Yazar "Karal, Ali Oğuzhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Trigliserit-glukoz indeksi ile dipper hipertansiyon ve non-dipper hipertansiyon arasındaki ilişki(Kırıkkale Üniversitesi, 2023) Karal, Ali Oğuzhan; Alp, ÇağlarHipertansiyon ciddi komplikasyonları ve yaygın görülmesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı problemidir. Hipertansiyon en sık görülen kronik hastalıklardan olup sağlık ve ekonomi yönünden ülkelere önemli yük getiren bir hastalıktır. Oluşan bu tıbbi yükü hafifletmek bireysel bazda morbidite ve mortalitenin önüne geçmek için hipertansiyon yönetimine odaklanmalıyız. Hipertansiyon yönetiminde en önemli adım risk faktörlerini ele almak ve doğru sınıflandırma yapıp tedaviye yoğunlaşmaktır. Kan basıncının belirli bir sirkadiyen ritmi vardır. Gece kan basıncında gündüz kan basıncı değerlerine göre %10'dan fazla düşme olması normal olarak kabul edilmektedir. Gece kan basıncında bu düşmenin görülmeyişi non-dipper hipertansiyon paterni olarak tanımlanmıştır. Non-dipper ve dipper hasta gruplarının karşılaştırıldığı uzun dönem çalışmalarda non-dipper hasta grubunun kardiyovasküler olay ve mortalite açısından daha kötü prognoza sahip olduğu gösterilmiştir. Hipertansiyon genellikle diğer metabolik risk faktörleri ile birliktelik gösterir. Hipertansif hasta grubunda diabetes mellitus(DM) , insülin direnci ve dislipidemi insidansı normotansif grubuna göre daha yüksektir. Normal kan şekeri düzeyine sahip non-diabetik bireylerde de yüksek insülin düzeylerinin ve insülin direncinin hipertansiyon ilişkili olduğu görülmüştür. İnsülinin vasküler düz kas hücrelerinde hipertrofi yapıcı etkisi, sempatik sinir sistemini aktiviteyi arttırması, böbrek sodyum reabsorbsiyonu arttırması, myokard hipertrofisi yapması ve intrasellüler kalsiyum düzeyinin arttırarak vasküler tonusu arttırması hipertansiyona neden olan temel mekanizmalarıdır. Rutin tetkikler arasında olan açlık glukozu ve trigliserit düzeyi kullanılarak hesaplanan trigliserit-glukoz indeksi (TyG) düşük maliyetli ve hızlı elde edilebilen bir belirteçtir. Yapılan çalışmalarda insülin direncini göstermede homeostatik modelden (HOMA-IR) daha üstün olduğu saptanmıştır. Ayrıca birçok II çalışmada TyG ile hipertansiyon, arteriyel sertlik, koroner arter kalsifikasyonu arasında ilişki gösterilmiştir. TyG indeksinin kardiyovasküler mortalite ile ilişkili olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Kardiyovasküler olay yaşayan hastalarda TyG indeksinin tek başına trigliserit veya tek başına glukozdan daha iyi prediktif değere sahip olduğunu belirten çalışmalarda mevcuttur. Aynı zamanda endotel disfonksiyonu ve otonomik disfonksiyon ile de ilişkili bir belirteç olduğu gösterilmiştir. Kan basıncının sirkadiyen ritminde rol oynayan mekanizmalarla TyG arasındaki ilişki aşikardır. Fakat kan basıncındaki sirkadiyen ritim ile TyG ilişkisini gösteren yeterli düzeyde çalışma yapılmadığı görülmüştür. Biz çalışmamızda kardiyovasküler mortalite ve morbiditenin daha yüksek olduğu non-dipper hipertansiyon paterni ile TyG arasındaki ilişkiyi göstermeyi amaçladık. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji poliklinik başvurularının 2020-2022 yılları arasındaki elektronik medikal incelendi. Ambulatuvar kan basıncı(ABPM) sonuçlarına göre çalışmamıza dipper (n=48 ), non-dipper(n=58) ve normotansif kontrol grubu(n=44) olmak üzere üç grupta toplam 150 hasta dahil edilmiştir. Gruplar arasında cinsiyet, boy, kilo, açlık kan şekeri, açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Çalışma sonuçlarında elde ettiğimiz veriler doğrultusunda TyG gece kan basıncı düşüşü oranıyla negatif korelasyon göstermiştir(r=-0.199 p =0.015, Sperman korelasyon analizi) ve TyG değeri arttıkça gece kan basıncı düşme oranlarında azalma görülmüştür. TyG kan basıncının sirkadiyen ritminde bozulmanın bir göstergesi olarak kullanılabilir. TyG ile normotansif ve hipertansif grup arasında belirgin fark saptanmıştır (p<0.001). Ayrıca dipper ve non-dipper hastaların TyG değerleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmıştır (p=0.033). Non-dipper hipertansiyonda görülen TyG yüksekliğinin kardiyovasküler mortalite ve morbidite artışını gösteren ek bir parametre olabileceği düşünülebilir. Hipertansif hasta yönteminde yüksek TyG değerleri bize non-dipper hipertansiyon paternini düşündüren bir parametre olabilir. Anahtar kelimeler: Hipertansiyon , insülin direnci, non-dipper hipertansiyon , trigliserit-glukoz indeksi