Yazar "Gülnar, Emel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akademisyenlerin Kariyer Basamakları ve Yükseltme Ölçütlerine İlişkin Görüşleri(2017) Özen, Şükrü; Gülnar, Emel; Karataş, TuğbaBu çalışmada, üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin akademikkariyer basamakları ve yükseltilme ölçütlerine ilişkin görüşleri ele alınmıştır. Bu amaçla on beş akademisyenle görüşme yapılmış ve çalışma sonucunda, akademisyenlerin kariyer sürecinin kişisel ve çevresel pek çokfaktör tarafından olumlu/olumsuz şekilde etkilendiği, akademisyenlerinbilimsel çalışma yaparken pek çok kaygı içinde olduğu, nitelikli akademisyenlerin özelliklerini değerlendirmek için kullanılacak performans değerlendirme ölçütlerinin niceliksel değil niteliksel bazda olması gerektiği anlaşılmıştırÖğe Effect of Storytelling Technique on the Attitudes of Nursing Students Toward Death(SAGE PUBLICATIONS INC, 2020) Özveren, Hüsna; Gülnar, Emel; Çalışkan, NurcanThis study was conducted to determine the effect of the storytelling technique on the attitudes of nursing students toward death as a mixed research design. The study sample consisted of 94 senior students attending the nursing department of a university in Turkey. Quantitative data were collected by using the introductory characteristics form and the Death Attitude Profile-Revised, while qualitative data were collected through focus group interviews with the semistructured interview form. The data were analyzed according to number, percentage, Wilcoxon test, paired samples ttest, and descriptive analysis method. The mean Death Attitude Profile-Revised Scale score of the students before receiving the relevant education was 4.17 +/- 0.21. This score increased to 4.25 +/- 0.24 after the students received the education and the difference was found to be statistically significant (p < .05). In the qualitative section of the study, the data obtained from the attitudes of the students toward death were coded, and four themes were determined. The qualitative data obtained from the focus group interviews with the participating students were presented under four themes: the contribution of the storytelling technique to learning, the effect of the storytelling technique on the attitude toward death, thoughts about the storytelling technique, and contribution of the course to knowledge, skills and attitude in giving care to the dying patient. As a result of the study, explaining the subject of death with the storytelling technique was determined to positively affect the attitudes of the students toward death.Öğe Hemşirelerin İletişim Becerileri ve Danışmanlık Becerilerinin Durumu(2023) Durmuş, Serpil Çelik; Gülnar, Emel; Özveren, HüsnaBu çalışma, hemşirelerin iletişim becerileri ile danışmanlık becerilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, tanımlayıcı-kesitsel ve ilişki arayıcı niteliktedir. Bu çalışmanın örneklemini 417 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri; tanıtıcı özellikler formu, Sağlık Profesyonelleri için İletişim Becerileri Ölçeği ve Hemşirelerde Danışmanlık Becerileri Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzdelik hesaplaması, ortalama ölçüleri, Kruskal Wallis Testi, Mann Whitney U Testi ve Spearman’s Korelasyon analizi kullanılmıştır. Hemşirelerin yaş ortalaması 30,54±7,50’olup %87,1’i kadın ve %76,7’si lisans mezunu olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin %56,4’ü iletişim becerisini iyi olarak değerlendirdiği ve %84,7’sinin iletişim rolünü kullandığını belirtmiştir. Hemşirelerin %75,1’i danışmanlık rolünü yerine getirdiği, %51,1’i danışmanlık becerisini orta düzeyde olarak değerlendirdiğini ifade etmiştir. Hemşirelerde danışmanlık becerileri ölçeği toplam puanı 43,95±4,23olarak bulunmuştur. Sağlık profesyonelleri için iletişim becerileri ölçeği alt boyutları; empati puan ortalaması 24,72±3,71, bilgilendirici iletişim puan ortalaması 29,56±4,14, saygı puan ortalaması 15.24±2.35 ve sosyal beceri alt puanı 16,64±2,80 olarak saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda hemşirelerin iletişim becerileri ölçeği tüm alt boyutlarından orta düzeyin üzerinde puan aldığı belirlenmiştir. Hemşirelerin danışmanlık becerileri puanı yüksek olarak belirlenmiştir. Hemşireliğin hem teorik ve hem klinik eğitiminde öğrencilerin iletişim ve danışmanlık becerilerini arttırmaya yönelik interaktif eğitimlerin kullanılması önerilmektedir.Öğe Hemşirelerin Ventrogluteal Bölgeye İntramüsküler Enjeksiyon Uygulamasına Yönelik Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi(2014) Gülnar, Emel; Çalışkan, NurcanGiriş: Dorsogluteal bölge intramüsküler enjeksiyon uygulamasında, sık kullanılan bir bölgedir. Dorsogluteal bölgeye enjeksiyon siyatik sinir yaralanmasına neden olabildiğinden, bu bölgeye alternatif olarak ventrogluteal bölgenin kullanımı önerilmektedir. Amaç: Bu araştırma, hemşirelerin ventrogluteal bölgeye enjeksiyon uygulamasına ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın örneklemini, Ankara'da bulunan devlet, özel ve üniversiteye bağlı 3 hastanenin yatan hasta, yoğun bakım ve acil servislerde çalışan 283 hemşire oluşturmuştur. Araştırmada veriler, hemşirelerin tanıtıcı özelliklerine ilişkin soru formu ve VG bölgeye ilişkin bilgi önermelerini içeren soru formu ile toplanmıştır. Formun, kapsam geçerliliğinde 5 uzmanın görüşüne başvurulmuştur. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik hesapları, ortalama ölçüleri (minimum, maksimum), Kruskal Wallis Testi ve Mann Whitney U Testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda, hemşirelerin %85.9'unun en sık dorsogluteal bölgeyi kullandığı, %63.3'ünün ise ventrogluteal bölgeyi hiç kullanmadığı belirlenmiştir. Hemşirelerin bilgi puan ortalamalarının orta düzeyde (13.1 ± 3.7) olduğu ve ventrogluteal bölgede intramüsküler enjeksiyon yerini tespit etmeyi bilme ve ventrogluteal bölgeye intramüsküler enjeksiyon uygulaması yapma durumları ile bilgi puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu saptanmıştır (p < 0.05). Hemşirelerin çalıştığı hastane, öğrenim durumu, çalışılan klinik ile bilgi puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p > 0.05). Sonuç: Hemşirelerin intramüsküler enjeksiyonda ventrogluteal bölgeye ilişkin bilgilerinin istenilir düzeyde olmadığı saptanmıştır. Hemşirelere bu konu ile ilgili hizmet içi eğitim verilmesi önerilmiştir.Öğe HEMŞİRELERİN YAŞAM BULGULARINA İLİŞKİN TUTUM VE UYGULAMALARININ BELİRLENMESİ(2020) Gülnar, Emel; Yılmaz, Esra Doğan; Özveren, HüsnaAmaç: Bu araştırma hemşirelerin yaşam bulgularına ilişkin tutum veuygulamalarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntemler: Araştırma tanımlayıcı ve kesitsel tiptedir. Buaraştırmanın örneklemini bir üniversite hastanesinde çalışan vearaştırmaya katılmayı kabul eden 128 hemşire oluşturmuştur.Araştırmanın verileri “Tanıtıcı Özellikler Formu” ve “YaşamBulguları Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın verilerinindeğerlendirilmesinde sayı, yüzdelik hesaplaması, ortalama ölçüleri,Kruskal-Wallis testi ve Mann-Whitney U testi kullanılmıştır.Bulgular: Araştırmanın sonucunda hemşirelerin yaş ortalaması31.57±7.18’dır. Hemşirelerin %72.7’si kadın olup %55.5’inin lisansprogramından mezun olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin yaşambulguları ölçeği toplam puanı ortalaması 58.52±8.13’tür. Hemşirelikmesleğini isteyerek seçtiğini ifade eden hemşirelerin yaşambulguları toplam puan ortalaması mesleği istemeyerek seçtiğiniifade edenlere göre istatistikel olarak anlamlı derecede yüksekbulunmuştur (p<0.05).Yaşam bulguları ölçüm sıklığını hastalarındurumuna göre ölçtüğünü ifade edenlerin yaşam bulguları ölçeğitoplam puan ortalamasının diğerlerine göre istatistikel olarakanlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05).Sonuç: Bu çalışma sonucunda hemşirelerin yaşam bulguları tutumpuanının orta düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerinyaşam bulgularına ilişkin tutumlarını, hemşirelik mesleğiniisteyerek seçtiğini ifade eden ve yaşam bulguları ölçüm sıklığınıhastanın durumuna göre yapılması gerektiğini ifade edenlerinolumlu etkilediği belirlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, yaşambulgularına ilişkin hemşirelerin tutumlarının geliştirilmesinde lisanssonrası hizmet içi eğitimlerin planlanması önerilir.