Yazar "Doğan, Orhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depreminde Adapazarı Şehir Merkezinde Devrilen Binaların Devrilmeye Karşı Optimum Yükseklik/Genişlik Oranının Belirlenmesi(2024) Doğan, Orhan; Kalaylı, Mehmet Ali17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminde, Adapazarı şehir merkezinde dar cepheli, yüksek ve narin onlarca binanın hasar görmeden temeliyle birlikte devrildiği görülmüştür. Bu davranışın en büyük sebebi, deprem yüküne bağlı artan taban basıncı ile zemin taşıma kapasitesinin ve elastik yatak katsayısının aşılmasıdır. Binaların, zemindeki farklı oturmalardan kaynaklı artan tepe deplasmanları ve ikinci mertebe taban momentleri nedeniyle devrildiği anlaşılmıştır. Bu çalışma ile 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminde Adapazarı şehir merkezinde devrilen farklı yükseklik/genişlik (H/B) oranlarına sahip 4 adet binanın, 5 farklı zemin yatak katsayılı (K) zemin için ETABS 18.1.1 programı kullanılarak, ayrı ayrı non-lineer (itme) analizi ve devrilme tahkikleri yapılmıştır. Devrilen bu binalardan en düşük H/B oranına sahip binanın tepe yer değiştirmeleri ve zemin yatak katsayıları dikkate alınarak, farklı H/B ve zemin yatak katsayısına sahip 20 model için %96 regresyonla lineer ve %99 regresyonla parabolik iki bağıntı elde edilmiştir.Öğe 4 Nisan 2019 Elazığ-Sivrice Depreminin Yığma Yapılara EtkisininDeğerlendirilmesi(2020) Akgül, Melek; Doğan, Orhan4 Nisan 2019 tarihinde, 5.2 büyüklüğünde, Doğu Anadolu Fayı üzerinde, merkez üssü Elazığ-Sivrice olan, bir deprem meydana gelmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kırsal kesimlerinde ve şehirlerin kenar mahallelerinde, yapı stoğunun büyük bir kısmı, depreme karşı etkin olmayan moloz taşlardan inşa edilmiş duvar yapılarından oluşmaktadır. Yatay deprem yükleri ile artan bileşke kuvvetler, yığma duvarlarda özellikle çekme bağları çok zayıf olan derz noktalarında çekme çatlaklarına yol açar.Bu çalışmada, söz konusu bölgenin kırsalında yer alan yığma yapılarda, yetersiz hatıl uygulamaları, farklı özellikli malzemelerin kullanımı, düşük kaliteli örgü malzemesi, yetersiz köşe kilitlenmeleri, döşemenin betonarme olmaması gibi nedenlerden dolayı,meydana gelen farklı hasar tipleri tespit edilmiştir. Hasarların büyük oranda Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği-2018’de (TBDY2018) belirtilen düzensizliklerden kaynaklandığı görülmüştüÖğe An Experimental Study To Determine Sliding Shear Strength And Internal Friction Coefficient Of Clay Brick Wall In A Masonry Building(2019) Doğan, Orhan; Odacıoğlu, Orhan Gazi96% of the available buildings in use in Turkey are taking place in the earthquake zone and approximately 50% of them an masonry structures built using bricks. Sliding shear strength and internal friction coefficient were taken as a constant value in Turkish Earthquake Code (TSC 2007) depending on the type and hole rate of the brick section regardless of available compressive strength of the brick, mortar and plaster of a wall. But nowadays these values are recommended to be taken according to the compressive strength of mortar in TSC-2018. In addition, with this study it is recommended that, to evaluate the performance of a building against earthquake, the mechanical properties of the materials used for a building must be determined on site with series of tests. It is well-known that for each building mechanical properties of mortar and plaster are variable because of site work conditions.In this study, a couple of tests were conducted in different storeys of a five-storey-masonry building representing the clay brick masonry buildings in the country built in the 1950s, to determine the sliding