Yazar "Kökoğlu, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Depression and anxiety in patients with migrane and tension-type headache(2005) Tan, Funda Uysal; Özen, Erberk Nurperi; Kazezoğlu, Şaziye; Kökoğlu, Fatma; Boratay, CumhurAmaç: Başağrısı olan olgularda psikiyatrik komorbidite riskinin belirlenmesi olguların yaşam kalitesi ve prognostik açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada migren ve gerilim tipi başağnsı (GTBA) olan hastalarda psikiyatrik bozukluklar araştırılmıştır. Hastalar ve Yöntem: Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana-bilim dalında ayrıntılı anamnez ve nörolojik muayene sonunda uluslararası başağnsı kriterlerine göre migren ve gerilim tipi başağnsı tanısı alan 75 kadın, 20 erkek toplam 95 hasta çalışmaya alındı. Tüm hastalara DSM-IV'de depresyon ve anksiyete bozuklukları tanı kriterleri temel alınarak hazırlanmış kırk bir soruluk bir semptom sorgulama formu verildi. Bununla birlikte hastalara Beck depresyon ölçeği (BDÖ)ve durumluluk ve sürekli anksiyete ölçeği(STAI-t ve STAI-s) (Stait and trait) uygulandı. Formların tamamlanmasını takiben olgulara psikiyatrik değerlendirme yapıldı. Bulgular: Çalışma grubunu oluşturan olguların 51 'inde (%53.7) migren ve 44'ünde (%46.3) GTBA mevcut olup ortalama yaşlan sırasıyla 32.77D7.8 ve 30.32D9.4 yıl bulundu (p0.11.). Her iki grupta semptomların şiddeti genel olarak benzer olmasına karşın migrcnli olgularda libido azalması (p0.02), yavaşlık (p0.04) ve bulantı'nın (p0.003) daha ağır olduğu görüldü. Gruplar arasında fark olmamakla beraber hem migren hem GTBA'lı olgularda BDÖ, STAI-t ve STAI-s skorlarının patolojik derecede yüksek olduğu belirlendi. Psikiyatrik değerlendirme sonrasında migrenli olguların %37.3'ünde depresyon, %15.7'sinde anksiyete, %9.8'inde depresyonanksiyete birlikte saptanırken GTBA olguların %43.2'sinde depresyon, %9.1'inde ankziyete, %6.8'inde depresyonanksiyete birlikte bulunuyordu (p0.92) Sonuç: Bu çalışmada hem migren hem GTBA'sinda yüksek oranda ve benzer şiddetle depresyon ve anksiyete komorbiditesi olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Erken dönem diabetik nöropati hastalarında dorsal sural sinir iletim çalışması ile plazma adiponektin ve high sensitive c-reactive protein düzeylerinin karşılaştırılması(Kırıkkale Üniversitesi, 2008) Kökoğlu, Fatma; Erdemoğlu, Doç. Ali KemalPeriferik nöropatide alt ekstremitelerdeki distal duyusal lifler erken dönemde etkilenmektedir. Dorsal sural sinir en distalde ve duyusal bir sinir olduğundan polinöropatinin erken dönemlerinde etkilenebilir. Erken dönem diabetik nöropatili hastalarda dorsal sural sinir iletim değerleri ile plazma adiponektin ve high sensitive C-Reactive protein (hs-CRP) düzeyleri arasındaki bağlantı araştırıldı. Yaş ve cinsiyet uyumlu 44 normal kontrol ve 46 erken dönem diabetik polinöropatili olgu çalışmaya alındı. Bütün olgularda dorsal sural sinir dahil olmak üzere üst ve alt ekstremitelerde periferik motor ve duyu sinir iletimleri çalışıldı. Adiponectin seviyesi ELISA (Enzyme linked immunoassay) yöntemi ile, hs-CRP düzeyleri high sensitiy Enzym Immunoassay yöntemi ile ölçüldü. Diabetik grupta dorsal sural sinir latansı kontrol grubuna göre anlamlı uzamış, hızı anlamlı yavaşlamış ve amplitüdü anlamlı küçülmüş bulundu. Plazma adiponektin düzeyi kontrol grupla karşılaştırıldığında diabetik grupta anlamlı düşük bulundu. Plazma hs-CRP düzeylerinde hasta grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı fark bulunmadı. Oysa plazma adiponektin seviyesi ile hs-CRP seviyesi arasında negatif yönde anlamlı korelasyon bulundu. Dorsal sural sinir iletiminde adiponektin düşüklüğü ile orantılı olarak amplitüd düşüklüğü tespit edildi. Adiponektin düşüklüğü, erken dönemde periferik sinirlerde aksonal harabiyete yol açabilir. Adiponektin seviyesindeki düşüklüğün hs-CRP yüksekliği üzerine katkısı olabilir. Hs-CRP yüksekliğinin diabetik polinöropati gelişimi üzerine olan etkisinin ileri çalışmalarla araştırılması gereklidir.