Öğe HEMŞİRELİK ESASLARI DERSİ KLİNİK UYGULAMASININ ÖĞRENCİ VE EĞİTİMCİLER TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ(2021) Gülnar, Emel; Yılmaz, Esra Doğan; Özveren, HüsnaBu tanımlayıcı çalışma Hemşirelik Esasları Dersi klinik uygulamasının öğrenci ve eğitimciler tarafından değerlendirilmesinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nde Hemşirelik Esasları dersi alan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 98 öğrenci oluşturmuştur. Veriler “Tanıtıcı Özellikler Formu” ve “Klinik Değerlendirme Formu” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzdelik, ortalama, standart sapma, Paired Sample t Test, Wilcoxon Testi ve spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Klinik uygulama toplam puan değerlendirmesinde öğrenci öz-değerlendirmesi puan ortalamasının (85.10±7.99), eğitimci değerlendirmesi puan ortalamasından (82.68±7.87) yüksek olduğu ve farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0.05). Hastaya sistematik yaklaşımla bakım verebilme değerlendirmesinde öz değerlendirme ile eğitimcilerin değerlendirmesi arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0.05). Klinik uygulama toplam puan değerlendirilmesinde eğitimci ile öğrenci öz değerlendirmesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmazken, klinik uygulamaya zamanında gelme/gitme değerlendirmesinde eğitimci ile öz değerlendirme arasında pozitif yönde zayıf düzeyde bir ilişki belirlenmiştir (p<0.05). Araştırma sonucunda klinik uygulamalarda eğitimciler tarafından öğrencilerin öz değerlendirme yapmalarına fırsat tanıyan yöntemlerin kullanılması önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Ağız Diş Sağlığı Algılarının Belirlenmesi(2017) Özveren, Hüsna; Gülnar, Emel; Özden, DilekAmaç: Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin ağız diş sağlığı algılarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın örneklemini bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören 242 öğrenci oluşturmuştur. Araştırma verileri; Tanıtıcı Özellikler Formu, Çok Boyutlu Ağız Diş Sağlığı Kontrol Odağı Ölçeği (ÇBASKO), Ağız Diş Muayene Formu kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirmesinde, yüzdelik hesapları, ortalama ölçüleri, Student t testi, One Way ANOVA testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %86’sının kız öğrenci olduğu, %50.4’nün genel sağlığını ve %37.2’sininde ağız diş sağlığını iyi düzey olarak algıladıkları belirlenmiştir. Öğrencilerin DMFT indeksi 3.423.09 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin ÇBASKO toplam puan ortalaması 59.477.50’dir. Öğrencilerin, diş fırçalama durumları, genel sağlık ve ağız diş sağlığına yönelik algıları ile ÇBASKO toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p0.05). Sonuç: Araştırma sonucunda hemşirelik öğrencilerinin ağız ve diş sağlığı algılarının orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Hemşirelik müfredatlarında ağız diş sağlığı eğitimine önem verilmesi önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin İntramüsküler Enjeksiyonda Ventrogluteal Bölge Kullanımına Yönelik Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi(2018) Özveren, Hüsna; Gülnar, Emel; Yılmaz, Esra DoğanGiriş: Parenteral ilaç uygulama yollarından biri olan intramüsküler enjeksiyon uygulaması hemşireler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. İlk tercih olarak ventrogluteal bölgeye uygulama yapılması önerilmektedir. Amaç: Bu araştırma, hemşirelik öğrencilerinin intramüsküler enjeksiyonda ventrogluteal bölgenin kullanımına yönelik bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın örneklemini bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 344 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada veriler, tanıtıcı özellikler formu ve ventrogluteal bölgeye ilişkin bilgi soruları ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik hesapları, ortalama ölçüleri, Kruskal Wallis Testi, Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda, öğrencilerin bilgi puan ortalamalarını 24 puan üzerinden 14.54 ± 2.74 olduğu saptanmıştır. Araştırmada öğrencilerin cinsiyet, sınıf durumu, genel akademik not ortalaması, hemşirelik mesleğini seçmekten memnun olma, intramüsküler enjeksiyon uygumlasın da ilk tercih edilen bölge ve intramüsküler enjeksiyon uygulamasına yönelik teorik eğitimi yeterli bulma durumlarına göre bilgi puan ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p < .05). Sonuç: Bu araştırmada öğrencilerinin intramüsküler enjeksiyonda ventrogluteal bölgenin kullanımına yönelik bilgi düzeylerinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin intramüsküler enjeksiyon uygulamasında çoğunlukla