Yazar "Kandiş, Hayati" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Göğüs travmalı olguların demografik özellikleri(2009) Kandiş, Hayati; Deniz, Hayati; Güngör, Ahmet; Katırcı, Yavuz; Deniz, TurgutG i r i ş : Bu çalışmanın amacı göğüs travması ile başvuran hastaların demografik özelliklerini tanımlamaktır. Gereç ve Yöntem: 01.01.2007-01.01.2008 tarihleri arasında Kırıkkale Yüksek ‹htisas Hastanesi Acil Servisine intihar girişimi nedeniyle başvuran olgular geriye dönük olarak incelendi. Sosyodemografik özellikleri, intihar girişim nedenleri ve şekli, daha öncesinde intihar girişimlerinin olup olmadığına dair bilgiler doldurulan acil servis formlardan ve psikiyatrik kayıtlardan elde edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 248’i (%65) erkek, 134’ü (%35) kadın olup yaş aralığı 1-85 arasında, yaş ortalaması 39,2014 idi. Yaralanma mekanizması yönünden 215 olguda (%56) penetran toraks travması, 167 olgu- da (%44) künt toraks travması saptandı. Olguların %43’ünde konservatif tedavi ve %37’sinde tüp torakostomi yeter- li olurken, %20 olguda torakotomi uygulanmıştır. Mortalite 24 olgu ile %6,2 olarak saptanmıştır. S o n u ç: Toraks travmaları genellikle birden fazla sistemi ilgilendiren yaralanmalarla oluşabileceğinden, travma konusunda deneyimli ve multidisipliner bir ekip tarafından hastaların değerlendirilmesi ve tedaviye en kısa sürede başlanması uygun olan yaklaşım şeklidir.Öğe Kırıkkale Makine Kimya Endüstrisi Barut Fabrikası’ndaki patlama sonrası acil servis yönetimi(2010) Karakuş, Ali; Kandiş, Hayati; Deniz, Turgut; Şahan, MustafaAmaç: Kitlesel felaket sayılabilecek endüstriyel kazalar çok sayıda yaralanma ve ölüm ile sonuçlanabilmektedir. Bu tip kitlesel yaralanmalara karşı acil servislerin verdikleri uygun reaksiyon kısıtlı zamanda ölüm ve yaralanmaları engelleyebilmektedir. Biz, 29 Ağustos 2008 tarihinde Kırıkkale Makine Kimya Endüstrisi Barut Fabrikası’ndaki şiddetli patlama sonrasında acil servisimize getirilen hastaların incelenmesini ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Acil Servisinin gerçekleştirdiği uygulamaları paylaşmak istedik. Gereç ve Yöntem: Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Acil Servisi’ne 29.8.2008 tarihinde Kırıkkale Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Barut Fabrikası’ndaki patlama sonucu getirilen hastaların bilgisayar kayıtları tespit edilerek, rapor ve dosyaları geriye dönük incelenmiştir. Ayrıca acil servisimizin gerçekleştirdiği uygulamalar paylaşılmıştır. Bulgular: Yirmi üç hastanın 8’i 112’yle getirilirken, 1 hastanın sevkli, 14 hastanın ise kendi imkânlarıyla geldiği görüldü. Hastalardan birinin Glaskow Koma Skalası 3, geri kalanların ise 15 idi. Cilt kesisi, kırık, ağrı, şişlik gibi şikâyetler en sık görülmekteydi. Skalp kesisi ve yumuşak doku travması en sık görülen bulgu ve tanılardı. Hastaların acil servisde ortalama kalış süreleri 2.89 saatti. İlk müdahaleleri yapılan hastalardan 19’u acil müşahade odasında tutularak sonrasında taburcu edildi. İntrakraniyal kanaması olan bir hasta öldü. Plastik cerrahi ve ortopedi servisine yatırılan 3 hasta şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Hasta sayısının azlığı ve genel durumlarının iyiliği organizasyonun yönetimini kolaylaştırmış olsa da, daha zor şartlar için her zaman hazırlıklı olunmalıdır. Kitlesel olaylarda zararların ortadan kaldırılması, en azından en alt seviyeye indirilmesi ancak etkin bir şekilde bu kitlesel felaketleri yönetmekle mümkün olmaktadır. Yönetim sisteminin istenen ölçüde planlanan hedeflere ulaşabilmesi için felaket öncesi ve sonrasındaki tüm çalışmalar koordineli bir şekilde yürütülmelidir.