Yazar "Kanbir, Özgür" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Göç ve Ekonomik Gelişme(Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Kanbir, ÖzgürBu makalede göç ve ekonomik gelişme ilişkisi ele alınacaktır. Ekonomik gelişmenin pek çok farklı kaynağı arasında göç konusu da yer almaktadır. Özellikle işgücü hareketleri bakımından göç olgusu, göç veren ve göç alan ülkelerde farklı etkiler yaratmaktadır. Bu açıdan çalışmada farklı göç türlerinin, göç veren ve alan ülkelerin ekonomik gelişmesine olan olumlu ve olumsuz etkileri incelenecektir. Çalışmanın amacı, göçlerin türlerine göre ekonomik sonuçlarını çeşitli ülke ve bölge örnekleri ile ortaya koymaktır. Bu çerçevede ekonomik gelişme açısından Avrupa ülkeleri, Asya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan göçlerin ekonomik gelişmeye olan etkileri değerlendirilecektir. Çalışmada göçlerin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ayrımı ile ekonomik fayda ve maliyetleri ortaya konacaktır.Öğe İslam Dünyasının Geri Kalma Nedenleri Üzerine Bir Analiz(2022) Kanbir, Özgür; Dikkaya, MehmetGünümüzde İslam dünyası ekonomik ve sosyal gelişme sorunları ile yüzleşmeye devam etmektedir. Bu durum Müslüman ülkelerin çoğu için önemini ve güncelliğini korumaktadır. Dahası, sorunların nedenleri tespit edilmeden çözüm yolları da ortaya çıkmayacaktır. Bu makalede Müslüman toplumların geri kalmışlık sorunlarının sebepleri tartışılmaktadır. Çalışmada temel sorun alanları iki ana kategori ile ortaya konmaktadır. Bunlar azgelişmişliğin içsel ve dışsal nedenleridir. Öncelikle İslam medeniyetinin kendine özgü sorunları ortaya konmuştur. Bu sorunlar genel olarak bilime, dine, düşünceye, ekonomiye ve sosyal hayata yönelik bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. İslam medeniyetinin geçmişteki gelişimi, bilimde, felsefede ve ekonomide akılcılık, yorum ve içtihat, özgürlük, çok kültürlülük anlayışı ile olmuştur. Bu faktörler ile İslam dünyası, belli bir dönemde olgunlaşmış bir medeniyet haline gelmiştir. Ancak bir zaman içinde sosyo-ekonomik gelişme yerini durağanlaşmaya ve gerilemeye bırakmıştır. Lafızcılık, kadercilik, gelenekçilik ve günün koşullarına ayak uyduramayan bir fıkıh anlayışı artık egemen bir zihniyet yapısı oluşturmuştur. Bu olumsuzluklara savaşlar, işgaller ve sömürgecilik de eklendiğinde medeniyet çözülmeye başlamıştır. Son dönemde de özellikle Batı dünyasının baskısı ile gelen durgunluk ve içe kapanma uygarlığın geri kalmasındaki son ana faktör olmuştur.Öğe İslami gelişme endeksi: İslami değerlere uygunluk bakımından uluslararası bir karşılaştırma(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Kanbir, Özgür; Dikkaya, Mehmet21. yüzyıla girildiğinde Müslüman toplumların genelinin ekonomik ve sosyal geri kalmışlıklarının devam ettiği görülmektedir. Buradan hareketle, çalışmanın şu üç temel amacı bulunmaktadır. İlki İslam toplumlarının neden geri kaldığı sorusunu yanıtlamaktır. İkinci olarak İslam inancının ve değerler sisteminin ekonomik gelişme anlayışının ne olduğunun ortaya çıkarılmasıdır. Üçüncü amaç ise İslam inancına bağlı bir gelişme anlayışından hareketle uluslararası bir gelişme endeksi oluşturmaktır. Bu çalışma İslam dininin ekonomik gelişme ile olan bağlantılarını açığa çıkararak, geri kalmışlığın, İslam inancı ve değerler sisteminden kaynaklanmadığı sonucuna ulaşmıştır. Müslüman toplumların ekonomik ve sosyal geri kalmışlıklarının içsel ve dışsal nedenleri bulunmaktadır. Yeniden ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlayabilmek için öncelikle gelişme sürecini frenleyen sebeplerin aşılabilmesi merkezi önemdedir. İslam dininin gelişme anlayışı maddi ve manevi gelişme kaynaklarının bütünlüğü içinde tasarlanmıştır. Gelişmenin hedefi insanın felahını ve refahını birlikte sağlamaktır. Bunun için bireyler ve toplum inanç ve sosyal değerlerin önerdiği zihniyet yapısı ile ekonomik ve sosyal davranışlarına yön verebilir. İslam inancında insan, Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. İnsanın hem kendisine hem de toplumsal ve doğal çevreye karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk, gelişmeyi gerçekleştirme ve sürdürme anlayışına dayanır. Bu anlayış ekonomik davranışa, ahlaki bir piyasa içerisinde yön vermektedir. Bu sürecin temel motivasyonu adalet, denge, meşveret, maslahat, liyakat, marifet ve bireyin özgürlüğünü gözeten değerler bütünüdür. Bunlar İslami gelişme değerleridir. Çalışmanın uygulama kısmında bir İslami Gelişme Endeksi hazırlanmıştır. Bu endeks, İslami gelişmeyi temsil ettiğini düşündüğümüz maddi ve manevi gelişme göstergeleri belirlenerek oluşturulmuştur. Göstergeler 2018 yılı için 148 ülkenin verileri toplanarak istatistiksel standartlaştırma yöntemi ile bir endekse dönüştürülmüştür. Endeksin sonuçlarına göre Müslüman nüfusu yoğun ülkeler İslami gelişmede Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Malezya gibi birkaç ülke haricinde üst sıralamalarda yer almamaktadır. İslami gelişmede birinci sırada gelen ülke İsviçre olarak bulunmuştur. Endekste Müslüman ülkeler arasında en yüksek puanla 20. sırada Birleşik Arap Emirlikleri yer almıştır. Anahtar Kelimeler: İslam, gelişme, kalkınma, geri kalmışlık, uygarlık, din, değerler, İslami gelişme endeksiÖğe Islamic Development Index(Sosyoekonomi Soc, 2021) Kanbir, Özgür; Dikkaya, MehmetThis study discusses the relation of Islam with economic development. Based on Islamic values, the study aims to create an alternative international economic development index. The variables used were chosen as proxy variables representing the principles and values derived from the Quran and Sunnah, the two primary sources of Islam. The data were obtained from international databases and were statistically standardized. The index was prepared over two main categories, material and spiritual development, and a composite index called the Islamic Development Index (IDI) was obtained by taking the averages of both. The international ranking covers 148 countries for which data could be obtained for 2018. In the research, the level of development is measured over the universal values and principles provided by the Islamic belief. The study does not have a purpose or pursuit of which country/society is Muslim and by how much. This paper has not been discussed with creed, religious rituals, and belief practices of societies and individuals. The research revealed a significant gap between theory and practice. Islamic belief is theoretically a critical resource for economic development. However, in practice, Islamic countries cannot benefit from this resource sufficiently. According to the results obtained, the Islamic development ranking of Islamic countries is lower than non-Islamic states in both material and spiritual development.