dorsogluteal bölgeyi tercih ettikleri ve daha az sıklıkla ventrogluteal bölgeyi tercih ettikleri belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda; öğrencilere temel hemşirelik eğitiminde laboratuvar ve klinik uygulamalarda ventrogluteal bölgenin kullanımına ilişkin tekrarların yapılarak öğrenim yaşantılarının sağlanması ve ventrogluteal bölgenin kullanımına ilişkin nitel çalışmaların yapılması önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Klinik Karar Verme Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler(2018) Gülnar, Emel; Özveren, Hüsna; Özden, DilekGiriş: Klinik karar verme hemşirelik uygulamasının ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen karar vermeyi etkileyen faktörleri inceleyen çalışmalara rastlanmamıştır. Amaç: Bu çalışma hemşirelik öğrencilerinin klinik karar verme düzeylerini ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılan araştırmanın örneklemini, bir üniversitenin hemşirelik bölümü 2. 3. ve 4. sınıfta öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 173 öğrenci oluşturmuştur. Veriler, "Tanıtıcı Özellikler Formu" ve "Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği" kullanılarak toplanmış, değerlendirilmesinde; sayı, yüzde, ortalama, Kruskal Wallis Testi, Mann-Whitney U testi ve One Way ANOVA testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 20.78 ± 1.19 olup, %87.3'ü kız ve %46.8'i düz lise mezunudur. Öğrencilerin Hemşirelikte Klinik Karar Verme Ölçeği toplam puan ortalaması 141.91 ± 14.08'dir. Öğrencilerin klinik karar verme durumlarını, annesinin çalışma durumu, bölüme isteyerek gelme, hemşirelik mesleğini sevme, mesleğe ilişkin olumlu düşünceye sahip olma, klinik uygulamada sorun yaşamama, teorik bilgiyi klinik uygulamada kullandığını düşünme gibi değişkenlerin etkilediği belirlenmiştir (p < .05). Sonuç: Çalışma sonucunda öğrencilerin klinik karar verme durumlarının iyi düzeyde olduğu belirlenmiştir. Hemşirelikte farklı müfredat programında öğrenim gören öğrenciler ile çalışmanın daha geniş örneklemde tekrarlanması, öğrencilerin klinik karar verme düzeyinin eleştirel düşünme, problem çözme ve klinik öğrenme çevresi gibi değişkenler açısından araştırılması önerilmektedir.Öğe Hemşirelik öğrencilerinin meslek seçimini etkileyen faktörlerin belirlenmesi(2017) Özverena, Hüsna; Gülnar, Emel; Özden, DilekAmaç: Bu araştırma hemşirelik öğrencilerin meslek seçimini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın örneklemini, 2012-2013 yılı güz yarıyılında Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören ve çalışmaya katılmayı kabul eden 175 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada veriler, öğrencilerin tanıtıcı özellikler formu ve Hemşire Meslek Seçimi Ölçeği (HMSÖ) kullanılarak toplanmıştır. Veriler yüzdelik hesaplaması, ortalama ölçüleri, Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda, öğrencilerin %89,7'sinin kız öğrenci ve %53,1'inin düz liseden mezun olduğu saptanmıştır. Öğrenci hemşirelerin; cinsiyet, hemşirelik bölümü isteyerek gelme durumu, kendini mesleğe hazır hissetme durumu, hemşirelik mesleğini sevme durumu ve mezuniyet sonrası hemşirelik mesleğini yapmak isteme durumuna göre meslek seçimi ölçeği puanı ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.Sonuçlar: Öğrencilerin meslek seçiminde cinsiyetin, bölümü isteyerek gelme durumunun, mesleğe hazır hissetme durumunun mezuniyet sonrası hemşirelik yapma ve hemşireliği sevme durumu gibi bazı değişkenlerin etkili olduğu bulunmuştur. Akademisyenlerin, öğrencilere hemşirelik mesleğinin tanıtımında rehberlik yapması önerilirÖğe Incidence of Infiltration and Phlebitis and Risk Factors Among Chemotherapy Patients: An Observational Prospective Cohort Study(Ataturk Univ, 2023) Bıyık Bayram, Şule; Gülnar, Emel; Akbaytürk, Nevnihal; Çalışkan, NurcanObjective: This study aimed to identify the incidence rate of infiltration, phlebitis, and risk factors in chemotherapy patients. Methods: This observational prospective cohort study was conducted in the oncology and hematology clinics of a hospital in Turkey. Peripheral intravenous catheter insertion sites (n = 175) on 99 patients were monitored. Researchers monitored the peripheral intravenous catheter insertion sites for 5 days after nurses inserted them. The ethics committee approved the study. Results: The incidence of infiltration and phlebitis was, respectively, 9.7% and 17.5%. The incidence rate of infiltration was significantly higher, respectively, in the case of vesicants and the presence of neutropenia among patients over 52 years of age. It was determined that the risk of infiltration in women was 0.21 times higher than in men. When the neutropenia value was put into the model alone, it was determined that the risk of infiltration increased 0.414 times in the case of neutropenia. Conclusion: The patient's gender, the presence of neutropenia, and the chemotherapy drug type affect the incidence of infiltration. Regular follow-up of the catheter site will reduce the workload of the nurse by ensuring the continuation of patient care and treatment without interruption. It will also reduce the frequency of the catheterization procedure and prevent the difficulties it brings to the patient.Öğe Palyatif Bakım Dersinin Öğrencilerin Palyatif Bakıma İlişkin Bilgisine Etkisi(2018) Özveren, Hüsna; Kırca, Kamile; Gülnar, Emel; Güneş, Nebahat BoraAmaç: Bu çalışma, hemşirelerin palyatif bakıma ilişkinbilgi düzeylerini saptamak ve bu konuda yapılan eğitiminetkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Bu çalışmada, öğrencilere ön test/son test yapılarak yarı deneysel bir çalışma tasarımı kullanılmıştır.Çalışmanın örneklemini hemşirelik bölümünde palyatifbakım dersini alan 52 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanınverileri “Tanıtıcı Özellikler Formu” ve “Palyatif BakımBilgi Testi” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik hesaplama, ortalama ve Wilcoxon testikullanılmıştır.Bulgular: Araştırma sonucunda öğrencilerin palyatifbakım dersini almadan önce palyatif bakım bilgi testinden20 puan üzerinden “10.11.6” puan aldıkları, dersinsonunda ise “15.21.6” puan aldıkları belirlenmiştir.Öğrencilerin dersi almadan önce ve aldıktan sonrası puanortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkolduğu saptanmıştır (p0.05).Sonuç: Öğrencilere verilen palyatif bakım dersinin öğrencilerin bilgilerini olumlu yönde etkilediği ve bilgi düzeylerini yükselttiği belirlenmiştir. Palyatif bakım dersininhemşirelik müfredat programlarına seçmeli ya da zorunluders olarak eklenmesi önerilmektedir.Öğe The Perception Of Nursing By First-Year Nursing Students: A Metaphor Analysis(2018) Özveren, Hüsna; Özden, Dilek; Gülnar, EmelThis study was done with the objective of revealingthrough metaphors the perceptions of first-year nursingstudents on the concept of “nursing”. This study wasrealized with the voluntary participation of 80 first yearstudents of the Department of Nursing at the School ofHealth Sciences of a university and who accepted toparticipate in the study. It was requested that everynursing student should complete the sentence, “Nursingis like..., because...” with the objective of revealing theirmetaphors for the concept of “nursing”. It was foundthat nursing students produced 45 different metaphors.The metaphors constituted for the concept of “nursing”by the nursing students were treated in seven categories.It was determined that the categories in which thestudents produced the most metaphors were mother, toassist, life, to be responsible, physician’s assistant, cornerstoneand a difficult profession. In conclusion, themetaphors can be used as a strong research tool in understanding,revealing and explaining the cognitiveimages of the nursing student about the concept ofnursing. There is a need to study the concept of nursingthrough metaphors in different year students andnurses.Öğe Periferik İntravenöz Kateter ile İlişkili Flebitin Önlenmesinde Hemşirelik Girişimlerinin Belirlenmesi: Sistematik Derleme(2024) Bayram, Şule Bıyık; Gülnar, Emel; Çalışkan, NurcanBu sistematik derleme çalışması, periferik intravenöz kateter ile ilişkili flebitin önlenmesinde hemşirelik girişimlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Taramalar Ocak- Şubat 2021 tarihleri arasında “Flebit ve önleme” ve “Phlebitis and prevention”, anahtar kelimeleri ile Türk Medline, Ulakbim, COCHRANE, Google Scholar, Science Direct, Pubmed ve CINAHL veri tabanlarında üzerinde yapılmıştır. Çalışmada taramalar, makalelerin seçimi, veri çekme ve kalite değerlendirme işlemleri iki yazar tarafından bağımsız olarak yapılmıştır. Araştırmaların kalite