Yazar "Hayta, Mustafa Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aydınlar sosyolojisi bağlamında Nurettin Topçu ve Necip Fazıl Kısakürek'in toplum inşası(Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Hayta, Mustafa Kemal; Mazman, İbrahimBu tezin amacı, Nurettin Topçu'nun aşağıdan yukarı, şahsiyetçilik merkezli, Necip Fazıl Kısakürek'in ise yukarıdan aşağı iktidar merkezli toplum kurgularını, yaşamlarından, eserlerinden, sosyal ve siyasal etkinliklerinden hareketle aydınlar sosyolojisi bağlamında ortaya koymaktır. Topçu, toplumla aşağıdan yukarı sosyal inşa gerçekleştirmek için kültürel, entelektüel ve düşünsel ilişki kurmaya çalışır. Manevi liderliğini üstlendiği derneklerde kültürel ve sosyal yardım faaliyetleri organize eder. Bu derneklerin bazılarının tüzüğünde siyaset yapılamayacağına dair özel madde vardır. İstanbul dışından gelen konferans tekliflerini kabul etmez. Başta Hareket dergisi olmak üzere, yazılı metinler aracılığıyla topluma mesajlarını ulaştırmaya çalışır. Bu nedenle Topçu büyük kitlelere değil ancak sınırlı bir entelektüel kesime ulaşır. Aşağıdan yukarı toplum inşası ve özgür iradenin ortaya çıkması için "Hareket Felsefesi, İsyan Ahlakı ve İslam Sosyalizmi" kavramlarını şekillendirir. Ancak Topçu'nun fikirleri, okuma ve düşünme konusunda zayıflıkları ve önyargıları olan bir toplumda geniş çapta kabul görmez. Kısakürek'in ise yukarıdan aşağı, iktidar merkezli toplum inşasını aktif siyasetle gerçekleştirmek için milletvekili olma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanır. Yine aynı amaca yönelik olarak, siyasi partiye dönüşebilecek bir yapıda Büyük Doğu Cemiyetini kurar (1949). Cemiyetin iki yıllık faaliyetleri sonucunda, resmî ideolojinin kendisine aktif siyasette yer vermeyeceği kanaatine ulaşır. O da cemiyeti kapatır. Sonrasında siyasete sağ muhafazakâr ve İslamcı partilerde bir ideolog aydın olarak katkı sunar. Bu bağlamda "Başyücelik Devlet" tasarımını, tepeden inme bir siyasal İslam modeli olarak günümüzdeki parlamenter sisteme benzer bir şekilde kavramsallaştırmıştır. Türkiye'nin her yerinde konferanslar aracılığıyla milyonları aşan kitlelere seslenir. Sözlü kültürün egemen olduğu Türk toplumunda seyirlik tiyatro eserleri yoğun ilgi görür. Şiirleri, sağ kesimin dilinde birer slogana dönüşür. Bu yönüyle Kısakürek'in tercih etmiş olduğu siyasal ve sözlü enstrümanlar toplumsal kabulünü sağlar. Topçu'nun tercih ettiği toplumla entelektüel ve düşünsel ilişki biçimi Türk toplumunda çok sınırlı kalır. Kısakürek'in sözlü ve siyasal iletişim biçimi ise siyasallaşmış Türk toplumunda büyük bir karşılık görür. Bu itibarla Kısakürek'in, toplum inşasında ve toplumsal etki açısından Topçu'ya oranla çok daha başarılı olduğu soncuna ulaşılmıştır.