Yazar "Metin, Rafet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 1260-61 / 1844-45 TEMETTUAT KAYITLARI IŞIĞINDA BALIŞEYH VE AHILI KÖYLERİNİN SOSYAL VE EKONOMİK GÖRÜNTÜSÜ(2015) Metin, RafetTemettüat Defterleri XIX. yüzyıl Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin önemli kaynaklarından biridir. Kayıtlarda anılan dönemde bölgelerin mal-mülk, hayvan, arazi ve insanların şahsi mal varlıklarının kaydedilmesi ile sosyo-ekonomik hayat, nüfus ve tarımsal ekonomi ile ilgili bütün karakteristik özellikler ortaya konulmaktadır. Kayıtlarda ayrıca mükelleflerinin adları, lâkapları, meslekleri hakkında da bilgi alabilmek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, H.1260-1261/M.18441845 yılında Ankara eyaletine tabi Dinek Keskini Kazasının Ahılı karyesi ile Kalecik (Kal'acık) Keskini Kazasının Balışeyh karyesinin 671 ve 755 numaralı temettuat defterinden faydalanılarak, anılan karyelerin sosyal ve ekonomik yapıları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplam 118 hanesi olan Ahılı karyesi ile 64 hanesi olan Balışeyh karyesinde ikamet eden insanların geçimlerini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağladıkları anlaşılmaktadır. Anılan köylerden Ahılı'da tarımsal manada buğday, arpa, penbe (pamuk) üretimi yapılırken, Balışeyh'de buğday ve arpa tarımı yapılmaktadır. Hayvancılık alanında ise daha çok küçükbaş- büyükbaş hayvanlar ile yük ve binek hayvanları yetiştirilmektedir. Meslek dalı olarak her iki köyde de ziraat erbabının fazlalığı dikkat çekmektedir. Bunun yanında, imam, hizmetkâr ve çoban gibi meslek kollarında görev yapan kimselerinde olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ayrıca bu çalışmada her iki köyde yaşayan vergi mükellefi hane reislerinin tarım, hayvancılık ve meslek gelirleri ile birlikte ödemiş oldukları vergi çeşitleri tespit edilerek vergi yükleri ortaya konulmaya çalışılmıştırÖğe 1260-61 / 1844-45 TEMETTUAT KAYITLARI IŞIĞINDA ÇULLU KÖYÜNÜN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI(Kırıkkale Üniversitesi, 2017) Metin, RafetTemettuat Defterleri XIX. yüzyıl Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin önemli kaynaklarından biridir. Vergi kaynaklarını yeniden tespit ederek halkın üzerindeki vergi yükünü hafifletmek ve vergi dağılımında yaşanan adaletsizliği önlemek amacıyla hazırlanan temettuat kayıtları sosyo-ekonomik ve demografik yapının da ortaya konulmasında önemli bilgiler sunmaktadır. Kayıtlarda anılan dönemde bölgelerin mal-mülk, hayvan, arazi ve insanların şahsi mal varlıklarının kaydedilmesi ile sosyo-ekonomik hayat,nüfus ve tarımsal ekonomi ile ilgili bütün karakteristik özellikler ortaya konulmaktadır. Kayıtlarda ayrıca mükelleflerin adları, lâkapları, meslekleri hakkında da bilgi alabilmek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, H.1260-1261/M.1844-1845 yılında Dinek Keskini Kazasına tabi Çullu karyesinin 697 numaralı temettuat defterinden faydalanılarak, sosyal ve ekonomik yapısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplam 40 hanesi olan karyede sakin olan insanların geçimlerini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağladıkları anlaşılmaktadır. Köyde tarımsal manada buğday, arpa ve penbe (pamuk) üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık alanında ise daha çok küçükbaş- büyükbaş hayvanlar ile yük ve binek hayvanları yetiştirilmektedir. Meslek dalı olarak ziraat erbabının fazlalığı dikkat çekmektedir. Bunun yanında, imam, hizmetkâr, çulhacı ve çoban gibi meslek kollarında görev yapan kimselerinde olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Köyde vergi mükellefi hane reislerinin tarım, hayvancılık ve meslek gelirleri ile birlikte ödemiş oldukları vergi çeşitleri tespit edilerek vergi yükleri de ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe 1260-61 / 1844-45 TEMETTUAT KAYITLARI IŞIĞINDA KIRLANGIÇ KÖYÜNÜN SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI(Kırıkkale Üniversitesi, 2018) Metin, RafetTemettuat Defterleri XIX. yüzyıl Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin önemli kaynaklarından biridir. Vergi kaynaklarını yeniden tespit ederek halkın üzerindeki vergi yükünü hafifletmek ve vergi dağılımında yaşanan adaletsizliği önlemek amacıyla hazırlanan temettuat kayıtları sosyo-ekonomik ve demografik yapının da ortaya konulmasında önemli bilgiler sunmaktadır. Kayıtlarda anılan dönemde bölgelerin mal-mülk, hayvan, arazi ve insanların şahsi mal varlıklarının kaydedilmesi ile sosyo-ekonomik hayat,nüfus ve tarımsal ekonomi ile ilgili bütün karakteristik özellikler ortaya konulmaktadır. Kayıtlarda ayrıca mükelleflerin adları, lâkapları, meslekleri hakkında da bilgi alabilmek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, H.1260-1261/M.1844-1845 yılında Dinek Keskini Kazasına tabi Kırlangıç karyesinin 669 numaralı temettuat defterinden faydalanılarak, sosyal ve ekonomik yapısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplam 26 hanesi olan karyede sakin olan insanların geçimlerini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağladıkları anlaşılmaktadır. Köyde tarımsal manada buğday, arpa üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık alanında ise daha çok küçükbaş- büyükbaş hayvanlar ile yük ve binek hayvanları yetiştirilmektedir. Meslek dalı olarak ziraat erbabının fazlalığı dikkat çekmektedir. Bunun yanında, imam, hizmetkâr ve çoban gibi meslek kollarında görev yapan kimselerinde olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Köyde vergi mükellefi hane reislerinin tarım, hayvancılık ve meslek gelirleri ile birlikte ödemiş oldukları vergi çeşitleri tespit edilerek vergi yükleri de ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe 1260-61 / 1844-45 Temettuat Kayıtları Işığında Tatlucak Köyünün Sosyal ve Ekonomik Yapısı(2018) Metin, RafetTemettuat Defterleri XIX. yüzyıl Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin önemli kaynaklarındanbiridir. Vergi kaynaklarını yeniden tespit ederek halkın üzerindeki vergi yükünü hafifletmek ve vergidağılımında yaşanan adaletsizliği önlemek amacıyla hazırlanan temettuat kayıtları sosyo-ekonomikve demografik yapının da ortaya konulmasında önemli bilgiler sunmaktadır. Kayıtlarda anılandönemde bölgelerin mal-mülk, hayvan, arazi ve insanların şahsi mal varlıklarının kaydedilmesi ilesosyo-ekonomik hayat, nüfus ve tarımsal ekonomi ile ilgili bütün karakteristik özellikler ortayakonulmaktadır. Kayıtlarda ayrıca mükelleflerin adları, lâkapları, meslekleri hakkında da bilgialabilmek mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, H.1260-1261/M.1844-1845 yılında Dinek KeskiniKazasına tabi Tatlucak karyesinin 710 numaralı temettuat defterinden faydalanılarak, sosyal veekonomik yapısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Toplam 20 hanesi olan karyede sakin olaninsanların geçimlerini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağladıkları anlaşılmaktadır. Köydetarımsal manada buğday, arpa ve penbe (pamuk) üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık alanında isedaha çok küçükbaş- büyükbaş hayvanlar ile yük ve binek hayvanları yetiştirilmektedir. Meslek dalıolarak ziraat erbabının fazlalığı dikkat çekmektedir. Bunun yanında, imam, hizmetkâr ve çoban gibimeslek kollarında görev yapan kimselerinde olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Köyde vergimükellefi hane reislerinin tarım, hayvancılık ve meslek gelirleri ile birlikte ödemiş oldukları vergiçeşitleri tespit edilerek vergi yükleri de ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe 1699-1718 Yıllarında Bolu'da yatırım araçları(2012) Metin, RafetÖnemli bir tarihi mirasa sahip olan Bolu, en eski tarihliden başlamak üzere oldukça zenginşer’iyye sicillerine sahiptir. Özellikle Şer’iyyesicillerinde yer alan tereke kayıtları şehrin sosyal ve ekonomik yapısının ortaya çıkarılmasında araştırmacılara büyük ölçüde kolaylık sağlamaktadır.Bu kayıtlarda Ölen bir kimsenin geride bıraktığı her türlü menkul ve gayr-ı menkul eşyanın yanı sıra alacak ve borçlarını ihtiva eden bilgilere yer vermesi o dönem toplumunun ekonomik durumunun aydınlatılması noktasında önemli bir referans olmaktadır.Vereselerin tek tek isimlerinin belirtilmesi dönemin nüfus yapısı ve sayısı konusunda da önemli ip uçları vermektedir.Bu çalışmada 1699-1718 yılları arasında tereke kayıtları esas alınarak Bolu’da yatırım aracı olarak gördüğümüz (gayr-ı menkul, hayvancılık, altın ve gümüş, kölelik ve ağaç işleri) gibi konular tek tek ortaya konularak anılan tarihlerde halkın ekonomik tercihlerinin neler olduğu izah edilmeye çalışılmıştırÖğe H.1131-1132/M.1718-1720 tarihli amasya şer'iyye sicilinin tanıtımı ve fihristi(2013) Metin, RafetOsmanlı Tarihinin en önemli arşiv kaynaklarından birisi Şeriyye sicilleridir. Şeriyye sicillerinde, devlet merkezi ile olan yazışmalar halk dilekleri, fermanlar, ilamlar, hüccetler, beratlar vs. gibi konulara ait bilgilerin yanı sıra, bölgede yetişen ürünler şehir ve kasabaların tahmini nüfusu, salgın hastalıklar ve aile hayatı gibi konular da bu defterlere kaydedilmiştir. Bu öneminden dolayı bizde bu çalışmada Milli Kütüphane Başkanlığının 29 mikrofilm numarasında yer alan H.1131- 1132/1718-1720 tarihli şeriyye sicil defterinin tanıtımını yapmak suretiyle Amasyanın idari, sosyal, kültürel ve ekonomik durumunun aydınlatılmasına katkı sunmaya çalıştık.Öğe ŞERİYYE SİCİLLERİNE GÖRE XVIII. YÜZYILDA BURSA EVLERİ VE KULLANILAN EŞYALAR(2014) Metin, Rafetİpek yolunun batıdaki uç noktasında bulunması sebebiyle önemli bir ticaret merkezi olan Bursa, Osmanlı İmparatorluğu'na, kuruluşundan itibaren seksen yıl başkentlik yapmıştır. Başkentliği sırasında sosyal ve ekonomik yönden çok gelişmiş, etkisini asırlarca devam ettirecek bir konuma ulaşmıştır. Özellikle devlet büyükleri ve hayırseverler tarafından çok sayıda cami, medrese, türbe, han ve hamam gibi eserler yaptırılmak suretiyle imar edilmiştir. Şehir hem uygun eğime sahip dağın yamaçlarına doğru, hem de ovaya doğru inen bir yayılma göstermiştir. İnşa edilen konutlar da bu coğrafi konuma uygun olarak dizayn edilmiştir. Evler genelde iki katlı olup,alt katta ahır, kiler, anbar gibi sıcak ve korunumlu mekanlar, üst katta ise yazlık kullanımlar için uygun olan serin ve geniş mekanlar bulunmaktadır. XVIII. Yüzyılda Bursa'da evlerde kullanılan eşyaların o dönemde Anadolu'nun herhangi bir yerinde mutfak, oturma odası, yatak odası, giyim-kuşam, sergi olarak kullanılan eşyalardan farklı olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dönemin Osmanlı toplumunda geçerliliği olan eşyaların neler olduğu konusunda bir fikir vermesi açısından bu eşyaların bilinmesinin önem taşıdığı kanaatindeyiz. Bu çalışmada temel kaynak olarak Şeriyye sicillerinden istifade etmek suretiyle karşılaştırmalı olarak XVIII. yüzyılda Bursa evlerinin fiziki özellikleri yanında ev fiyatları ve evlerde kullanılan eşyalar tanıtılmaya çalışılmıştır. Böylece Bursa'nın sosyal ve ekonomik tarihine bir nebze de olsa katkı sunmak amaçlanmıştırÖğe XVI. YÜZYILDA KIRŞEHİR SANCAĞINDA NÜFUS YAPISI(Kırıkkale Üniversitesi, 2016) Metin, RafetXVI. Yüzyılda Kırşehir Sancağının nüfus yapısının oluşmasında, bir takım sosyal zümrelerin yanında esas unsur olarak yerleşik köylü reaya ile konar-göçerler etkili olmuştur. Bu yapıya genel nüfus içerisinde sayıları pekde fazla olmayan gayr-i müslim nüfusu da ilave etmek gerekmektedir. Yüzyılın başında 2.754 olan toplam sancak nüfusu yüzyılın ortasında 9.222’ye sonunda ise 24.346’ya yükselmiştir. Bu çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan, TD 19 (H. 890/M. 1485) Mufassal Tahrir Defteri olarak kaydedilen defter ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivinde bulunan TD139 (H. 992/M. 1584) Mufassal Tahrir Deftere ek olarak 998 Numaralı Muhasebe İcmal Defterinden istifade etmek suretiyle anılan yüzyıl boyunca Kırşehir Sancağında vuku bulan nüfus hareketliliği ve nüfus yapısı değerlendirilmeye çalışılmıştır.Öğe XVI. yüzyıldda Niğde ve Kırşehir sancaklarında mahalle yapılanması(2009) Metin, RafetBu çalışmada XVI.yüzyılda Niğde ve Kırşehirde yer alan ve kentsel yapı içerisinde en küçük yerleşim birimi olarak kabul edilen mahallelerin yüzyılın başından sonuna kadar sosyal dokularında meydana gelen değişimler ele alınmıştır.Ayrıca gayr-ı Müslimlerin durumları da bu çerçevede açıklanmaya çalışılmıştır.Öğe XVI. Yüzyılın ikinci yarısında bozok sancağında kullanılan erkek şahıs isimleri(2013) Metin, RafetBu çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivinde TD 315 (H. 963/M. 1556) de kayıtlı bulunan Bozok Vilayetinin mufassal defterinden tespit ettiğimiz yaklaşık 5100 civarındaki erkek şahıs isimlerinin kökenleri, sayısal değerleri ve oranları ile sancak bölgesinde erkek ismi konulurken hangi amaç gözetildiği irdelenmeye çalışılmıştır.Bu isimlerden Arapça kökenli isimlerin Türkçe ve Farsça kökenli isimlere nazaran daha fazla kullanıldığı tespit edilmiştir.Genel toplama bakıldığında Bozok bölgesinde % 59 Arapça kökenli , % 40.3 Türkçe kökenli ve % 0.7 ise Farsça kökenli isimlerin kullanıldığı görülmektedir.Ad olarak konulan Arapça kökenli isimlerin daha çok peygamber ve onun ehl-beytinden olan kimselerin isimleri olduğu tespit edilmiştir.Türkçe kökenli isimlerin tercih edilmesinde büyük ölçüde eski Türk dinî inanış ve geleneklerinin izleri görülmektedir.Çok az sayıda olan Farsça kökenli isimlerin ise kahramanlık ve güzel ahlaka dair isimler olduğu tespit edilmiştir.Öğe XVI. Yüzyılın sonu ve XVII. yüzyılın başlarında bolu’da sosyal hayat(2012) Metin, RafetBir bölgenin sosyal ve ekonomik durumunun ortaya çıkarılmasında şer’iye sicillerinde yer alan tereke kayıtları araştırmacılara büyük ölçüde kolaylık sağlamaktadır. Bu kayıtlarda ölen bir kimsenin geride bıraktığı her türlü menkul (nakit para, altın ve gümüş vs.)ve gayr-ı menkul (ev,dükkân,han,hamam,arsa,tarla çiftlik vs.) eşyanın yanı sıra vereselerin tek tek isimlerinin belirtilmesi dönemin nüfus yapısı (Müslim ve gayr-ı müslim) ve sayısı konusunda da önemli ip uçlarıvermektedir. Tereke defterleri esas alınarak yapılan bu çalışmada; anılan döneme ait Bolu’da bulunan evler ve özellikleri ile evlerde kullanılan eşyalar, aile hayatı (eş sayıları, çocuk sayıları, mehir durumları),sosyal hayatın vazgeçilmez unsuru olan kitaplar ile yörede kullanılan isimler ve lakaplar ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe XVIII. Yüzyılın başlarında Nevşehir’de kullanılan şahıs adları üzerine bir inceleme(2012) Metin, RafetBu çalışmada Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivinde bulunan XVIII. Yüzyıl başlarına ait (H: 1140/M: 1727) tarihli ve 98 numaralı Nevşehir mufassal defterinde yer alan ve Nevşehir’de kullanılan toplam 1516 adet Arapça, Türkçe ve Rumca kökenli şahıs adlarının kullanılma sıklıkları ve etimolojileri ile ilgili bir değerlendirme yapılarak il bölgesinde kullanılan unvan ve lakaplar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada Arapça ve Rumca kökenli şahıs adlarının Türkçe kökenli şahıs adlarına göre oldukça fazla olduğu tespit edilmiştir. Türkçe kökenli isimlerin Rumca kökenli isimlerle aynı yerleşim birimleri içerisinde yer almasının yanında, tespit ettiğimiz kadarıyla baba isimlerinin Rumca olmasına karşın şahıs isimlerinin Türkçe olması il bölgesine daha önce yerleşmiş olan Hıristiyan Türklerin varlığına delil oluşturabileceğini ortaya koymaktadır.