değerlendirilmesinde JBI Kontrol Listesi kullanıldı. Bu çalışmada 15 makale uygunluk kriterlerini karşıladı. Çalışmalara alınan hastaların 20-99 yaş aralığında olduğu belirlenmiştir. Periferik intravenöz kateter ilişkili flebitin önlenmesinde; hemşirelere eğitim verilmesi, kateter bölgesine susam yağı, quersetin krem, papatya kremi kullanılması ve kateter bölgesinin alkol veya klorheksidin ile pansuman yapılması, kateterden serum fizyolojik veya heparin verilmesi ve ven valfi/üçlü musluk takılması gibi uygulamalar yapıldığı belirlenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, hemşirelerin periferik intravenöz kateter ilişkili flebitin önlenmesinde farklı hemşirelik girişimlerin yapıldığı ve flebit oranının azaldığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda flebit gelişimini önlemeye yönelik yapılan girişimlerde bir standart olmaması nedeniyle bu konuda daha fazla çalışma yapılması önerilmektedir.Öğe Stres İnkontinansta Hemşirelik Yaklaşımı: Stres İnkontinans Bakım Protokolü(2022) Gülnar, Emel; Çalışkan, NurcanStres inkontinans kadınlarda en sık görülen inkontinans türü olup bireyin yaşamını olumsuz etkilemektedir. Stres inkontinansın tedavisinde konservatif tedaviler ilk seçenek olarak önerilmektedir. Stres inkontinans tedavisinde amaç, hastaya zarar vermeden semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitesini arttırmak olmalıdır. Hemşirelerin, konservatif yöntemleri hakkında kanıt temelli bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Ancak hemşireler bu kanıtlar hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı için kanıtları bakıma yansıtamamaktadır. Kanıta dayalı bilgiyi bakıma yansıtmada kullanılan yaklaşımlardan biri bakım protokolleridir. Bakım protokollerinin oluşturulması ve uygulanmasında; kanıta dayalı uyulama modelleri, kanıta dayalı bilgi ile klinik uygulamalar arasında köprü kurma görevi üstlenirler. Kanıta dayalı uygulama modellerinden biri olan Stevens Yıldız Modeli Bilginin Dönüşümü (Stevens Star Model of Knowledge Transformation) kanıta dayalı hemşirelik araştırmalarının belirli bir sistematik içerisinde yürütülmesini sağlayan bir kanıta dayalı uygulama modelidir. Bu derlemede, stres inkontinans hemşirelik yaklaşımı ve Yıldız Modeli ile aşamaları kullanılarak oluşturulmuş olan Stres İnkontinans Bakım Protokolü anlatılmıştır.Öğe The development and effectiveness of a care protocol using the stevens star model of knowledge transformation in female patients with stress incontinence: An experimental study(HMP Global, 2021) Gülnar, Emel; Çalişkan, NurcanBACKGROUND: Nurse-led pelvic floor muscle exercise and lifestyle education programs are effective first-line interventions for women with stress incontinence (SI). PURPOSE: To develop an evidence-based stress incontinence care protocol (SICP) using the Stevens Star Model of Knowledge Transformation and evaluate its effect on the frequency and quantity of urinary incontinence, quality of life, pelvic muscle self-efficacy levels, and lifestyle variables of women with SI. METHODS: An SICP was developed on the basis of the Star model. The views of an expert were consulted for testing the content validity of the protocol. Using a pretest-posttest experimental design, 68 women with SI who visited an outpatient clinical at a hospital in Turkey were prospectively enrolled in the intervention (n = 34) and control (n = 34) groups. After obtaining baseline demographic and health history information, participants completed the King’s Health Questionnaire, the Broome Pelvic Muscle Exercise Self-Efficacy Scale, a 3-day voiding diary, and a 1-hour pad test. The intervention group received an 8-week program of care according to the Star model-derived SICP, and follow-up assessments were completed by both groups after 8 and 12 weeks. RESULTS: The content validity index for the SICP was 91.9%. The intervention group had a reduced quantity and frequency of urinary leakage, reduced King’s Health Questionnaire scores, and increased Broome Pelvic Muscle Exercise Self-Efficacy Scale scores (P <.05). CONCLUSION: Care provided according to the Star model-derived SICP reduced the quantity and frequency of SI and improved the perceived pelvic muscle exercise self-efficacy and quality of life of the participants. © 2021, HMP Global. All rights reserved.