Yazar "Güneri, Mahmut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Koroner arter hastalığının yaygınlık ve ciddiyeti ile otonomik fonksiyonlar arasındaki bağıntılar(Kırıkkale Üniversitesi, 2010) Güneri, Mahmut; Doğru, Mehmet TolgaKoroner Arter Hastalığı bulunan hastalarda otonomik disfonksiyonun varlığı bugüne kadar yayınlanan pek çok çalışmada ortaya konmuştur.Bu çalışmada genel olarak Koroner Arter Hastalığı olan hastalarda artmış sempatik ve azalmış parasempatik aktivitenin varlığını göstermiştir. Aynı zamanda bu hastalarda otonomik sirkadyen ritminde bozulduğunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Ancak Koroner Arter Hastalığı'nın yaygınlığı ve lezyonların ciddiyeti ile otonomik disfonksiyonun derecesi arasındaki bağıntıları ortaya koyan çalışmalar kısıtlıdır.Koroner Arter Hastalığı oluşumu, yaygınlığı ve lezyonların ciddiyetinde rol oynayan temel faktörler arasında öncelikli olarak koroner arter anatomisi, hemodinamik faktörler ve bu faktörleri etkileyen fizyolojik regulatuar mekanizmalar ve koroner arter tonusunu belirleyen otonomik fonksiyonlardaki bozukluklar temel rol oynamaktadırlar. Bu bağlamda koroner arter yapısı ve fonksiyonları belirlemede önem taşımaktadır.Bu çalışmada koroner anjiografide obstrüktif lezyon tespit edilen hastalarda otonomik fonksiyonlar ile lezyonların yaygınlığı ve ciddiyeti arasındaki bağıntıların araştırılması amaçlanmaktadırÇalışmaya Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji polikliniği ve yataklı servislerine göğüs ağrısı nedeniyle başvuran ve yapılan non-invaziv testlerde koroner anjiografi endikasyonu konulan hastalar arasında koroner anjiografide obstrüktif lezyon tespit edilen hastalar alınmıştır. Yapılacak koroner anjiografide normal koroner arter anatomisi tespit edilip obstrüktif lezyon tespit edilmeyen hastalar ise kontrol grubunu oluşturmuştur.Hastaların antropometrik ölçümleri ağrılık, boy, vücut kitle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi ve aynı zamanda çalışma için gerekli olan onam formunu içeren bir anket hastalara verilmiştir. Hasta ve kontrol populasyonunu oluşturan bireylerden çalışma için izinleri alındıktan sonra gerekli antropometrik ölçümler yapılmıştır. Bu anket formu ile hastaların anamnez, sistem sorgusu ve fizik muayenelerini içeren belgeler laboratuar bulguları (Tam kan sayımı, Açlık kan şekeri, Böbrek fonsiyon testleri, Karaciger fonsiyon testleri, Tiroid fonksiyonları, Lipid profili), EKG, Renkli Doopler Ekokardiyografi, 24 saatlik Holter ve kalp hızı değişkenliği hesaplama sonuçları, koroner anjiografi raporları bir dosya halinde istatistik testler ve ileri değerlendirmeler yapılmak üzere düzenlenmiştir.Sonuç: Koroner arter hastalığının yaygınlığı ve ciddiyeti ile otonomik fonksiyonlar arasındaki bağıntıları inceleyen çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlara göre koroner arter hastalığının yaygınlığı arttıkça otonomik fonksiyonlarda da bir bozulma meydana gelmektedir.Öğe The relationship between the QT interval and autonomous and anthropometric features(2007) Doğru, Tolga; Günaydın, Sedar; Şimşek, Vedat; Tulmaç, Murat; Güneri, MahmutObjectives: We investigated the effect of anthropometric and autonomous factors on the QT interval in both sexes. Study design: The study included 237 individuals (114 males, 123 females) who were asymptomatic and had no abnormal laboratory or physical findings. The mean age was 47 years (range 20 to 79 years) for men, and 39 years (range 20 to 71 years) for women. All the participants were subjected to a careful history taking, physical examination, routine biochemical examinations, electrocardiographic recording, 24-hour Holter monitoring, and when necessary, color Doppler echocardiography and treadmill exercise test. Serum estrogen levels, serum free and total testosterone levels were also measured in males. Results: The minimum QT interval was significantly lower in males (p=0.043). The mean QT (p=0.022) and QTc (p<0.001) intervals in females, and QT dispersion in males (p=0.025) were significantly higher. In male participants, the maximum QT interval (p=0.049) and QT dispersion (p=0.043) were significantly different between age groups of 20-44 years and 45-69 years. Parasympathetic activity played a determinant role in the mean and maximum QT intervals. Anthropometric features were not correlated with the QT interval in females, whereas in males, waist-hip ratio was positively correlated with the mean QT and minimum QTc intervals (r=0.188, p=0.049 and r=0.236, p=0.013, respectively). Serum sex hormone levels were significantly effective on the QT interval in males. Conclusion: Concerning anthropometric and autonomic factors, the QT interval is significantly influenced by gender-related features.