shear strength and internal friction coefficient, using a similar method to shove test. With the increment of axially vertical load from upper storey to lower storey, the shear capacity in the lower storeys of the buidling are much lower than the respective values in upper storeys. In order to determine a characteristic shear force for the building, it has been revised considering the lowest compressive strength of mortar in the storeys. Related with the internal friction coefficient obtained, a quite good correlation was found between the results and the standards. However, the sliding shear strength was found to be approximately three times higher than TSC 2007 and about two times higher than TSC 2018. This means that, the limits recommended in the standards are much safer than results obtained from the tests.Öğe Betonarme Taşıyıcı Sistemlerin Depreme Dayanıklı Tasarımında Uyumlu Perde-Çerçeve Davranışı için Minimum Perde Oranının Belirlenmesi(2022) Doğan, Orhan; Genç, Yunus; Odacıoğlu, Orhan GaziDepreme dayanıklı yapı tasarımında kat adedi arttıkça, taşıma kapasitesini aşmamak, yatay ötelenmeleri sınırlamak ve çerçeve içi bölme duvarların hasar görmesini engellemek için betonarme perde elemanların kullanımı zorunlu hale gelmektedir. Depreme maruz kalmış yapılar incelendiğinde, bazı binalarda yeteri kadar betonarme perde eleman bulunmamasından dolayı, yatay ötelenmelerin sınır değerleri aştığı, perde elemanların daha büyük kesme gerilmelerine maruz kaldığı ve beklenmedik öncül gevrek kesme göçmelerinin perdelerde ortaya çıktığı görülmektedir. Betonarme çerçeve sisteme kısmi perde elemanların eklenmesiyle çerçeve sistem davranışının karma sistem davranışına evirildiği, perde oranının daha da arttırılmasıyla, konsol kirişe benzetilen perde duvar davranışına geçtiği bilinmektedir. Yatay deplasmanları sınırlamak için sadece tek bir kat alanına bağlı olarak gerekli perde duvar alanının belirlenmesi üzerine birçok çalışma bulunmaktadır. Burada ise binanın perde duvar davranışı göstermesi için kolon ve perdelerin ön tasarımı aşamasında, donatı artış oranına bağlı olarak bina maliyetindeki artış ve perde-çerçeve davranış uyumluluğu dikkate alınarak, perdelerin karşıladığı momentin bina taban momentine oranına bağlı, bir kattaki perde alanının tüm katların alanına oranının minimum değeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Türkiye Bina Deprem Yönetmelik (TBDY-2018) kurallarına uygun çerçeve sistemden oluşan beş katlı ve planda simetrik bir bina tasarlanmıştır. Öncelikle, kiriş-kolon çerçeve sistemden oluşan bu modele asansör perdesi eklenmiş, daha sonra asansörlü modele çeşitli oranlarda simetrik perdeler ilave edilerek toplamda 10 model oluşturulmuştur.Öğe Çelik Halatlarla Güçlendirilmiş Betonarme Çerçeve Binanın Bilgisayar Destekli Deprem Analizi(Kırıkkale Üniversitesi, 2011) Doğan, Orhan; Akdemir, İbrahim; Bakırcı Er, ŞuleYapılarda yaygın olarak uygulanan güçlendirme tekniklerinden birisi de çerçeve sisteme ilave perdeler eklemektir. Bu çalışmada, çelik halatlar kullanarak, betonarme bina çerçeveleri sistemleri için yapısal olarak etkili ve uygulanması kolay farklı bir güçlendirme yöntemi sunulmuştur. Burada 4 katlı betonarme çerçeve bir bina tasarlanmış ve çelik çapraz halat elemanlarla güçlendirilmiştir. Perde duvarlar oluşturmak için, çelik çapraz halatlar binanın bodrum katından en üst katına kadar, tüm dış aks çerçevelerine uygulanmıştır. Betonarme perdelerle ve çapraz çelik halatlarla güçlendirilmiş her iki sistem de, eşdeğer deprem yükü yöntemi kullanılarak, SAP2000 Programı ile analiz edilmiştir. Yeni güçlendirme sisteminin performansını görebilmek için taban kesme kuvvetleri ve göreli ötelenmeleri karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, çelik halat kullanılan güçlendirme yönteminin oldukça yakın sonuçlar verdiği görülmüştür.Öğe Çift cidarlı kompozit kirişlerin sonlu elemanlar yöntemiyle gerilme analizi(2007) Doğan, Orhan; Büyükkaragöz, AlperÇift cidarlı kompozit (ÇCK) yapı, eleman derinliği boyunca ve üst üste kapanan, kaynatılmış kesme çivileriyle tutturulmuş nispeten ince iki çelik plaka arasında sandviç edilmiş donatışız beton bloktan oluşan bir yapı formudur. Geleneksel yapı formlarına oranla daha dayanıklı ve etkin kullanım avantajına sahiptir. Bu çalışmanın esas amacı daha önce yapılmış olan çalışmalara ilaveten sayısal bir yaklaşımla çözümler üretmek, karşılaştırma yapmak ve çift cidarlı kompozit kirişin optimum tasarımı için yaklaşık fonksiyonlar elde etmektir. Sonlu eleman analizleri için ANSYS 5.4 programı kullanılmıştır.Öğe Comparing experimental deformations of steel-concrete-steel sandwich beams with full and partial interaction theories(Academic Journals, 2010) Doğan, Orhan; Roberts, T. M.In this study, experimental deformation results (that is beam deflection and slip between layers) of steel-concrete-steel sandwich beams (double skin composite beam - DSC) are compared with full and partial interaction theories. The flexibility of shear stud connectors on both tension and compression faces is taken into account in the partial interaction analysis including the influence of frictional forces between the concrete and external steel plates at the supports and load points. Quasi-static test results on DSC beams are compared with the theoretical solutions based on partial interaction theory assuming realistic material and shear connector properties. The comparison of results indicates that the proposed theoretical method shows good correlation with real behaviour and may be reliably used for the analysis of simply supported DSC beams.Öğe Comparison of experimental internal forces with full and partial interaction theories in steel-concrete-steel sandwich beams(Academic Journals, 2010) Doğan, Orhan; Roberts, T. M.Steel-concrete-steel sandwich beam (double skin composite beam - DSC) experimental results including axial forces in steel plates and shear forces between the layers are compared with full and partial interaction theories. The flexibility of shear stud connectors on both tension and compression faces are taken into account in the partial interaction analysis including the influence of frictional forces between the concrete and external steel plates at the supports and load points. Quasi-static test results on DSC beams are compared with the theoretical solutions based on partial interaction theory assuming realistic material and shear connector properties. The comparison of results indicates that the proposed theoretical method shows good correlation with real behaviour and may be reliably used for the analysis of simply supported DSC beams.Öğe Comparison of Multiple Regression Analysis and Artificial Neural Networks Methods in Estimation of Housing Fair Values in Kecioren/Ankara(Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Narin, Serkan; Doğan, Orhan; Bande ,, Nassirou; Genç, YunusSince there are hundreds of parameters that affect the real value of the houses to be sold, determining the fair value is a very important issue. In this study, models are developed and the results are compared with both Multiple Regression Analysis (MRA), which is one of the statistical methods, and Artificial Neural Network (ANN), which is one of the artificial intelligence methods, in order to estimate the fair values of houses that depend on multiple parameters quickly and accurately. For this purpose, a total of 149 houses for sale in different neighborhoods of Kecioren district of Ankara, which were advertised on an e-commerce website where real estate sales are made in Turkey, were taken into consideration to create the MRA and ANN models. The 6 most effective parameters among hundreds of parameters in determining the fair value of a house were digitized and MRA and ANN models were established. Considering these data, it is seen that this selected ANN method gives more successful results compared to MRA.Öğe Depremde Ev Eşyalarının Devrilme Analizi(2023) Kalaylı, Mehmet Ali; Doğan, Orhan; Koç, Hale NurefsanÜlkemizde geçmişten bugüne kadar deprem kuşağı (KAF-DAF) üzerinde birçok yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin belli periyotlarda tekrar etmesinden dolayı gerekli yapısal onarım ve güçlendirme tedbirleri alınması gerekmektedir. Depremde binaların yıkılmasına kadar giden yapısal hasarlar meydana gelebilirken, yıkılmayan binalarda ise taşıyıcı olmayan elemanlardaki hasarlar sonucunda, eşyaların devrilmesi nedeniyle maddi kayıplar, ciddi yaralanmalar ve hatta ölümler meydana gelmektedir. Bu çalışmada, yükseklik/genişlik oranı 2,00’den büyük olan ve devrilmeye karşı riskli olabilecek buzdolabı, kitaplık, gardırop gibi narin eşyaların Ülkemizdeki 8 farklı deprem PGA’sı ve 5 farklı zemin sınıfını dikkate alan 40 farklı durum için devrilme analizi yapılmıştır. Ayrıca, eşyaların devrilmemesi için, ankraj yapılacak duvar malzemesinin cinsine bağlı olarak, yapılması gereken ankraj tipine ve boyutlarına bağlı taşıma kapasitesi de dikkate alınarak ankraj adedini belirlemede farkındalık oluşturabilmek için basit bir yaklaşım sunulmuştur.Öğe Döşeme Donatısının Betonarme Tablalı Kirişlerin Eğilme Momentine Katkısı(2022) Genç, Yunus; Doğan, OrhanBir betonarme binanın kiriş dayanımı hesabında, açıklıkta kirişe döşeme betonunun katkı verdiği ancak, mesnetlerde kirişe paralel döşeme donatısının ihmal edildiği bilinmektedir. Birçok ülke yönetmeliklerinde, ihmal edilen bu donatıların dikkate alınması hususunda önerilerde bulunulurken, ulusal yönetmeliklerimizde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu ihmalin kirişlerde mafsallaşmayı önceleyen güçlü kolon-zayıf kiriş yani sistem mekanizmalaşması koşulunu riske atacağından paralel döşeme donatılarının kısmen/tamamen hesaba katılması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma ile kiriş mesnet bölgesinde etkili tabla genişliği içerisinde yer alan kirişe paralel döşeme donatılarının kirişin yük taşıma kapasitesine katkısı araştırılmıştır. Bu kapsamda, tabla kalınlığı 10 cm, genişliği 125 cm olan 25x45 cm boyutunda 1/1 ölçekli bir tablalı ve aynı ebatlarda iki tablasız olmak üzere toplam 3 adet betonarme kiriş üretilerek, statik üç noktalı eğilme deneyine tabi tutulmuştur. Yapılan bu çalışma sonucunda, TS 500 (2000)’e uygunluğu belirlenen etkili tabla genişliği içerisindeki döşeme donatılarının neredeyse tamamının kiriş donatısı gibi moment taşıma kapasitesine katkı verdiği tespit edilmiştirÖğe Evaluation Of The Effect Of The Elazığ-Sivrice Earthquake Dated 4 April 2019 On Masonry Structures(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Akgül, Melek; Doğan, OrhanOn April4, 2019, an earthquake of 5.2 magnitude occurred on the East Anatolian Faultwith a epicenter of Elazığ-Sivrice.In theslums of the cities of and in the rural areas of Eastern and SoutheasternAnatolia, a large percentage of the building stock is composed of masonrystructures constructed with rubble stones that do not act against theearthquake. Increased junction forces with horizontal earthquake loads lead totensile cracks in masonry walls, especially at joints where tensile bonds arevery weak. In this study, different types of damages weredetermined due to reasons such as insufficient girder applications, use ofdifferent materials, low quality bond material, insufficient binding in cornerand non-reinforced concrete slab in the masonry structures in the rural areasof the region. The damages were mostly caused by the irregularities specifiedin the Turkey Building Earthquake Code -2018 (TBDY-2018).Öğe An experimental investigation of binding types of reinforcing steel rebars subjected to aggressive solutions under cathodic protection against corrosion(Academic Journals, 2010) Doğan, Orhan; Hamidiye, FulyaReinforcement corrosion in reinforced concrete structures results in significant reduction in durability and may cause premature failure. This study presents an experimental investigation of corrosion in reinforcing steel rebars with different binding types exposed to aggressive solutions of various concentrations under cathodic protection. The corrosion rate in the steel bars for different types of serial bindings was determined through their electrical current resistance. An increase in electrical current resistance represents an increase in corrosion at binding points with time. The study results indicate that the steel rebars under cathodic protection produced relatively less corrosion rate than those without any protection in the same aggressive solutions. The results also show that the type of binding in reinforcing steel has a great influence on corrosion rate.Öğe Farklı Çimento ile Üretilen Granül Atık Kauçuk Agregaların İkame Edilmiş Kendiliğinden Yerleşen Beton Harcının Mekanik Özelliklerinin İncelenmesi(2020) Akgül, Melek; Doğan, Orhan; Etli, SerkanAtık araç lastiklerinin depolanma ya da imha süreci zor, maliyetli ve zaman isteyen bir süreçtir. İmha edilme sürecinde kimyasal yapısı nedeni ile çevreye kirletici gazların salınımına sebep olan atık lastikler, gelişen ve ilerleyen teknoloji ile alternatif ürün bağlamında önemli bir geri dönüşüm malzemesi olarak değerlendirilmektir. Atık araç lastikleri parçalanma aşaması sonrası belirli boyutlarda granül haline getirilmekte ve farklı birçok alanda üretime tekrar kazandırılmaktadır. Bu deneysel çalışma ile, Öğütülmüş Araç Lastiği Agregası 5 farklı oranda ince agregaya ikame edilerek, iki farklı çimento türü ile hazırlanan toplamda 12 farklı Kendiliğinden Yerleşen Harç (KYH) numunelerinin taze ve sertleşmiş özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. EFNARC’e uygun hazırlanan taze KYH numunelerin işlenebilirlik özelliklerinin değerlendirilmesi mini yayılma ve mini V hunisi deneyleriyle yapılmıştır. Sertleşmiş KYH'ın mekanik özelliklerini belirlemek için 40x40x160mm boyutlarında prizmatik numunelerin 3., 7. ve 28. günlerinde basınç ve eğilme testleri yapılmış ve 28. gün 50x50x50mm kübik numuneler üzerinde kılcal su emme testi yapılmıştır. CEM-I 42.5R ve CEM-IV 32.5R çimento ile üretilen KYH karışımlarında Öğütülmüş Araç Lastiği Agregasının optimum kullanılabilirlik oranı grafikler ve tablolar aracılığı ile yorumlanmıştır. Bu çalışma ile KYH karışımında Öğütülmüş Araç Lastiği Agregası oranı arttığında, kılcal su emme miktarının arttığı, basınç ve eğilme kuvvetlerinin azaldığı görülmüştür.Öğe Fatigue performance and stiffness variation of stud connectors in steel-concrete-steel sandwich systems(Elsevier Sci Ltd, 2012) Doğan, Orhan; Roberts, T. M.In this this study, a series of fatigue tests on six nominally identical push-shear specimens is conducted. The test specimens were subjected to an initial quasi-static test, up to a predefined maximum load, followed by a fatigue test to failure. For all the fatigue tests the mean applied load was the same while the load range varied to induce fatigue failure. The push-shear fatigue tests indicated that stiffness of the shear connections is gradually decreased during the test. Overall, the test results revealed that the lifetime of steel-concrete-steel sandwich systems under cycling loads could be predicted beforehand through the evaluation of the stiffness reduction in shear connections. (C) 2011 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Güçlendirme Ankrajlarının Kesme Performansının Mevcut Yığma Duvarlar Üzerinde Belirlenmesi(2021) Çelik, Fatih; Doğan, OrhanTürkiye nüfusunun büyük bir kesimi deprem riski yüksek bölgelerde yaşamaktadır. Bu bölgelerde bulunan binaların, yapıldıkları yıllardaki mühendislik hizmetlerindeki eksiklik, kalitesiz malzeme kullanımı ve işçilik hatalar nedeniyle mevcut binaların yaklaşık 2/3’ünün güçlendirilmesi gerektirmektedir. Mevcut bir yığma duvarı yatay yüklere karşı güçlendirmek için duvarın bir ya da iki yüzeyine eklenecek çelik veya betonarme levhaların mevcut duvarla kısmi veya tam bir bağla birlikte hareket edebilmesi için konektörlere ihtiyaç vardır. Mevcut duvarın ve eklenecek güçlendirme elemanının yatay deprem kuvvetlerine karşı rijitlikleri farklı olacağından, aralarında oluşacak kesme ve çekme kuvvetlerine karşı, bu konektörlerin yeterli esneklik, aralık, çap ve derinlikte olması gerekmektedir. Bu çalışmada konektör olarak, esnek ve kolay temin edilebilir olması bakımından betonarme çelik çubuk parçaları tercih edilmiştir. Yığma duvar yüzeyine ankre edilecek bu konektörlerin sayılarını belirleyebilmek için çap ve derinliklerine bağlı kesme performanslarının belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında, mevcut bir binanın duvarlarına ankrajlanan farklı çaplarda ve derinliklerde güçlendirme çelik çubuklarının kesme performanslarını belirleyebilmek için özel tasarlanmış, pratik ve kullanışlı çelik levhalı deney düzeneği kullanılmış ve 3 farklı binada toplam 21 adet kesme deneyi yapılmıştır. Ankraj kesme performansı üzerinde ankraj derinliğinin donatı çapına oranla çok fazla etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca ankraj çubuğunun çapına ve derinliğine bağlı olarak kesme kuvvetini veren parabolik bir denklem elde edilmiştir.Öğe Hareketli Yük Dağılımının Burulma Düzensizliğine Etkisinin İncelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2010) Doğan, Orhan; Bakırcı Er, Şule1999 Marmara Depremi’nden sonra yapılan incelemelerde, binaların yapım amacının dışında, bazılarında proje tadilatlarına gidilmesi ve kat içerisindeki sabit ve hareketli yük dağılımının üniform (düzgün yayılı) olmaması nedeniyle, vağırlık merkezinin değiştiği ve ikinci mertebe burulma momentinin arttığı gözlenmiştir. Bu çalışma ile TS498 ve TS500 şartnamelerine uygun olarak düzgün yayılı kabul edilen hareketli yükün, plan geometrisi düzgün fakat hareketli yük dağılımı düzgün olmayan üç farklı model ‘Eşdeğer Deprem Yükü Yöntemi’ kullanılarak SAP2000 programı yardımıyla analiz edilmiştir. Çalışma bulgularına göre %5 eksantirisite dikkate alındığında bu modellerin bazı yükleme durumlarında burulma düzensizliği katsayısının 1.2 değerinin üzerine çıkarak burulma düzensizliği oluşturduğu gözlenmiştir.Öğe Hareketli Yük ve Dolgu Duvar Dağılımının Burulma Düzensizliğine Etkisi(Kırıkkale Üniversitesi, 2011) Doğan, Orhan; Bakırcı Er, ŞuleSon yıllarda, büyük bir deprem sonrasında binalar incelendiğinde, genel olarak yıkılmaların kütle merkezi ile rijitlik merkezi arasındaki aşırı eksantrisiteden kaynaklandığı gözlemlenmiştir. Burulma düzensizliği olarak bilinen bu düzensizlik taşıyıcı elemanlardaki ikinci mertebe moment etkilerinin artmasına neden olmaktadır. Bu düzensizliğe her ne kadar kolon ve perde tasarımının neden olduğu bilinse de, kat içerisindeki düzgün olmayan ancak düzgün yayılı kabul edilen hareketli yük ve dolgu duvarın neden olduğu düşünülmektedir. Değişik amaçlarla (örneğin; dükkan veya dairelerin genişletilmesi) proje tadilatlarına gidilmesi, bu bağlamda dolgu duvarların kaldırılması veya ilave edilmesi ve binaların ilk tasarım amacı dışında kullanılması kat ötelenmeleri ve burulma düzensizliğini etkilemektedir. Bu çalışmada 5 katlı, 12x32 m ebatlarında, plan geometrisi ve kolon tasarımı düzgün, fakat kat içerisinde hareketli yük dağılımı ve dolgu duvarları simetrik ve asimetrik olan yapı modelleri kullanılmıştır. Eşdeğer Deprem Yükü analizi sonucunda bazı modellerde burulma düzensizliği katsayısının limit değeri aştığı belirlenmiştir.Öğe Harman Tuğlalı Yığma Binada Duvarların Kayma Gerilmesi Ve İçsel Sürtünme Katsayisinin Deneysel Araştırılması(Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Odacıoğlu, Orhan Gazi; Doğan, Orhan96% of the available buildings in use in Turkey are taking place in theearthquake zone and approximately 50% of them an masonry structures built usingbricks. Sliding shear strength and internal friction coefficient were taken asa constant value in Turkish Earthquake Code (TSC 2007) depending on the typeand hole rate of the brick section regardless of available compressive strengthof the brick, mortar and plaster of a wall. But nowadays these values arerecommended to be taken according to the compressive strength of mortar in TSC-2018.In addition, with this study it is recommended that, to evaluate theperformance of a building against earthquake, the mechanical properties of thematerials used for a building must be determined on site with series of tests. Itis well-known that for each building mechanical properties of mortar and plasterare variable because of site work conditions. In this study, a couple of tests were conducted in differentstoreys of a five-storey-masonry building representing the clay brick masonrybuildings in the country built in the 1950s, to determine the sliding shear strengthand internal frictional coefficient, using a similar method to shove test. Withthe increment of axially vertical load from upper storey to lower storey, theshear capacity occurs in lower storey more than upper storey. In order todetermine a characteristic shear force for the building, it has been revisedconsidering the lowest compressive strength of mortar in the storeys. Relatedwith the internal friction coefficient obtained, a quite good correlation wasfound between the results and the standards. However, the sliding shearstrength was found to be approximately three times higher than TSC 2007 andabout two times higher than TSC 2018. This means that, the limits recommendedin the standards are much safer than results obtained from the tests.Öğe Investigation of effect of sepiolite on the properties of autoclaved aerated concrete(Stowarzyszenie Producentow Cementu, 2015) Demir, İlhami; Savaş, Musa; Yaprak, Hasbi; Doğan, Orhan; Özel, GökhanIn the work the effect of sepiolite addition, replacing quartz sand in the autoclaved cellular concrete (ACC), on the properties of this cement composite was examined. It was found that sepiolite content higher than 10% is decreasing compressive strength of ACC and increasing its moisture content, already at addition of 5%. Also dry density is decreasing quickly up to 15% and from 20% to 25% only slowly. However, thermal conductivity is decreasing substantially from 0.105 to 0.088 for 10% sepiolite addition. 10% of sepiolite is the best level of replacement of quartz sand in ACC.