Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karagedik, Mustafa İlker" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Analysis of radiological measurement parameters that can predict the type of treatment to be applied in odontoid fractures: Clinical research
    (Wolters Kluwer Medknow Publications, 2023) Öğden, Mustafa; Erdoğan, Ahmet Melih; Karagedik, Mustafa İlker; Başer, Selçuk; Bulut, İbrahim Umud; Sevimoğlu, Özge; Yüksel, Ulaş
    Introduction: Although various conservative and surgical treatment methods have been proposed, treatment options for patients with odontoid fractures remain controversial. This study was conducted to determine some demographic and radiological measurement parameters that can predict treatment options in patients with odontoid fractures. Materials and Methods: The patients were separated into the surgery (-) group (n = 9) and the surgery (+) group (n = 10). Patient data were recorded of age, gender, type of odontoid fracture, morphological measurement results obtained from computed tomography images, treatment regimens, duration of stay in the hospital, and mortality rate. In the operating room, a halo-vest corset or Philadelphia-type cervical collar was applied to the surgery (-) patients after the reduction of the fracture under fluoroscopy. Anterior odontoid lag screw fixation was performed on surgery (+) patients. Results: The amount of displacement of the fractured odontoid, the distance between the C1 vertebra and the odontoid process, the angle between the posterior wall of the odontoid process and the posterior wall of the clivus, the slip angle, and the anterior to posterior width of the spinal canal were not different between the groups. No difference was determined between the groups in respect of the amount of lateral displacement of the odontoid process in the spinal canal in the axial plane and the angle of the fractured odontoid process with the C2 vertebral body. Conclusion: This preliminary study showed that the demographic data and radiological measurement parameters analyzed in the present study could not be used as predictive markers either in decision-making for treatment modality or mortality risk.
  • [ X ]
    Öğe
    Ratlarda laminektomi sonrası gelişen epidural fibrozisin önlenmesinde oksitosin ve enalapril etkinliğinin değerlendirilmesi
    (Kırıkkale Üniversitesi, 2022) Karagedik, Mustafa İlker; Yüksel, Ulaş
    Omurgaya yönelik uygulanan cerrahi girişimler sonrası epidural fibrozis gelişebilmekte ve bu fibrotik doku ameliyat sonrası yineleyen ağrı, yeni gelişen darlık ve bası bulgularına yol açabilmekte hem de yeniden yapılması gereken cerrahi girişimlerin riskini arttırabilmektedir. Bugüne kadar metilprednizolon dışında epidural fibrozisi engellemeye yönelik maliyet düzeyi ve yan etki profili düşük ve yaygın kullanıma uygun olabilecek bir ilaç/bariyer/yöntem tarif edilememiştir. Ancak son zamanlarda metilprednizolonun yara iyileşmesinde çok ciddi yan etkilere sahip olduğu bildirilmeye başlanmıştır. Bu deneysel çalışmada fibrozis ve yara iyileşmesi üzerine olumlu etkileri gösterilmiş olan oksitosinin ve enalapril maleatın ratlarda oluşturulan laminektomi modelinde epidural fibrozis üzerine olası tedavi edici etkileri incelendi ve bu etkiler metilprednizolon ile karşılaştırıldı. Çalışma 300-350 gram ağırlığında ve erkek cinsiyette 32 adet Wistar Albino rat üzerinden yapıldı ve denekler aşağıdaki gruplara ayrıldı: ? SHAM grubu (sadece cerrahi girişim uygulandı; n=6+2) ? MP grubu (cerrahi girişim uygulandı ve intraperitoneal 10mg/kg/gün dozda metilprednizolon sodyum süksinat 14 gün süreyle uygulandı; n=6+2) ? ELP grubu (cerrahi girişim uygulandı ve intraperitoneal 0.75mg/kg/gün dozda enalapril maleat 14 gün süreyle uygulandı; n=6+2) ? OXT grubu (cerrahi girişim uygulandı ve intraperitoneal160µg/kg/gün dozunda oksitosin 14 gün süreyle verildi; n=6+2) Deneklere sedasyon anestezi altında T9-T10-T11 omurlarına standart laminektomi yapıldı ve ilgili gruplara ilgili farmakolojik ajanlar belirlenen dozlarda ve sürede uygulandı. Gruplarda ölen deneklerin yerine yedekte tutulan denekler yerleştirildi. Altı haftanın sonunda tüm deneklere (toplam 24 rat) sedasyon anestezi altında ötenazi uygulandı ve omurgaları blok halinde çıkarılıp laminektomi alanının ortasından iki kısma bölündü. Proksimal omurga parçası histopatolojik incelemeler için ve distal parçası biyokimyasal incelemeler için kullanıldı. Histopatolojik incelemelerde epidural fibrozisin SHAM grubunda en fazla ve MP, ELP ve OXT gruplarında ise en az düzeylerde olduğu görüldü. Ayrıca Masson-Trikrom boyama sonrası yara yerinde kollajen oluşum düzeylerinin SHAM grubunda en fazla ve diğer gruplarda en az ve benzer düzeyde olduğu saptandı. İmmünohistokimyasal incelemelerde kollajen tip 1 immün reaktivitesinin SHAM grubunda en fazla ve MP, ELP ve OXT gruplarında en az ve birbirlerine benzer olduğu gözlendi. ACTA2 immün reaktivitesinin SHAM ve OXT grubunda en fazla ve MP ve ELP gruplarında en az olduğu bulundu. ELISA analizleri sonunda TNF-?, TGF-?, IL-6 ve CTGF doku düzeylerinin SHAM grubunda en fazla ve MP, ELP ve OXT gruplarında en az olduğu saptandı. İlaveten GSH/GSSG düzeylerinin SHAM grubunda en düşük ve diğer üç grupta en yüksek olduğu görüldü. Ayrıca Kaspaz-3 düzeylerinin SHAM grubunda en yüksek ve sırasıyla OXT, ELP ve MP gruplarında en düşük olduğu bulundu. Western blot analizleri sonunda pAMPK düzeyinin ve mTOR/p-mTOR oranının SHAM grubunda en düşük ve sırası ile MP, ELP ve OXT gruplarında en yüksek olduğu görüldü. Bu sonuçlarla metilprednizolonun olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda hem enalapril maleatın hem de oksitosinin epidural fibrozis oluşumunu azaltmada/engellemede etkili olabileceği ve herhangi bir olumsuz yan etkiye sahip olmadığı için tercih edilebilecekleri sonucuna varıldı. Ayrıca her ne kadar enalapril maleat oksitosine göre daha güçlü antienflamatuar, antioksidan, antiapoptotik ve otofaji ile ilişkili olarak daha güçlü rejeneratif etkinliğe sahip olsa da oksitosinin moral üzerine olan olumlu etkileri nedeni ile hipertansiyonu olmayan hastalarda tercih edilebileceği düşünüldü. Ancak hipertansiyonu olan ve enalapril kullanım kontrendikasyonu bulunmayan hastalarda enalapril maleatın öncelikle tercih edilebileceği savunuldu.

| Kırıkkale Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim