Yazar "Etili, Zehra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe PLATON’UN İDEALARI BAĞLAMINDA DESCARTES’IN RUH-BEDEN İKİLİĞİNİN İNCELENMESİ(Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Etili, Zehra; Önal, SemaRuh ve beden arasındaki ilişkinin tam olarak nasıl gerçekleştiği felsefecilerin ilkçağlardan beri üzerinde çalıştığı en uzun süreli sorunlardan biri olmasına rağmen hala tam olarak bir çözüme ulaşamamıştır. İlkçağlarda ruh ve bedeni iki farklı töz olarak kabul eden felsefecilerin başında gelen Platon bedenin öldükten sonra bile ruhun var olacağını ve idealar dünyasına ulaşan ruhların kurtuluşa ulaşacakları düşüncesiyle düalizmi savunması düalizm açısından önemli bir başlangıç sayılabilir. Platon’un idealar kavramı onun ruh ve beden ayrılığına getirdiği çözümü de kapsamaktadır. Klasik dönemde ruh-beden ilişkisi olarak tanımlanan bu sorun Descartes’la beraber zihin-beden sorunu olarak anılmaya başlamış, sonrasındaki çalışmalar da zihin kavramı ve zihnin yapısı etrafında şekillenmiştir. Descartes’ın “ruh öğretisi” olarak bilinen geleneksel yapıdan uzaklaşması modern felsefede zihin-beden sorununda yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Zihin ve bedenin birbiriyle etkileşiminin can ruhları tarafından beyinde bulunan epifiz bezi aracılığıyla sağlandığını savunmuş olan Descartes can ruhlarının nasıl işlev gördükleri hakkında geniş bir bilgi vermiştir. Zihin-beden sorunu önceleri sadece filozoflar tarafından incelenen bir konu olmuştur, çünkü ölümsüz ruh anlayışı dinlerin vazgeçilmez ve dokunulamaz bir yapısıdır ve ruhun ölümsüzlüğünün yanılgı olduğunun tartışılması bile birçok kesimin tepkisini göze almayı gerektirdiği için bilim adamları bu konudan uzak durmayı tercih etmişlerdir. “Freud’un da dediği gibi, ölümden sonra ruhani bir ‘şeyin’ sürekli olarak var olduğu fikri tüm kültürlerde ve tüm dinlerde bulunur. O ‘şeye’ genellikle ruh denir.” Bu çalışmada Platon ve Descartes’ın ruh ve beden ayrılığına dair bakış açılarına yer verilerek Platon’un idealar ve idealar dünyasındaki ruh ve beden düalizmi ile Descartes’ın ruh ve beden düalizminde kullanmış olduğu can ruhları kavramı ile düalizme getirdiği açıklamalar ele alınmaya çalışılacaktır.Öğe Ruh ve beden düalizmine karşı John Searle'ün biyolojik doğalcılık yaklaşımı(Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Etili, Zehra; Önal, SemaZihin felsefesinde düalizm anlayışının kökenleri Antik Çağ'a kadar uzanmaktadır. Pythagorasçılardan etkilenen Platon'un idealar dünyasına ait düşüncelerinin temelinde ruh ve beden ayrılığı vardır. Platon'un ruhun idealar dünyasında özünü bulacağı anlayışı Modern dönemde Descartes'ın felsefesine yansımış, ruh ve bedenin birbirinden ayrı ve birbirine indirgenemez şekilde bağımsız olduğu düşüncesi düalizm kuramının temelini oluşturmuştur. Düalizm kuramı, zihin felsefesinin temel taşlarından biri olmasına rağmen ruh ve beden arasındaki etkileşimin nasıl gerçekleştiği konusunda kabul edilir bir sonuca ulaşamamıştır. Günümüzde zihin felsefesi konusunda bilinen kuramlar dışında daha farklı yaklaşımlar mevcuttur. Bunlar arasında en çok konuşulanlardan biri de John Searle'e ait olan Biyolojik Doğalcılık anlayışıdır. Düalizmden farklı olarak John Searle, zihin beden sorununa kendi bakış açısıyla yeni bir çözüm getirmeyi amaçlamaktadır. Searle'e göre, bilinç beynin alt düzeydeki çalışma süreçlerinin neden olduğu üst düzey bir özelliktir. Searle, bilincin bilimsel olarak incelenmesi için nesnel bir varlığa sahip olmasına gerek olmadığını, bilincin sahip olduğu öznel niteliklerin fiziksel bir dünya anlayışı içine yerleşebileceğini çalışmalarında açıklamaktadır. Düalizmi modası geçmiş bir kuram olarak gören John Searle'ün geleneksel yaklaşımlardan farklı öznel, niteliksel durumların beynin üst düzey nitelikleri olduğu bütüncül zihin anlayışı bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Zihin, düalizm, Descartes, biyolojik doğalcılık, John Searle.