Öğe Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine başvuran zehirlenme olgularının analizi(2009) Deniz, Turgut; Kandiş, Hayati; Saygun, Meral; Büyükkoçak, Ünase; Ülger, Hüseyin; Karakuş, AliAmaç: Çalışmamızda Kırıkkale Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine hizmete başladığı tarihten itibaren 3 yıllık zaman içerisinde başvuran zehirlenme olgularının retrospektif değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Acil servise 15.11.2005–01.01.2009 tarihleri arasında başvuran olgular geriye dönük olarak tarandı. Olguların yaş, cinsiyet, başvuru saatleri, başvuru süresi, zehirlenmeye neden olan maddeler, zehirlenme şekli, etkenin alınış amacı, semptomlar ve hastaneye yatış durumları değerlendirildi. Bulgular: Dört yüz doksan yedi zehirlenme olgusu çalışmaya alındı. Tüm olguların %53’ü bayandı. Yaş ortalaması 19,2017,3’dü. Zehirlenme nedeniyle hastaneye başvuru saati %55,6 olguda 16.00–24.00 arasındaydı. Zehirlenmenin en sık sebebi ilaçlardı (%37). Tüm zehirlenmelerin %76,7’i kazayla alım sonrası başvuruyken, 11 yaş üzeri ilaç alımlarının %87’si ise özkıyım amaçlı girişimlerdi. Hastaların %83,9’nun gastrointestinal sistem yoluyla zehirlendiği saptandı. Zehirlenme nedeniyle başvuran olguların %36,6’sı acil servisten taburcu edildi, %57,4’si yatarak tedavi edildi ve %2,8’si ise başka bir hastaneye sevk edildi. Yatış yapılan hastaların ortalama taburcu süreleri 2,4 gündü. Sonuç: Hastanemiz acil servisine başvuran zehirlenme olgularından elde ettiğimiz veriler Türkiye’de daha önce yapılan çalışmalarla benzer özellikler göstermektedir. Zehirlenmelerin çoğunluğu genç bayanlarda ve ilaçlarla olmaktadır. Onbir yaş üzerinde ilaç alımına bağlı zehirlenme olgularının büyük oranının özkıyım amaçlı girişim olduğu tespit edildi.Öğe The efficiency evaluation of the training activity given to ambulance personnel(2013) Ülger, Hüseyin; Deniz, Turgut; Saygun, Meral; Çiftçi, Nuran; Karakuş, Ali; Kandiş, HayatiAim: It was aimed to evaluate the efficiency of the three days module given to the assistant health personnel working in 112 ambulances. Methods: It was assumed that all the personnel working in the 112 ambulance systems under the health directory of Ki{dotless}ri{dotless}kkale city would be involved. Theoretic and practical first aid training was given to all the personnel attending to the course in 6 groups of 20-25 with duration of 3 days for each. A 50 itemed questionnaire was applied to all the groups before and after the training. Results: 132 people working in ambulance system in Ki{dotless}ri{dotless}kkale city were involved in training. 63.6% of the personnel involved in the study were male and 66% were married. When they were grouped according to age, it was determined that 44% of them were in 26-35 age group. When they were grouped according to branches, it was determined that 47% of them were emergency medical technician (EMT) and 40.2% were health officer. When their level of education was taken into consideration, it was determined that 53% of them were graduates of high school and 43.2% were graduates of associate degree. 50.8% of all the personnel had a job experience of 1-5 years. When all the groups were evaluated together, there was a statistical meaningful difference (p<0.001) between pretest success grade (29.58±6.74) and posttest success grade (39.81±4.68). When EMT, paramedics and the other groups were compared; there was a pr test grade difference(p=0,003) between EMT and paramedics group(31,55±6,52) and the others' group(27.70±6.4). There wasn't a grade difference between EMT, paramedics group and the others' group in posttest (p=0.765). Conclusion: The occupational training module which was done in a limited time was determined to be effective in providing a meaningful positive difference in knowledge level and providing personnel knowledge level standardization.