuda zararlı etkilere de neden olabilir. Bu çalışmada, tıbbi amaçlı üretilen nitinol yapılı bir stent örneğinin yapay vücut sıvısında (PBS) korozyon ürünlerinin ayrışma hızı ve salınımı incelenmiştir. Vücutta herhangi bir metal ayrışırsa, insan hayatını tehlikeye atabilir ve vücutta uzun süre biriken ağır metal kalıntıları ve toksik radikal ürünler yoluyla vücuda zarar verebilir. 10993-13 standardına göre in vitro bozunma testi yapıldı ve nitinol için kısa sürelerden (bir ay) sonra metal salınım değerleri bulundu. Bu çalışmada uzun süreli vücut içi kullanımda nikel ve titanyumun vücut içindeki salınım değerleri ve olası toksik etkileri incelenmiştir. Bozulmanın neden olduğu kütle kaybı hesaplanarak, vücut içindeki ağır metal salınımı ile ilişkisi ve ağır metal kalıntılarının insan sağlığı üzerindeki olası yan etkileri değerlendirildi. Bozunmadan kaynaklanan ağır metallerin düşük metal iyon salınım değerleri ICP-OES cihazı ile belirlenmiştir. Bozulma oranları ile karşılaştırmak ve değerlendirmek için stent parçalarının yüzeyindeki fiziksel değişiklikler (çap) de ölçüldü.
  • [ X ]
    Öğe
    Titreşimli İnce Film Kaplama Sistemi Tasarımı ve Yüzey Kaplamasının Test Edilmesi
    (2023) Doğan, Mustafa; Ökten, Salih
    Yüzey ince filim kaplama sistemleri elektronik sensörler, yarıiletken cihazlar, gözlük camları, gözlem teleskoplarına kadar birçok alanda kullanılmaktadır. İnce film kalınlığı kalitesi ve uygulama yapılan yüzey çeşidine göre birçok kaplama yöntemi geliştirilmiştir. En fazla kullanılan cihaz maliyeti düşük olan spin kaplama yönteminde yaklaşık olarak(2000-3000 rpm) devirde dönen kaplanacak yüzey üzerine, uçucu organik çözücü ve kaplanacak olan kimyasal bileşik çözeltisi kaplanacak dönen yüzeyin üzerine damlatılır. Yüzeyde oluşan buharlaşma ve merkezkaç kuvvetin etkisi ile yüzeyde ince bir filim tabakası oluşmaktadır. Bu yöntem düşük maliyetlidir ve vakum sistemi ve buharlaştırma sistemleri içermeyen bir kaplama yöntemidir. Dönen düz yüzeyin altında bulunan motorun devir sayısı ayarlandığında uçucu organik bileşenin buharlaşma hızına bağlı olarak farklı kalınlıklarda ince filimlerin yüzeyde oluşturulabilmesine de olanak sağlamaktadır.Bu çalışmada sık kullanılan spin kaplama yöntemine alternatif olabilecek uygun fiyata tasarlanabilecek titreşimli yüzey kaplama sistemi üretilmiştir. Çözücü buharlaşması ile kaplanan örnekler üzerinden oluşan ince filim kalitesi spin kaplama ile karşılaştırılmıştır. Bu kaplama yöntemin verimliliği de kaplanan yüzey SEM ve UV-Vis yöntemleri ile incelenerek değerlendirilmiştir. Titreşim ile kaplamada kaplanan yüzeyin homojen ve düzgün yapıda olduğu da elde edilen veriler ile incelendiğinde görülmüştür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ultraviolet light accelerates the degradation of polyethylene plastics
    (Wiley, 2021) Doğan, Mustafa
    Polyethylene plastics are widely used in daily life in the packaging of foodstuffs, pharmaceuticals, cosmetics, detergents, and chemicals. In this study, low-density polyethylene (LDPE) was exposed to an ultraviolet (UV) fluorescence lamp in simulated aging and degradation experiments. Ultraviolet degradation mechanisms were investigated on the surface after sunlight and UV lamp exposure. The plastic surfaces' molecular and surface degradation results were compared with their Fourier Transform Infrared-Attenuated Total Reflectance (FTIR-ATR) and ultraviolet visible (UV-Vis) spectra. By growing the length of exposure time increased stages of degradation were observed. After UV lamp and sunlight exposure, changing degradation levels were also determined with spectroscopic evaluations and the results were compared. LDPE was selected since it has a simple structure and a number of branched polymer structures that facilitate easily disruption of the chemical bond. Breaks in the polymer chain were easily seen in the plastics at the end of degradation and a fragile structure was formed throughout the polymer chain after accelerating UV light aging. The FTIR spectrum clarified the changed and fractured molecular bond structures of UV-exposed polyethylene. The change in the molecular structure of the plastic caused small changes in its color and small variations in this color change were detected by recording the Ultraviolet-Visible (UV-Vis) spectrum. The Philips UV lamp's light intensity and the wavelength spectrum range were measured. The UV lamp and sun UV light doses were calculated and compared.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim