Yazar "Erdem, Ümit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 154 ve 158 Gd izotoplarının elektromanyetik özellikleri ve 0+ enerji düzeylerinin etkileşen bozon modeli ile incelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2007) Erdem, Ümit; Uluer, İhsanBu tez çalışmasında, Deforme olmuş bölgelerde çok sayıda 0+ durumları konusunda yakın dönemde yapılan gözlemler, yeni bir pencere açmış ve atom çekirdeğine mikroskobik yaklaşımın önemini ortaya koymuştur. Bir (p,t) deneyinin çeşitli sonuçları, 154 ve 158Gd'de 3,2 MeV'in altında 13 uyarılmış 0+ durumu bulunduğunu göstermiştir [4] . Bu veriler, kuramın sorgulanmasına yol açmaktadır. Bu çalışmada 154 ve 158Gd izotopundaki uyarılmış K? = 0+ durumları, sd-IBM ve df-IBM etkileşimli boson modelleri kullanılarak incelenmiştir. Etkileşimli boson tahminlerinin, bu 0+ durumlarının birçoğuna yol açmış olabileceğini gösterdik. Gd izotopunun hesaplanmış enerji tayflarının, deney verileri ile oldukça uyumlu olduğu belirlenmiştir. Gözlemlenen B (E2) değerleri de hesaplanmış ve deney verileri i ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca bu çalışmada deforme bölge başlangıcında bulunan Gd izotoplarından çift-çift 154 ve 158Gd izotoplarının bazı enerji seviyeleri incelenmiş olup, ? (E2/M1) elektromanyetik çok kutup karışım oranları, nötron ve proton bozonlarının farklı olarak ele alındığı Etkileşen Bozon Modeli-2 (IBM-2) çerçevesinde hesaplandı. Hesaplanan bu değerlerin deneysel verilerle karşılaştırıldığında oldukça uyumlu sonuçlar verdiği gözlendi. Tezin birinci bölümünde, çift-çift Gd izotoplarına ait önceki çalışmalar özetlenmiştir. İkinci bölümde beta, gama ve oktupol titreşimler ve kuadropol kuvvetleri, çok kutuplu elektromanyetik alan vektörü, etkileşen bozon modeli ile Etkileşen Bozon Modelinin Hamiltoniyeni tanımlanmıştır. Aynı bölümde kutupsal karışım oranlarına ait formülasyonlar ortaya konulmuştur. Üçüncü bölümde 154 ve 158Gd izotoplarının uyarılmış düzeyleri ve bu düzeylerin geçişlerinin kutupsal karışım oranları hesaplandı. Ve 154 ve 158Gd izotopunun B(E2) değerleri hesaplandı ve 0+ halleri incelendi. Ayrıca çift-çift 154 ve 158Gd izotopları için enerji düzeylerinin PHINT programı yardımıyla teorik değerleri hesaplanmıştır. Dördüncü bölümde, hesaplar daha önce yapılmış deneysel ve teorik çalışmalarla birlikte tablo halinde verilmiştir. Sonuçlar deneysel verilerle ve önceki teorik çalışmalarla karşılaştırılmış, sonuçların, deneysel değerlerle uyumlu oldukları görülmüştür. Anahtar Kelimeler : Etkileşen Bozon Modeli, Sekiz Kutup (Oktupol) Özelliği, Uyarılmış 0+ Durumları, Kutupsal Karışım OranlarıÖğe Determination of Possible Maximum Critical Transition Temperatures with Empirical Model Depending on Structural Disorders-Defects for $Bi_{2.1}Sr_{2.0}Ca_{1.1}Cu_{2.0}O_y$ System(2021) Erdem, Ümit; Yıldırım, GürcanIn this study, we find a strong link depending on the preparation annealing ambient conditions between structural disorders-defects and characteristic transition temperature parameters $(offset, T_c ^{offset} and onset, T_c ^{offset})$ of bulk $Bi_{2.1}Sr_{2.0}Ca_{1.1}Cu_{2.0}O_y$ system for the first time. The superconducting samples are prepared at various annealing temperatures intervals 830°C -850°C with the temperature step of 10°C for annealing time ranging between 24 h and 48 h via traditional solid-state reaction route. The temperature-dependent resistivity measurements are conducted at temperature range of 30-140 K. The most ideal annealing ambient is obtained to be the combination of annealing temperature of 840 °C and annealing time of 24 h because of the enhancement in the formation possibility of strong cooper-pairs and optimization of itinerant charge carrier concentrations in the valence band. Similarly, the positive contributions are observed in the overlapping mechanism of wave functions between Cu-3d and O-2p electrons and especially logarithmic distribution of electronic state densities. The optimum annealing ambient makes the Bi-2212 system refine the structural problems and especially connectivity between the grains in the crystal structure. Conversely, the excess annealing ambient leads to increase considerably the grain misorientation, defects and grain boundary couplings due to the induced permanent problems in the crystal system. The highest correlated model shows that the Bi-2212 superconducting compounds with the minimum structural disorders in the short-range-ordered antiferromagnetic $Cu-O_2$ layers exhibit the maximum $T_c ^{offset} and T_c ^{offset}$ values of about 85.347 K (R2adj=0.9882) and 87.421 K (R2adj=0.97465).Öğe The Effect of Ti Content on α0 Martensite Phase Transformation, and Magnetic Properties by Mössbauer Spectroscopy in Fe–30%Ni–x%Ti (wt%) Alloys(Polish Acad Sciences Inst Physics, 2018) Yaşar, Ezgi; Erdem, Ümit; Tuna, M. Akif; Armağan, O.sman; Kirindi, T.In this study, the influence of Ti content on the microstructure of the martensite bcc alpha'), which was formed by thermal effect, was investigated by scanning electron microscope and transmission electron microscope observations, kin Fe-30Ni-xTi (x = 0.8, 1.8, 2.6) alloys. The crystallographic orientation relationship between austenite fcc (gamma) and thermally induced bcc (alpha') martensite was found to be as (111)(gamma)//(011)(alpha) (Kurdjumov-Sachs (K-S)), by the electron diffraction analysis. The martensitic transformation temperature (M-s) of alpha' martensite was determined as -41 degrees C, -62 degrees C, and -76 degrees C in the alloys with 0.8%, 1.8%, and 2.6% Ti concentration, respectively. The Mossbauer spectrometer analysis has been revealed by a paramagnetic character for the austenite phase and magnetically order character for alpha' martensite phase. Hyperfine magnetic field, isomer shift and volume fractions of phases were determined by the Mossbauer spectroscopy.Öğe Katkısız ve Gümüş Katkılı Hidroksiapatitin Fiziksel ve KimyasalKarakterizasyonu(2019) Türköz, Mustafa Burak; Erdem, ÜmitBu çalışmada çöktürme yöntemiyle nano boyutlu katkısız Hidroksiapatit (HAp) ve %0,05, %0,20, %0,40 (w/v) oranlarında Ag(I) iyonu katkılanmış HAp örnekleri üretilerek, bu örneklerin fiziksel ve kimyasal karakterizasyonları yapılmıştır. Kimyasal yapı ve kristalografik incelemede XRD, yüzey morfolojisi incelemesinde SEM, elementel analizde SEM-EDS ve ICP-OES, tane boyut incelemesinde Zeta Sizer, bileşen gruplarının belirlenmesinde FTIR, yoğunluk ölçümü için Archimed yöntemleri kullanılmıştır. XRD sonuçlarına göre, katkısız HAp için 2?=31,77 olarak belirlenmiştir. Katkı oranlarındaki değişimin yüzey morfolojisine net bir etkisinin olmadığı SEM sonuçlarından elde edilmiştir. EDS ile Ca/P oranı katkısız HAp için 1,668 olarak bulunmuştur. SEM ve Zeta Sizer ölçümlerinden 100-500 nm aralığında tane boyutları elde edilmiştir. Üretilen örnekler için yoğunluk değeri 3,051 - 3,140 gr/cm3 olarak ölçülmüştür. Tüm bu sonuçların ışığında, üretimi yapılan katkısız ve Ag(I) katkılı örnekler literatürle uyumlu ve biyolojik çalışmalarda kullanılabilecek özelliklerde olduğu anlaşılmaktadır.Öğe Katkısız ve gümüş katkılı nanohidroksiapatitin sentezlenmesi, karakterizasyonu ve dentin tübüllerinde kaplama malzemesi olarak kullanılabilirliğinin araştırılması(Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Erdem, Ümit; Nezir, Saffet; Türköz, Mustafa BurakBu tez çalışmasında, dentin hassasiyet tedavilerinde dentin yüzeyi kaplama malzemesi olarak kullanılmak üzere çöktürme yöntemiyle nano boyutta katkısız hidroksiapaptit (HAp) ve (% 0.05, % 0.20, % 0.40) gümüş iyonu katkılanmış hidroksiapatit (Ag(I)-HAp) sentezlenmesi amaçlanmıştır. Dentin yüzey kaplama işlemi öncesinde katkısız ve gümüş katkılı hidroksiapatit örneklerin fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri incelenmiştir. Kimyasal yapı ve kristalografik inceleme için XRD, yüzey morfolojisi incelemesi için SEM, elementel analiz için SEM-EDS ve ICP-OES, tane boyut incelemesi için Zetasizer ve SEM, Ca/P oranının belirlenmesi için SEM-EDS ve ICP-OES, bileşen gruplarının belirlenmesi için FTIR ve malzeme yoğunluklarının belirlenmesi için Archimed yöntemi kullanılarak fizikokimyasal karakterizasyon işlemleri yapılmıştır. Antibakteriyel etki elde etmek için gümüş varlığı pozitif bir düşünce olsa da Ag (I) iyonlarının hidroksiapatit yapısından biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkilerin bir sonucu olarak salınıp toksik bir etkiye neden olup olmadığını belirlemek için bu çalışmada % 0.05, % 0.20, % 0.40 gümüş iyonu katkılanmış hidroksiapatit biyomalzemelerinin gümüş salım tayini de yapılmıştır. Eşlenik vücut sıvısı (SBF) içerisinde belirli zaman dilimlerinde ( 1/2 – 1 – 3 – 5 – 10 – 20 – 30 gün ) bekletilen örneklerin muamele sonundaki Ag (I) konsantrasyonları zamanın bir fonksiyonu olarak ICP-OES ile belirlenmeye çalışılmıştır. Bununla beraber eşlenik vücut sıvısıyla 20 hafta süreyle yapılan degradasyon çalışmasıyla malzemenin bozunması kontrol edilmiştir. Olası bozulma sonucunda Ag(I)-HAp biyomalzemeden Ag (I) salımı oluşup oluşmadığını belirlemek için degradasyona tabi tutulan katı örnekte ve degradasyon sıvısında sitotoksisite analizi yapılmış ve tüm ürünlerdeki gümüş iyonu salım değerleri 20 – 35 ppb aralığında gözlenmiştir. Aynı zamanda üretilen malzemelerin bozulmadığı ve % 70'den fazla hücre canlılığı değerleri sağladığı sonucuna varılmıştır. Bu tez çalışmasında fiziksel ve kimyasal karakterizasyon ile salım tayinini çalışmaları sonrasında, HAp ve % 0,40 Ag(I)-HAp partikülleriyle açık dentin tübül yüzeyleri kapatılmaya çalışılarak yüzeyin yeniden mineralleşmesine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla, HAp ve % 0,40 Ag(I)-HAp biyomalzemeleri dentin yüzeyleri üzerine çöktürme yöntemiyle kaplanarak hem HAp ve % 0,40 Ag(I)-HAp tozlarının hem de kaplanmış dentin disklerinin antibakteriyel özellikleri dişlerde çürümeye en fazla neden olan S. Mutans, C. Albicans ve E. Coli bakterilerine karşı belirlenmiştir. Aynı zamanda HAp esaslı partiküllerin dentin yüzeylerinde bozulma olasılığı da araştırılmıştır. Bozunma işleminin sonucunda dentin örneklerinin morfolojik ve yapısal değişiklikleri SEM ve FTIR analizleri ile, toksik etkisi Sitotoksisite analizleri ile belirlenmiştir. Sonuç olarak, hem HAp hem de % 0,40 Ag(I)-HAp partiküllerinin dentin yüzeylerini büyük bir oranda kapladığı görülmüştür. Bu kaplama işlemi sonucunda yüzeyde uygulanan degradasyon işleminin numunelerde herhangi yapısal ve morfolojik değişime ve toksik etkiye neden olmadığı görülmüştür. Bununla beraber yapılan antibakteriyel analize göre kaplama malzemelerinin antibakteriyel bir etki sağlayacağı görülmüştür. Sonuç olarak diş tedavilerinde HAp ve Ag(I)-HAp biyomalzemelerinin özellikle dentin hassasiyeti giderme amaçlı uygulanan dentin tübül tıkama uygulamalarında kullanılabilecek bir malzeme olacağı düşünülmektedir.Öğe Nitratlı Bileşikler ile Hazırlanan YBCO Seramik Süperiletken Malzemelerde Li Katkısının Elektriksel ve Yapısal Etkilerinin İncelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Türköz, Mustafa Burak; Erdem, ÜmitBu çalışmada yüksek sıcaklık seramiksüperiletkenlerden olan Yittriyum Baryum Bakır Oksit (YBCO) bulk malzemede,Baryum (Ba) yerine % 0,005 ve 0,1 Lityum (Li) katkısı yapılmıştır. Üretilen katkılımalzemelerde değişimin gözlenebilmesi için, katkısız YBCO örneğiylekarşılaştırılmış ve meydana gelen elektriksel ve yapısal değişikliklertartışılmıştır. Üretim için kullanılan malzemelerin tamamı nitratlı olaraktemin edilmiştir. Elde edilen malzemelerin sıcaklığa karşı özdirenç (?-T), akımyoğunluğuna karşı gerilim (J-V), X-ışını kırınım desenleri (XRD) ölçümleriyapılarak grafikleri elde edilmiş ve taramalı elektron mikroskobu (SEM)görüntüleri alınmıştır. Bu sonuçlara göre Li katkısının arttırılması ile kritikgeçiş sıcaklığının düştüğü gözlenmiştir. Aynı şekilde katkı miktarının artmasıile kritik akım yoğunluğunun da düştüğü gözlenmiştir. XRD sonuçlarındakarakteristik pikler (013) ve (103) pikleri sola doğru kaymış ve SEMgörüntülerinde tanecikler küçülmüş ve aralarındaki boşluklar artmıştır. Sonuç olarakLi katkısının süperiletkenlik özelliklerini bozduğu anlaşılmıştır.Öğe Nitratlı Bileşikler ile Hazırlanan YBCO Seramik SüperiletkenMalzemelerde Li Katkısının Elektriksel ve Yapısal Etkilerinin İncelenmesi(2020) Türköz, Mustafa Burak; Erdem, ÜmitBu çalışmada yüksek sıcaklık seramik süperiletkenlerden olan Yittriyum Baryum Bakır Oksit (YBCO) bulk malzemede, Baryum (Ba) yerine % 0,005 ve 0,1 Lityum (Li) katkısı yapılmıştır. Üretilen katkılı malzemelerde değişimin gözlenebilmesi için, katkısız YBCO örneğiyle karşılaştırılmış ve meydana gelen elektriksel ve yapısal değişiklikler tartışılmıştır. Üretim için kullanılan malzemelerin tamamı nitratlı olarak temin edilmiştir. Elde edilen malzemelerin sıcaklığa karşı özdirenç (?-T), akım yoğunluğuna karşı gerilim (J-V), X-ışını kırınım desenleri (XRD) ölçümleri yapılarak grafikleri elde edilmiş ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) görüntüleri alınmıştır. Bu sonuçlara göre Li katkısının arttırılması ile kritik geçiş sıcaklığının düştüğü gözlenmiştir. Aynı şekilde katkı miktarının artması ile kritik akım yoğunluğunun da düştüğü gözlenmiştir. XRD sonuçlarında karakteristik pikler (013) ve (103) pikleri sola doğru kaymış ve SEM görüntülerinde tanecikler küçülmüş ve aralarındaki boşluklar artmıştır. Sonuç olarak Li katkısının süperiletkenlik özelliklerini bozduğu anlaşılmıştır.Öğe Physical and Chemical Characterization of Pure and Silver Doped Hydroxyapatite(Kırıkkale Üniversitesi, 2019) Türköz, Mustafa Burak; Erdem, ÜmitIn this study, nano-sized pure HAp and 0.05%,0.20%, 0.40% (w / v) Ag (I) ion-doped HAp samples were produced byprecipitation method also physical and chemical characterization of thesesamples were made. According to the XRD results, 2?= 31.77° for pure HAp. Nosignificant changes were observed in the 2? values ??according to the silverdopping rate. From the SEM images, it was observed that the change in the doppingrates did not have a clear effect on the surface morphology. The Ca / P ratio withthe SEM were 1.6685 for HAp. The Ca / P ratio for pure HAp in ICP-OES devicewas found to be 1.6630. Grain size mean values ??of samples were measured 100-400nm. FTIR results were consistent with the literature. From the producedsamples, the density value for pure HAp was found to be 3,051 gr / cm3.It was observed that the densities of Ag (I) -HAp powders increased as thecontribution ratio increased. In the light of all these results, it isunderstood that the pure and silver doped samples are compatible with theliterature and can be used in biological studies.Öğe Production of organic light-emitting diode with fluorescence featured quinoline derivative(2021) Doğan, Mustafa; Erdem, Ümit; Ökten, SalihHigh-priced coating devices limit producing electronic devices and circuit applications widely in laboratories. Simply In this study spin coating technique was used to create surface thin films. Also with this method, an OLED(Organic Light Emitting Diode) device was practically produced. OLED device includes mainly HTL(hole transfer layer), fluorescent layer(light-emitting layer), and an ETL(electron transfer layer). Light-emitting layers in OLED experimental studies are frequently done with commercially produced expensive fluorescence polymers. As an example, MEH-PPV (Poly[2-methoxy-5-(2’-ethyl-hexoxy)-1,4-phenylenevinylene]), Alq3 (Tris-(8-hydroxyquinolinato) aluminum) are mostly known and used fluorescent semiconductor polymers. Alternative to these fluorescent polymers, three different produced quinoline ligand products has fluorescent feature were evaluated. After comparing the fluorescence yields of the produced three complexes, it was seen that 5,7-dibromo-8-hydroxyquinoline has the highest fluorescent response from the others. OLED device production was done with a commercial MEH-PPV(commercial) fluorescent product, and produced (5,7-dibromo-8-hydroxyquinoline). Designed OLED device illumination spectrum was found in the UV(ultraviolet) region. It was concluded that this quoniline product can use as a fluorescent material to produce an OLED device.Öğe Reveal of relationship between microscopy architecture and mechanical performance of Y/Bi substituted Bi-2212 engineering ceramics(John Wiley and Sons Inc, 2025) Yilmaz, Tolgahan; Kurtul, Gülnur; Ülgen, Asaf Tolga; Erdem, Ümit; Mercan, Ali; Turgay, Tahsin; Yildirim, GürcanThis study aims to find out how the crystallinity quality, surface morphology, and mechanical performances change with the substitution of yttrium (Y) for bismuth (Bi) impurity within molar ratios of 0.00 ? x ? 0.12 in the Bi2.0?xYxSr2.0Ca1.1Cu2.0Oy (Bi-2212) cuprates to reveal the dependence of micro surface topology on the substitution mechanism and achieve a strong relation between the impurity ions and crystallization mechanism. The materials are prepared by ceramic method. It is found that all the experimental findings improve remarkably with increasing yttrium impurity molar ratio of x = 0.01. Scanning electron microscopy (SEM) images indicate that the optimum Y ions strengthen the formation of flaky adjacent stacked layers due to the changes of thermal expansion, vibration amplitude of atoms, heat capacitance, reaction kinetics, activation energy, nucleation temperature, thermodynamic stability, and intermolecular forces. Besides, new engineering novel compound produced by optimum Y ions presents the best crystallinity quality, uniform surface view, greatest coupling interaction between grains, largest particle size distributions/orientations, and densest/smoothest surface morphology. Hardness measurement results totally support the surface morphology view. Moreover, mechanical design properties and durability of the tetragonal phase improve significantly with increasing replacement level of x = 0.01 due to the induction of new surface residual compressive stress areas, slip systems, and chemical bonding between the foreign and host atoms. Besides, the same sample exhibits the maximum strength and minimum sensitivity to loads depending on reduction of stored internal strain energy and degree of granularity. Consequently, cracks tend to propagate predominantly within the transcrystalline regions. Furthermore, each material investigated exhibits the characteristic behavior of the indentation size effect. In summary, the optimum Y-doped Bi-2212 sample paves the way for the expanded use of engineering ceramics across various applications based on the enhanced service life. Research Highlights: The presence of the optimum yttrium impurity significantly decreases the Ea value. As the Y/Bi replacement increases up to the molar substitution level of x = 0.01, the mechanical design properties and durability of the tetragonal phase enhance significantly. © 2024 Wiley Periodicals LLC.