Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Doğru, Mehmet Tolga" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anjiotensin dönüştürücü enzim polimorfizminin anksiyete ve depresyon düzeyine etkisi
    (2009) Özen, Erberk Nurper; Koçak, Orhan Murat; Doğru, Mehmet Tolga; Sayın, D. Beyza
    Amaç: Çalışmamızda anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) gen polimorfizminin delesyon (D) ve insersiyon (I) alelleri ile anksiyete ve depresyon düzeyleri arasındaki ilişkiye bakılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışma kesitsel bir çalışma olup, çalışma grubunu oluşturan olgular göğüs ağrısı yakınması ile bir üniversite hastanesi kardiyoloji polikliniğine başvuran hastalar arasından seçilmiştir. ADE’nin periferik düzeneklerle hipertansiyon (HT) ve koroner arter hastalığı (KAH) üzerine etkisi iyi bilindiğinden, seçilen hastaların bu tanı gruplarından bağımsız olması amaçlanmıştır. Böylece, ADE’nin olası santral düzenekler üzerinden anksiyete ve depresyon düzeylerini etkiliyor olabileceğinin tartışılması hedeflenmiştir. Çalışma grubunda, yaş ortalaması 51.929.78 olan 26 kadın ve yaş ortalaması 49.7710.01 olan 13 erkek olmak üzere toplam 39 hasta yer almıştır. Olgular önce kardiyolojik açıdan değerlendirilmiş ve ayrıntılı incelemeleri yapılmıştır. Ardından psikiyatri polikliniğinde Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) uygulanmıştır. Hastalardan alınan kan örnekleri genetik polimorfizmlerinin değerlendirilmesi için genetik laboratuarına gönderilmiştir. Elde edilen sonuçlar MANOVA, Post Hoc Bonferroni Testi, Kruskal-Wallis Testi ve Fischer’s Exact Testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: BDÖ puanları açısından, ADE yüksek aktivitesi ile ilişkili olan D/D polimorfizmi ile düşük aktivite ile ilişkili olan I/I polimorfizmi ve orta düzeyde aktivite gösteren I/D polimorfizmi arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (sırasıyla p0.010 ve p0.030). BAÖ puanları açısından ise sadece D/D polimorfizmi ile I/I polimorfizmi arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p0.002). Sonuç: ADE genotiplerinden enzim aktivitesinin yüksekliği ile ilgili D aleline sahip olan bireylerde HT sıklığının arttığı bilinmektedir. Çalışmamızda, HT ve KAH olmayan bireylerde D aleline sahip olmanın, anksiyete ve depresyon düzeyinde artışla ilişkisi gösterilmiştir. ADE’nin depresyon ve anksiyete üzerine santral etkisi, HT üzerine olan periferik etkisinden farklı ve bağımsız olabilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Atrial electromechanical delay and p wave dispersion associated with severity of chronic obstructive pulmonary disease
    (Makerere Univ, Fac Med, 2021) Çelik, Yunus; Yıldırım, Nesligül; Demir, Vahit; Alp, Çağlar; Şahin, Ömer; Doğru, Mehmet Tolga
    Background: The aim of this study was to evaluate atrial electromechanical delay (AEMD) with both electrocardiography (ECG) and echocardiography in patients with Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD). Methods: Total of 110 patients were included in this cross-sectional case-control study. P-wave dispersion (PWD) was measured on a 12-lead ECG. Atrial electromechanical intervals (PA) were measured as the time interval between the onset of the P wave on the ECG and the beginning of the late diastolic A wave. Results: PWD was found to be 40.9 +/- 9.2 ms in the healthy control group, 45.6 +/- 8.2 ms in the mild COPD and 44.8 +/- 8.7 ms in the severe COPD group (p<0.05). Intra-right atrial EMD was found to be 10.7 +/- 5.8 ms in mild COPD, 11.0 +/- 7 ms in severe COPD, and it was 16.4 +/- 7.3 ms in healthy control group (p<0.001). Interatrial EMD was detected to be 29.5 +/- 9.1 ms in the control group, 24.1 +/- 9 ms in mild COPD group, and 23.9 +/- 11.1 ms in the severe COPD group (p<0.001). Conclusion: Both mild and severe COPD groups decreased PWD, increased tricuspid PA and significantly decreased inter and right intra-AEMD times in comparison to the control group.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Fondaparinux used for severe heparin induced thrombocytopenia with subacute instent thrombosis
    (2008) Tulmaç, Murat; Ebinç, Haksun; Doğru, Mehmet Tolga; Özer, Murat; Çeneli, Özcan; Şimşek, Vedat
    Heparin induced thrombocytopenia (HIT) is an immune mediated event that may result in life and limb threatening complications. We report a 52 year old diabetic woman with subacute instent thrombosis and severe heparin induced thrombocytopenia treated successfully with fondaparinux. Not only platelet count returned to normal but also thromboembolic or hemorrhagic events were prevented under treatment. The low rate of de novo antibody formation and the scarce cross-reactivity with HIT antibodies offer fondaparinux as a relatively safe alternative anticoagulant agent for use in patients with HIT. Fondaparinux should be kept in mind in severe HIT if direct thrombin inhibitors are unavailable.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Laparoskopik kolesistektomi cerrahisinde sevofluran ve desfluran anestezisinin Qtc intervali, QT dispersiyonu, aritmi oluşumu ve kalp hızı değişkenliği üzerine etkisi
    (2007) Kaymak, Çetin; Doğru, Mehmet Tolga; Başar, Hülya
    Amaç: Bu çalışmada, laparoskopik kolesistektomi olgularında inhalasyon ajanı olarak kullanılan sevofluran ve desfluranın, kalp hızı değişkenliği, ritm bozukluğu QTc intervali ve QT dispersiyonu (QTd) üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya elektif laparoskopik kolesistektomi planlanan 34 hasta alındı. Hastalara anestezi indüksiyonundan 15 dk. önce, peroperatif ve 30 dk.’lık derlenme süresince EKG kaydı için Holter cihazı ile monitörize edildi. Anestezi indüksiyonu 1 µg kg-1 fentanil, 4-7 mg kg-1 sodyum tiyopental ile ve kas gevşemesi 1 mg kg-1 vekuronyum ile sağlandı. Olgular, rasgele sevofluran (Grup I) ve desfluran (Grup II) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Hastaların etCO2, O2, N2O değerleri monitörize edildi ve etCO2 basıncı 35-40 mmHg olacak şekilde dakika ventilasyonu uygulandı. Hastaların minimal-maksimal-ortalama kalp hızları, kalp hızı değişkenliği parametreleri olan düşük frekans (LF) ve yüksek frekans (HF) ölçümleri ile LF/HF oranı, Global sempatik indeks (GSİ), R-R süreleri, preoperatif, intraoperatif, ekstübasyon 2. dakika, ekstübasyon 10. dk. ve ekstübasyon 30. dk. dönemlerinde ölçüldü. Atrial (AES) ve ventriküler (VES) aritmiler belirlendi. QT interval ölçümü Bazett formülü kullanılarak düzeltildi (QTc QT?RR). QTd, en uzun ve en kısa QT intervali bulunarak hesaplandı. Bulgular: Holter incelemelerinde, maksimal kalp hızı desfluran grubunda anlamlı yüksekti (p0.049). LF/HF, GSİ değeri indüksiyon-entübasyon evresi dışında tüm peroperatif dönemde desfluran grubunda yüksek bulundu. Peroperatuar dönemde maksimal R-R intervali sevofluran grubunda anlamlı ölçüde yüksekti. Desfluran grubunda, QTc intervali anlamlı oranda daha uzun ve QTd'de anlamlı artmış bulundu. Gruplarda, sempatik tonus artışı ile VES miktarı arasında pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Çalışmamızda, desfluran anestezisi sırasında sempatik aktivasyon daha fazla görülmüş ve aritmi izlenmemiştir. Ek olarak, her iki inhalasyon ajanı da QT mesafesinde uzama oluşturmasına rağmen, desfluran anestezisi altında sevofluran anestezisine göre QTc ve QTd'de anlamlı olarak artış saptandı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The effects of trastuzumab therapy on endothelial functions of breast cancer patients
    (Assoc Medica Brasileira, 2024) Alp, Çağlar; Doğru, Mehmet Tolga; Yalçın, Selim; Karal, Ali Oğuzhan
    OBJECTIVE: Breast cancer is among the highest causes of morbidity and mortality in women. Trastuzumab therapy, which is known to be significantly cardiotoxic, is mainly used to treat patients with resistant breast cancer, including estrogen receptor-positive type. We aimed to show the effects of METHODS: In this study, a total of 26 participants (24 female and 2 male patients, minimum age: 38 years, maximum age: 79 years, and mean age 57.3 +/- 12.7 years) were enrolled in the study. For the statistical evaluation of data, we classified the participants of the study as follows: Pretreatment: Before trastuzumab therapy; Treatment Period 1: 1 month after the first dose of trastuzumab; Treatment Period 2: 4 months after the first dose of trastuzumab; Treatment Period 3: 12 months after the first dose of trastuzumab. We conducted repeated-measures analysis of variance (Greenhouse-Geisser) and paired-sample t-tests to statistically compare the groups using flow-mediated dilation measurements. RESULTS: We determined that there are statistically significant differences between flow-mediated hyperemia and ratio values (flow-mediated dilation) of the groups (p<0.009 and p<0.001, respectively). CONCLUSION: Our data indicate that trastuzumab therapy could have negative effects on endothelial functions in breast cancer patients.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Transient global amnesia after ventricular fibrillation during acute myocardial infarction
    (2013) Tulmaç, Murat; Şimşek, Vedat; Dağ, Ersel; Tireli, Emine; Eser, Özer; Ebinç, Haksun; Doğru, Mehmet Tolga
    Burada akut inferolateral miyokard infarktüsü seyrinde anında tedavi edilen ventrikül fibrilasyonu sonrası geçici global amnezi gelişen 48 yaşında bir erkek hastayı bildiriyoruz. Hekimler ventrikül fibrilasyonu ile komplike olan miyokard infarktüsü ile gelen hastalarda geçici global amnezi varlığını araştırmaya özellikle dikkat etmelidir.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim